|
"Yansımalar" 06.06.2002 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 111
İçindekiler;
-
Konu: Geant
-
Konu: Tom'da Aramıza Geldi
-
Konu: Sıra Mudo'da
-
Kitap: Ayla'yı Dinler misiniz? - Evin İlyasoğlu
-
Film: The Count of Monte Cristo - Monte Cristo
-
Müzik: Pink Martini - Sympathique
-
Söz: Arthur Miller
KONU: GEANT
İspanya'nın Galicia bölgesinin şirin bir şehri olan La
Coruna'da Internet Society "ISOC" 'un Europe Co-Ordination Council
"ECC" toplantısına katıldım. 8 ülkeden gelen temsilci, telekonferans ile
katılan 6 temsilci, İspanya'nın değişik federe bölgelerinin temsilcileri ile
birlikte 25-30 kişilik başarılı iki günlük yoğun bir çalışma gerçekleştirildi.
İnternet ile ilgili tüm konular masaya yatırıldı ancak ağırlıklı olarak ISOC'un
Avrupa ile Amerika ilişkileri üzerinde duruldu. Bunlardan ileride bir ara söz
edeceğim. Değinmek istediğim konu farklı.
"Geant" projesini duydunuz mu? 10 GBps, 2.5 GBps hızlardan soz ediliyor.
32 ülkeden, 30,000 kuruluşun katıldığı bir internet erişim alt yapı, bağlantı
projesi.
Biz burada birbirimizle uğraşırken, dışarıda işler almış başını gidiyor. Ne
yapıldı acaba Geant'a dahil olmak için? Ya da biz istedik de şartlar mı uygun
olmadı.
http://www.dante.net/geant/ adresine gidip üye ülkelerin listesine
bakarsanız, içiniz sıkılacak. Ben bu rahatsızlığı duydum.
Son bir not; "T-Systems" şirketi Geant'ın bir parçası . Acaba "T-Systems"
'in Türkiye'de faaliyete başlamasını bizim de bu projeye dahil olacağımızın bir
müjdesi olarak mı algılamalıyız?
KONU: TOM'DA ARAMIZA GELDİ
Bilişim teknolojileri ile ilgilenenlerin uzun senelerdir yararlandığı
İngilizce bir site vardır; "Tom's Hardware Guide". Her ne kadar bir dönem
yapılan bazı yorumların yönlendirilmiş olabileceği konusunda bazı iddialar
bulunsa da, niteliğini yitirmeden bugünlere kadar geldi. Son kullanıcıya hitap
eden bir siteydi.
Geçtiğimiz gün gelen bir habere göre, "Tom's Hardware Guide" sitesi artık
Türkçeleştirilmiş olarak aramızda.
Adresi;
http://www.tomshardware.com.tr
Siteye baktığınızda sadece tercüme yazılara değil, Türkiye'den
özgün çalışmalara da yer vereceklerini söylüyorlar. Bir süre takip etmek de
yarar var. Ne kadarını gerçekleştirebilecekler bakalım. Uzun soluklu olmasını
dilerim.
Bilgisayarlar ile ilgileniyorsanız izlemeniz gereken sitelerden. Her zaman
aradığınız, merak ettiğiniz bir bilgiyi bulabilirsiniz.
Hoşgeldiniz, Yolunuz Açık Olsun. Bilişim sektöründeki teknik içerik açığını
dolduracağından kesinlikle eminim. Tekrar hoşgeldiniz, başarılar.
İngilizce olarak takip edilmesi gereken bir site daha var, o da; "Anand's
Hardware Tech Page"
http://www.anandtech.com/ . Bakalım ne zaman Türkçeleştirilecek?
KONU: SIRA MUDO'DA
Bunların hepsi beni buluyor. Yazsan bir türlü, yazmasan görevini yapmayan
kişinin huzuruzluğu saracak. İyisi mi, yazalım da, o kuruluşlar düşünsün, bu
işlerin bu kadar kolay olmadığını.
Geçtiğimiz günlerde Garanti Bankası'ndan kredi kartı kullananlara bir hediye
çeki geldi. "Size çek'ici bir hediyemiz var" sloganı ile sunulan çek Mudo
mağazalarında geçerli 10,000,000.- TL'lik bir indirim çeki. Çek, Mudo
mağazalarının bir jesti.
Üzerinde; "Hediye çeki, en az 50 milyon TL'lik nakit ya da kredi kartı
ile yaptığınız tek ödemeli alışverişlerde geçerlidir. Çekinizi, istediğiniz
Mudo Mağazası'nda kullanabilirsiniz" ibaresi mevcut. Net değil. Ne demek
istedikleri yorum açık.
Tüketici olarak dilediğimiz gibi yorumlama hakkımız var. Bana
göre; "Gidip en az Elli Milyonluk alışverişten sonra kredi kartı ile ödeme
yapıp, birden fazla çek kullanmamı engelleyecek bir durum yok".
Alışverişe gidilerek yeterli zaman ayrıldı ve 200 Milyonun üzerinde bir ürünler
grubu toplandı. Kasada öncelikle her 50 Milyon'a bir çek kullanılacağı
söylenerek, 4 kupon için 4 fatura kesilmesi gerektiği belirtildi. Ondan sonra
ürünler 50 Milyonluk şekilde gruplanmaya çalışıldı. Tabii ki, diyelim ki 11 tane
ürün var, iki, iki, dört, üç diye gruplandığında tutarlar üç fatura için
tutuyor, dördüncü fatura eksik kalıyor. Komik bir durum velhasıl. Peki, 200
Milyonluk tek fatura kesin, sonunda da 4 indirim çekine göre 40 Milyon indirim
yapın. Olanaklı değil yanıtı geliyor.
Tüm bunlar yaşanırken bir anda farklı bir gelişme oldu ve o andan itibaren konu
tamamen değişti.
Mudo, bu dönem zarfında bir kampanya başlatmış. Buna göre; "Nakit ya da kredi
kartı tek ödemeye %20 indirim uyguluyorlarmış".
Biz dedik ki; "O zaman %20 indirimi uygulayın, çünkü tek ödeme yapıyoruz. Kalan
tutar için 3 indirim çeki kullanacağız". Bu durumda 200 Milyonluk alışveriş için
%20 indirim 40 Milyon düşecek, kalan 160 Milyon'unda 30 Milyon'u için çek
kullanacağız, 130 Milyon kredi kartı ile ödeyeceğiz. Ne güzel bir alışveriş.
Ancak Mudo yetkilileri müthiş bir savunma örneği göstererek, bunu
yapamayacağımızı söylediler ve hiçbir şekilde geri adım atmadılar. Neye
dayanarak bu uygulamayı kabul etmediklerini sorduğumuzdaverdikleri yanıt ise;
"İşte öyle. Yapamayız. Biz bu %20 indirim kampanyasına yeni başladık. İki
kampanyayı bir arada kullanamazsınız". "Peki, bunu niye belirtmiyorsunuz hiç bir
yerde" dendiğinde verilen yanıt; "Gerek duymadık".
Diyorlar ki; Ya %20 indirim uygularız, çekleri almayız ya da indirim
uygulamayız, çekleri alırız.
Ha Ali Veli, Ha Veli Ali. Birinci uygulamada; 161,440,000 ödüyoruz, 40 Milyonluk
çek elimizde kalıyor. İkinci uygulamada; 161,800,000 ödüyoruz ve 40 Milyonluk
çeklerde elimizden gidiyor. "Hep bana, hep bana" mantığına güzel bir örnek.
Literatüre geçecek bir pazarlama örneği.
Mağaza yetkilisinin ısrarlarımız üzerine verdiği yazı aşağıda. Okuyamayanlar
için yazalım, diyor ki; "201,800,000 TL alışverişe tek ödeme için %20 iskonto
uyguladığımızdan Garanti Bankası çeklerini kabul etmiyoruz".
Bu çek para yerine geçiyor. İstediğim gibi kullanmak benim
tasaruffumda.
Başka mağazalardan bir iki örnek vereyim.
- Gima mağazalarında geçerli çekler var. Ödeme esnasında Gima kartınız var ise
özel müşteri fiyatlarından ürünlerinizin bedeli hesaplanıyor ve ödemede
istediğiniz kadar çek kullanabiliyorsunuz. Kimse, en az şu kadarlık ürün
almalısınız, eğer çek ile ödeyecekseniz, özel indirimli fiyat uygulamam demiyor.
- Carrefour mağazalarında Çarşamba günleri alışveriş yaparsanız, 50 Milyonluk
alışverişe 5 Milyonluk indirim çeki veriyorlar. Bir sonra yapacağınız en az 50
Milyonluk alışverişte geçerli olduğunu belirtiyorlar. Ancak bu çeki
kullanacaksanız indirimli ürünleri alamazsınız demiyorlar.
Mudo'nun ki; "Ne Müşteri Memnuniyeti Ama. Bravo!". Bu mantalite ile çok müşteri
kaybedeceklerinden emin olabilirler.
KİTAP: AYLA'YI DİNLER MİSİNİZ? - EVİN İLYASOĞLU
280 sayfa bir gecede biter mi? Eğer yazar Evin İlyasoğlu ve kitabın konusu
keman sanatçısı Ayla Erduran'ın yaşam öyküsü ise, güzel bir üslupla yazılmış
kitabı bir gecede bitirebilirsiniz.
Remzi Kitabevi'nin yayınladığı "Ayla'yı Dinler misiniz?" kitabı, yazar
Evin İlyasoğlu'nun onbirinci eseri. 1989'dan 2002'ye müzik ile ilgili
eserler.
10 kompakt disk ile birlikte sunulan "Zaman İçinde Müzik" eserini herkes
anımsayacaktır.
Ne kadar çok insan, ne kadar çok ülke, ne kadar çok konser, ne kadar çok, ne
kadar çok. Kitabı okuduğunuzda karşılaştığınız kişiler, ismini duyduğunuz
simalar, gidilen ülkeler, yapılan çalışmalar, verilen konserler bizi epeyce
yorabilir, haberiniz olsun. Biraz kendinizi vermenizde yarar var. O kadar çok
kişi kitaba giriyor ve çıkıyor ki, izlemeniz için kitaba odaklanmanız iyi olur.
Amerika seyahatindeki keman satın alınma anısı ve oradan yola çıkarak keman
hakkında bilgi verilmesi o kadar güzel bağlanmış ki, okuduğunuzda
anlayacaksınız. Aslında bütün bölümlerde bir anıdan yola çıkarak değişik
konularda genel bilgilerin sunulduğunu hemen farkedeceksiniz. Bu da kitabın
kaynak kitap olarak değerlendirilebileceğini gösteriyor bana.
Sunuş'ta söz edildiği gibi; "Ayla'yı dinler misiniz? Ayla'nın sesini, sözünü,
kalbini dinler misiniz? Diyecekleri çok derinden geliyor. Ona bir kulak verin."
Kitap, müzikle ilgilenen herkesin edineceği bir eser ancak bunu dışında bir
sanatçının nasıl yetiştiğini, hazırlandığını, yaşam tarzını, duygularını,
temposunu da aktardığı için tüm okuyuculara hitap ediyor.
Ailenin önemini kitabı okuduğunuzda bir kez daha anlıyorsunuz. Ayla Erduran'un
yaşamında ise annesinin unutulmaz bir yere sahip olduğunu görüyorsunuz.
Neredeyse kitabın hemen her sayfasında annesinden söz edilmiş durumda.
Kitabın sonundaki epilog ise başlı başına bir kitap şeklinde edinilen
deneyimlerin paylaşılması. Üçbuçuk sayfada ne kadar çok şey özetlenmiş. Bir iki
küçük alıntı ile bitirelim;
- Solist sözcüğünün anlamı "yalnız" demektir. Solo çalmak, yalnız çalmaktır.
Aslında sahnenin yıldızıdır solist. Ama çok doğru: "Allahın koyduğu yerde
yıldızlar daima yalnızdır.
- Her şeyin ötesinde bütün genç dostlarıma Bach ile bütünleşmeyi öğütlerim.
- Müzik tutkum her zaman sıradan aşkların, dünyasal sevgilerin üstündeydi. Benim
yaşam biçimimdi.
- Ailenin tek çocuğu, hep evin küçüğüydüm. Beni kimse büyütmek istemedi ki!
Sıcak yaz günlerine girilen bu günlerde okunacak eserlerin arasında yerini
alıyor Evin İlyasoğlu'nun "Ayla'yı Dinler misiniz?" kitabı.
Bu arada bir not düşeyim; kitap Remzi Kitabevi'nin mağazalarında satışa sunuldu
ancak İstanbul'daki Simurg kitabevi'nden Salı günü temin etmek mümkündü.
Simurga'a buradan teşekkürlerimi gönderiyorum. Simurg, her zamanki gibi tüm
kitapların temin edilebileceği bir yer olduğunu kanıtladı.
FİLM: THE COUNT OF MONTE CRISTO - MONTE CRISTO
Alexandre Dumas'ın ölümsüz eseri "The Count of Monte Cristo -
Monte Cristo", Jay Wolpert tarafından beyaz perdeye uyarlanmış ve Kevin
Reynolds tarafından yönetilmiş.
James Caviezel, Guy Pearce, Richard Harris, James Frain, Dagmara Dominczyk ve
Luis Guzmán başrollerde yer alıyor.
Yönetmen Reynolds'ı zamanının en çok para harcanan ancak büyük bir hayal
kırıklığı yaratan "Waterworld" filminden anımsayacaksınız.
Oyunculara gelirsek;
Caviezel "Thin Red Line", "Pay It Forward", Pearce "Memento", "Time Machine",
L.A. Confidential", Harris "Harry Potter and the Sorcerer's Stone", En İyi Erkek
Oyuncu Oscar ödüllerine aday gösterildiği 1991'daki "The Field", 1964'deki "This
Sporting Life", Frain "Sunshine", "Reindeer Games", Guzmán "Traffic",
"Magnolia", "Boogie Nights" filmlerinden anımsanabilirler.
Aşk, entrika, ihanet, hırs, cinayet, tutku, intikam hepsi bu filmde.
Denizci Dantes ile güzel Mercedes birbirlerini sevmekte ve iyi bir iş bulduğunda
Dantes evlenmeyi planlamaktadır. Ancak Dantes'in en iyi arkadaşı Fernand'da
Mercedes'i sevmektedir. Mercedes'i elde etmeyi kafasına koyan Fernand, gelişen
olaylarda suçsuz Dantes'i ihbaer ederek, savcının da bir yakının karışabileceği
olaydan çekinerek, olayı örtbas etme isteği ile Dantes'in kaçılması olanaksız
görülen bir cezaevinde hücreye kapatılmasını sağlar. Emeline ulaşmıştır. Ancak
hesaba katmadığı konu; Dantes'in yaşama azmidir. Hapiste karşılaştığı yaşlı adam
eğitim verdiği gibi kaçmasını da sağlar. Bundan sonra intikam hırsı Dantes'in
yaşam arzusu olur.
Keyifle izlenebilecek bir film ancak yakında televizyonlarda görürsünüz. Vakit
geçirmek için gidilebilir.
MÜZİK: PINK MARTINI - SYMPATHIQUE
Bazı eserler vardır, niçin daha önce görmediğinize,
dinlemediğinize, izlemediğinize, okumadığınıza hayıflanırsınız. Pink Martini'nin
"Sympathique" isimli albümü böyle bir çalışma.
Albümde; "Amado Mio", "No Hay Problema", "Sympathique", "Que Sera Sera", "La
Soledad", "Donde Estas,Yolanda?", "Andalucia", "Song of the Black Lizard",
"Never on Sunday", "Brazil", "Lullaby" olmak üzere onbir şarkı yer alıyor.
Harvard eğitimli piyanist Thomas M. Lauderdale tarafından yönetilen 14 kişilik
topluluk, ABD Portland Oregon kaynaklı. 1994 yılında bir araya gelen grup, o
yıllarda pek çok etkinlikte çalışmış. 1997'de bu albümü çıkarmaya karar
veriyorlar ve çok da iyi yapıyorlar.
Latin caz'dan, swing ve samba'dan Fransız kabarelerine kadar geniş bir yelpazede
şarkıların yer aldığı bu albümü çıkarıyorlar. Şarkıların sözleri ise
İngilizce'den İspanyolca'ya, Fransızca'dan Yunanca'ya kadar uzanıyor. Şarkı
sözlerinin hepsinin İngilizce tercümeleri albümünün içinden çıkan kitapçıkta
mevcut.
Dinlemeye başladığınızda sözleri ve melodileri anımsadığınızı farkedeceksiniz.
Ravel'den Bolero, Akihiro Miwa'dan "Song of the Black Lizard" hemen
bilinecekler. Bildik melodiler çok güzel bir yorumla bize sunuluyor. Tabii ki
arada özgün eserler de var.
internet adresi:
http://www.pinkmartini.com
Sevgilinizi, arkadaşınızı, eşinizi yanınıza alın, romantik bir ortam geçirmeye
hazırlanın. Ya da yalnız başınıza isenize uzak diyarların hülyasına dalmaya
başlayın.
Her ortamda büyük bir keyifle dinleyeceğiniz nitelikli bir çalışma. Hiçbir zaman
güncelliğini yitirmeyecek, her zaman dinlenebilecek, arşivlerde yer alması
gereken bir albüm. Edinmenizde yarar var.
Albüm önerisi için Sayın Nuray Günal'a teşekkür ederim.
SÖZ: ARTHUR MILLER
Öğrenmenin de maliyeti vardır
Önceden öğrenenler indirimli fiyattan öğrenir;
Otoriteden öğrenenler özgürlük bedeliyle öğrenir;
Deneyerek öğrenenler etiket fiyatından öğrenir;
Hayattan öğrenenler gecikme zammıyla öğrenir;
Hayattan da öğrenemeyenler boşa gitmis hayatlarıyla öğrenirler.
Arthur Miller
Not: Sayın Zeynep Naz'a bu dizeleri bizimle paylaştığı için
teşekkür ederim.
Niçin görüşlerinizi iletmiyorsunuz? E-posta adresim aşağıda.
Katkılarınızla daha iyi olacağını garanti edebilirim.
M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
e-posta:
sinanoym@triosh.com
|