|
04.09.2003 Belgin Eryavuz - netyorum.com / Sayı: 143
KORKULARIMIZIN YAŞAM SESLERİ
Hayatımızın hangi evresinde olursak olalım, korkularımızda bizimle
beraberdir.Doğduğumuz andan itibaren bize eşlik etmeye başlar, bizimle hayat
bulur, bizimle büyür ve bizimle hayata veda eder. Korkularımız bize özeldir.
Yaşantımızla, duygularımızla, iç dünyamızla, tecrübe ve tecrübesizliklerimizle
birebir hareket eder. Niteliği, yoğunluğu her birimizde değişken ve bize
özeldir.
Daha doğduğumuz anda terk edilmekten, yalnız bir başımıza üşümekten korkar ve
ağlarız. Zamanla edindiğimiz alışkanlıklarla ve çevreyle orantılı olarak
korkularımız boyut değiştirir, ama hiç azalmaz, hep artarak devam eder. Bazen
beyaz, bazen mavi, bazen pembe, bazen gri olsa da o kaygı bulutları hep bir
yerlerden göz kırpar adeta yaşantımıza. Uykusuz gecelerimizin sabahlarında,
yalnızlığımızı yaşarken, aniden özlediğimizi hemde çok özlediğimizi
hissettiğimiz o naif anlarımızda tenimizde, yüreğimizde, düşlerimizde
beliriverir aniden, çağrılmadan pervazsızca hemde. Yüreğimizi kıyım kıyım
doğramaya, ince sızılar halinde damarlarımızda dolaşıp içimizi titretmeye
başlar. Yüzümüzde açan gülücükler yerini durgunluğa, gözlerimizdeki ışıltılar
ise bazen gözyaşlarına dönüşür.
Kaybetmekten korkarız bazı bazı sevdiklerimizi, bize yaşamı yaşanılır hale
getiren dostlarımızı,... okula gönderdiğimiz yavrumuzu, işe uğurladığımız
eşimizi, tatile gönderdiğimiz büyüklerimizi, ayrı kaldığımız arkadaşlarımızı, ne
zamandır mesajlarını alamadığımız bizi unuttuğunu sandığımız aşklarımızı,....
kaybetmekten, nedensizce.
Bazen terk edilmekten, son sözü söyleyememekten,yanlış anlaşılmaktan, yalnız bir
başına kalmaktan, aşkı bulamamaktan, bulduğumuz aşkı doya doya yaşayamamaktan
korkarız tenimizde delice.Bazen de sevdiğimiz kişiyi kaybetmekten,
birlikteliğimizin bozulup, aramıza kapkara bulutların girmesinden korkarız
yüreğimize aniden düşen o naif hisle.
Kimi insanlar kurdukları düzenin bozulmasından, planlarının alt üst olmasından
korkar. Bu nedenle, kendi kıyılarındaki küçük barınaklarını asla terk etmek
istemezler.Kimi insanlar ise iş hayatlarındaki başarısızlıktan korkar.
Mücadeleci ruhlarını köreltip, pasif kalmayı tercih ederler bu yüzden. Kimi
insanlar mutlu yuvalarının bir gün dağılmasından, eşleri tarafından terk
edilmekten, aldatılmaktan korkar. Bu hisle kendilerinin bile çoğu zaman
tanıyamadıkları birer yabancı kimliğe bürünürler ellerinde olmadan belki de.
Kimi insanlar toplum içine çıkmaktan, topluluk önünde konuşmaktan, duygularını
açıklamaktan, hatta yaşamaktan korkarlar.
Korkular, korkularımız, bize özel anlardaki duygu yoğunluğumuz. Bir başkasının,
hatta ruh ikizimizin bile anlamakta zorluk çektiğini düşündüğümüz, anlaşılması
gerçekten güç duygu yumağımız. Bazen cesaretle dile getirdiğimiz, hatta
yüzleştiğimiz, üstüne gittiğimiz; bazen kendimize bile itiraf edemediğimiz
anlarımız...
Belki de en iyisi korkularımızın varlığını bilmek, onunla yaşayabilmeyi
öğrenmek. Ama asla bizi yaşamasına izin vermeden, duygu katmanlarımız arasında
bir yerlere saklayıp, olabildiğince sessiz bırakarak. Çünkü önümüzde yaşamamız
hem de her anını, her saniyesini tadarak zevlk almamız için uzanan pırıl pırıl
bir hayat var. Kendi hayatımızı seçme şansımız olduğuna göre; korkularla
uğraşmak, onlara yenilmek yerine şansımızı iyi değerlendirelim. Ertelemeden,
biriktirmeden, bekletmeden şu anı, şu dakikayı cesurca, dolu dolu yaşamaya
başlayalım. Tıpkı bir kayadan turkuaz rengi bir denize dalarcasına balıklama
dalalım hayatın içine... Haydi ben uzattım elimi size. Kimbilir engin
maviliklerde buluşuruz belki bir gün, bir yerlerde.
Sevgiyle kalın.
Belgin Eryavuz
e-posta: beryavuz@yahoo.com
netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel
yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine
tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya
link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)
|