|
03.04.2003 Bülten - netyorum.com / Sayı: 128
2003 DÜNYA TİYATRO GÜNÜ ULUSLARARASI BİLDİRİSİ
Şimdi dünyada nerede biri ağlıyorsa
işte öyle - ağlıyorsa dünyada
bana ağlıyor.
şimdi gecede nerede biri gülüyorsa
işte öyle - gülüyorsa gecede
bana gülüyor
şimdi dünyada nerede biri yürüyorsa
işte öyle - yürüyorsa dünyada
bana gidiyor.
şimdi nerede biri ölüyorsa
işte öyle - ölüyorsa dünyada
bana bakıyor.
R. M. Rilke
2003 Dünya Tiyatro Günü Uluslararası Bildirisi bu yıl Tankred
Dorst tarafından kaleme alındı. Bildiri şöyle:
Hep aynı soruyu soruyoruz: Tiyatro hâlâ zamana uygunluk
gösteriyor mu? İki bin yıl süresince tiyatro dünyaya ayna tutup bizlerin bu
dünyadaki yerimizi açıkladı.
Trajedi yaşamı kadere bağımlı olarak tanımladı- komedi de epey sıklıkla
benzerini yaptı. Biz insanlar, rüzgârlarda savruluruz, yaşamsal yanlışlar
yaparız, koşullarımıza karşı çıkarız, güce sarılırız ve zayıfız. Hileciyiz,
safız, bilgisizliğimiz içinde mutluyuz, Tanrı'dan bıkmışız. Günümüzde yaşamın,
tiyatronun geleneksel etkisinin ötesine geçtiğinin, öyküler anlatmanın artık
olanaksız olduğunun konuşulduğunu duyuyorum. Tiyatronun yerini değişik türde
yazılar ve diyalogsuz önermeler aldı. Drama yok. Ufkumuzda yeni bir insan tipi
görülmeye başlıyor : klonlanabilen, planlara ve saçma isteklere göre gen yapısı
değiştirilebilen canlılar. Bu yeni , ateşsiz canlıların, anladığımıza göre
tiyatroya gereksinimi yok. Onların, tiyatroyu yaratan ve onu sürükleyen
çatışmaları anlamaları olanaksız. Fakat biz geleceği bilmiyoruz. Güzel ve
kusursuz olmayan bu günümüzü, akılcı olmayan düşlerimizi ve sonuçsuz kalan
çabalarımızı o belirsiz gelecekten korumak için, kimin verdiğini bilmediğimiz
enerjimizi ve yeteneklerimizi kullanmak bizim elimizdedir. Bunu yapmanın birçok
yolu vardır. Tiyatro saf olmayan bir sanattır ve onun yaşamsal gücü bunda yatar.
Yoluna çıkan her şeyi, töreleri umursamadan kullanır. Kendi ilkelerine
ihanetlerinin sonu gelmez. Doğal olarak, zamanın modalarına karşı bağışıklığı
yoktur, kendisi dışındaki iletişim alanlarındaki imgelerden , kimileyin yavaş
yavaş, kimileyin de hızlı olarak yararlanır. Kekeler ve sonra sessiz kalır.
Savurgandır, bayağıdır, baştan savar, yeni öyküler yaratırken ne olursa olsun,
eskileri yıkar. Ben, ne olduğumuzu, ne olmadığımızı ve ne olmamız gerektiğini
birbirimize göstermek gereksinimi duyduğumuz sürece , tiyatronun, kendi kendini
yaşamla dolduracağından eminim. Çok yaşa tiyatro! Tiyatro, insanlığın,
tekerleğin icadı ve ateşin evcilleştirilmesi kadar önemli bir buluşudur.
netyorum.com not: Sayın Dahlia'ya bu bildirgeyi bizimle paylaştığı
için teşekkür ederiz. 27/03/2003
netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel
yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine
tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya
link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)
|