| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"İstanbul Mekanları" 09.05.2002 Zafer Sönmez - netyorum.com / Sayı: 109

NERELERE GİDEBİLİRİZ?

Kahvaltı:

1. En iyi kahvaltı, Beşiktaş çarşısının içinde, balık pazarını geçince Merkez kırtasiye'nin çaprazındaki manavın arkasında bulunan Kaymakçı Pando'da yapılır. Yurtdışı dergilerde bile adı geçer. Bulgar kahvaltısının içinde bal, manda kaymağı, peynir, zeytin ve manda
sütü vardır. Esas adı Pandeli'dir, babadan kalma işi 100 yıldan beri yapar. 1 kişilik kahvaltı yaklaşık 2.250.000 TL'dir.

2. Emek Cafe: Yeniköy'de Çiller yalısını geçince sağdaki ışıklardan içeri girince deniz kenarında bir cafedir. Menemen, vs. vardır. Eskiden kahvehaneydi daha iyiydi ama yine de güzel. Adam başı 3-4 milyon TL

3. Kızkulesi Önü Büfeleri: Sabah saatlerinde Topkapı sarayına nazır kahvaltının bedeli, çay dahil 750-900 bin TL.

4. Hisar Cafeleri: Ortasınıf burjuvazinin pazar kahvaltısında gazete okurken tercih ettigi kahvaltının bedeli adam başı 4.000.000 TL civarındadır.

5. Gülhane Parkı: Adını tam olarak bilmemekle beraber, parkın sonuna kadar yürüyüp denizi görünce karşınıza çıkar bir çaybahçesi, bütün gün kitap okuyup bir çay içseniz bile kimse birşey demez. Ayrıca, benim doğduğum şehirdeki parklarda olan delikli tahta sandalyeleri bile var. Fiyatlar ucuz. Boğaz köprüsünü tam ortadan görür.

Aynı yerde bir diğeri ise; parkın girişinden sağa doğru kıvrılınca Osman Hamdi Bey Yokuşu'ndan içeri giden sokağın sonundadır. Arkeoloji Müzelerinin içerisindeki bahçede olan çay bahçesini tavsiye ederim. Gecenlerde 32. günde Tarkan'la sohbet yapmışlardı orada...

6. Beltaş Cafeler: Ortaköy ve Beşiktaş'taki cafelerin en büyük özelliği, deniz kenarında masa kapabilme olasılığının en ucuza
yakalandığı yerdir. Fiyatlar hizmete göre biraz pahalıdır. Fiyatlar adam başı 5.000.000 TL ortalama.

7. Dolmabahçe Çay Bahçesi: Sarayın içindeki pahalıdır ama nezihtir. Caminin yanındakinin ne çayı iyidir ne de tostu ama halk tipi
olduğu için fiyatı iyidir. Özellikle cuma akşamı arabası olanlar için kışın araba tercih edilir. Fiyatlar duruma göre değişebilir. Kışın sıcak
sahlep için tercih edebilirsiniz. Sahlep 1.250.000 TL

8. Kabataş Deniz Otobüsleri Çay Bahçesi: Manzara için tercih ederim.

9. Sahaflar Çarşısı yanı Çınar Altı: Doğan Cüceloğlu'nun "İyi Düşün Doğru Karar Ver" 'de seçtiği mekan. Ben çok severim. Tavsiyem simit ve ayrandır. Şişede Sütaş ayran verirler, çoğu çay bahcesinde bulunmaz, güzeldir.

Balıkçı:

Herkes zanneder ki İstanbulda balık yemek zor iştir, pahalı iştir. Doğrudur ama nerede yediğinize bağlı. Fiyatlarına göre benim
favorilerim aşağıdadır:

1. Adem Baba Dalyan Balık: Okul arkadaşım Mustafanın abisi işletir, Mustafa kasada oturur. İyi yerdir. İçki yok, balık her zaman
taze. İsmi uzerinde "dalyan". Fiyatlar el yakmaz, adam başı 5-8 milyon TL arası. Balık daha ucuz olmaz.

2. Balıkçı Sabahattin: Ahırkapıda Armada otelinin arka sokağında Erol Taş kahvesine 100 mt uzaklıkta bir konak. Armada otelinin
sahibi açmıştır, fiyatlar pek ucuz değil ama çok iyidir. The Newyorker dergisinde iki defa çıkmış güzel bir yerdir. Fiyatlar 15-20 milyon TL arası. Midyeli pilavı, lakerdası iyidir.

3. Set: Kireçburnunda babadan kalma bir restaurant. Hizmet süper, baliklar taze. Tek eksiği, kredi kartı yok. Bir kere tongaya düşüp
beş parasız gitmiştik, parayı zor denkleştirdik. Sabahattinden ucuzdur.

Bunların dışında tavsiye edeceklerim; İsmet baba/Beylerbeyi, Hanedan/Beşiktaş, İzmirli Balıkçı/Yeniköy, Doğa Balık/Cihangir, Anadolu
Feneri Balıkçıları
'dır.

Meyhaneler:

İçki içmeyi pek sevmemekle beraber babamdan öğrendigim için rakı sofrasını tırtıklamayi severim. İşte meyhanelerim.

1. Safa : Samatya'da Zülfü Livaneli'nin de gittiği bir meyhanedir. Mezeleri hoş, 50 yıllık bir meyhanedir. Murat Belge kalite belgeli.

2. İmroz: Nevizade'ye gidince Cumhuriyet'e gitmenizi önermem, iyi servis vermez, fiyatları yükseltirler (Sinan Oymacı not: Cumhuriyet meyhanesi konusunda çok doğru bir görüş). Balık pazarından sağa sonra en son kolda sağda, İmroz vardır. İstanbul'daki hemen hemen tek kalan rum meyhanelerinden biridir. Lakerdası meşhurdur, mezeleri süper.

3. Refik: Beyoğlu'nun en meşhur meyhanelerinden biridir. Asmalımescit sokaktadır ama rezervasyon gerekir haftasonları.

4. Yakup 2: Asmalımescit'in bir diğer meyhanesi. Ciğer tavasını tavsiye ederim (Sinan Oymacı not: Mükemmel bir görüş). Rezervasyonsuz gitmeyin.

5. Umut Ocakbaşı: Beyoğlu'nda Hayal Kahvesinin sokağına girin, sağa dönün, Simurg kitapçısının yanındadır. Hakiki şalgam suyu
Adana'dan gelir. 1 çöp şiş, yarım kanat, şalgam, adam başı 5-5.5 milyon TL'dir. Ben çok severim. Adana güzel memlekettir, geç tanıdım.

6. Saki: Nevizade sokakta sola dönünce. Ben pek mezelerini sevmem ama güzel yerdir. İçkili masa adam başı 10 milyon TL civarı.

7. Hamdi Restaurant: Eminönü otobüs duraklarının arkasındadır. En iyi kebapçılardan biridir, içki vardır. Manzarayı ben söylemeyeyim, siz görün, dönmek istemezsiniz.

Daha pek çok var ama bunlar benim sevdiklerim.

Abur Cubur:

1. Kızılkayalar: Sakın ha, Beyoğluna gidip, girişteki hamburgercilerden Kızılkayalardan 2 hamburger 1 ayran istemeden geçmeyin, yazık olur. Fiyatı 1.250.000 TL. Sarımsaklı hamburger bağımlılık yapar.

2. Kokoreç: En iyisi Üsküdar motorlarından inince Beşiktaş'ta en sağdaki bıyıklı orta yaşlı olandadır. Fiyatı 1.500.000 TL yarım ekmek. Domatesi az koydurun, sulanır. Bir de Eminönü'nde İmparator vardır. Onu da tavsiye ederim. Ama Şampiyona sakın gitmeyin. Beğenmezsiniz.

3. Sosisli: Kokoreç yemeyecekseniz az ileride durakların karşısındaki büfeden sosisli yemeyi tercih edin. İstanbulun en iyisidir. Fiyatı 1 sosisli 1 ayran, 800.000 TL.

4. Menemen: Beyoğlu'nda Lades en iyisidir. Bir sapı kırık tavanın içinde önünüze koyarlar menemen'i. Fiyatı hiç söylemeyeyim, acayip
ucuzdur. Yalnız şaşırıp da karşısındakine gitmeyin. O et lokantası olan Ladesdir. Orası biraz pahalıdır. Yeri çok kolay; Beyoğlundaki McDonalds'ı geçince soldaki sokakta.

5. Badem ezmesi: Bebek'te divan pastanesini bulun ya da yine McDonalds'ı. Karşı tarafa geçin. 100 mt. sonra. Çok guzeldir.

6. Yedi Sekiz Hasan Paşa: En iyi kuru pastacıdır. Beşiktaş çarşısında Pando'yu bulunca onu da bulmuş olursunuz.

7. Turşu: En iyisi bence Fatih'te Atikali durağındaki Atikali turşucusudur. Ama Beşiktaştaki Soydan Turşucusu da iyidir.

8. Yoğurt: İster inanın ister inanmayın en iyisi Karagümrükte pazarın kurulduğu sokaktaki mandıradadır. 5 yıl aldım oradan. Ah keşke yine alsam.

9. Simit: Bunu kimse bilmez. Karagümrükte Hattat Rasim ilkokulunun yanından inen sokakta, 200 yıllık eski bir simit fırını vardır. Bence orada simit yemeyin yoksa bir daha başka bir yerde simit yemek istemezsiniz.

10. Büryan: Siirt yemeğidir. 1 yaşına gelmemiş kuzuları bütün tandır yaparlar. Fatihte kadınlar pazarını bulun, istediğiniz lokantaya girin, isteyin yeter. Biraz ağırdır ama. Ayrıca kadınlar pazarında, otlu peynir bulabilirsiniz.

11. Az azcılar: En meşhurudur, Bolu Et Lokantası, Beşiktaştaki sabit pazarın içinde. Anneannemin yaptığı yemekleri bulabilirsiniz. Fiyatlar ultra ekonomik. Paso Yıldız Üniversiteliler gelir zaten. Adam başı 1.000-2.000.000 TL

Ayrıca Beyoğlunda Sıraselvilerde Selvi restoran'ı tavsiye ederim. Tabldot olayında iyidir.

12. Boza: Fatih'te otururken her gece evin önünden bozacı geçerdi. Gamze (kardeşim) ile birlikte adamın ritmini öğrenmiştik. "Booooozaaa bo za veeeeeefaaaa bo za". Böyle birşey. İstanbul Belediyesini bulun, önündeki kemerin altından geçin, sağa dönün, 200 mt sonra sağda Vefa Bozacısı, karşısında da Vefa Leblebicisi vardır. Sakın ha, ben sevmem demeyin.

13. İşkembeci: Ben pek sevmem ama 3 yer soyleyeyim: 1. Pangaltıda Apik, 2: Balat'ta Balat İşkembecisi, 3: Fatih'te Kıztaşındaki işkembeci, adını unuttum. Hepsi primadır.

14: Kaburga Sofrası: Aksaray'dadır, sevenlere. Bir daha bulamazsınız.

15. Sucuk Ekmek: Büyükadaya gideceksiniz, daha sonra Aya Yorgi tepesine çıkacaksınız. Tepedeki eski konağın içinde sucuk ekmek yaparlar, sucuklar şişte. İsteyene ev yapımı şarap var. Fiyatlar makul. Adada bisiklet turu yapıp gidilebilir. Eşeğe binme zevkini tadabilirsiniz.

16. Nargile: En iyisi Tophanede Erzurum Çayevi'dir, daha sonra da Çorlulu Ali Paşa / Çemberlitaş'ta. Tophane çok güzel ama fazla "in"
olduğu için Cuma günü dışarıda bile oturacak yer bulunmuyor. Arayanlara not: Amerikan pazarı diye bilirler orayı.

17. Kebap: Pek sevmem ama bu işi Fatih'teki Ziya Şark sofrası iyi bilir, sevenlere. Fiyatlar, normal kebapçı x 1,50'tur, bilginize.

18. Kurufasulye: En iyisi Süleymaniye Camiinin avlusuna bakan salaş lokantadır. Şimdilerde adını kuru fasulyeci olarak değiştirmişler Kuru fasulye koyu olur, kardeş soğanı da olur yanında, cacığı da. Hepsi var. 2.500.000 TL'dir. Kuru biraz pahalı ama değer.

Köfte:

1. En iyisi Beşiktaş balıkçılar çarşısının karşısındaki Beşiktaş Köftecisidir. Zaten oradaki bütün köfteciler iyidir. Adam başı 2.500.000 TL.

2. Tarihi Filibe Köftecisi: Esentepe'dedir. Güzel bir yerdir. İrmik helvasını unutmayın. Fiyatlar, adam başı 4.000.000 TL

Osmanlı Yemekleri:

1. Hünkar : Eskiden Fatihteydi hep giderdim. Ucuz olurdu. Akdeniz caddesinde dururdu. Sonradan Nişantaşına taşındı, pahalandı. Adam başı 7-10 milyon TL hesap geliyormuş, ben gitmedim. Ama yemekleri inanılmazdır. Yurtdışında en meşhur Osmanli lokantasıdır. Spesiyalite, Hünkar beğendi.

2. Subaşı Lokantası: Kapalıçarşının alt çıkışındadır. Sadece öğlenleri güzel yemek çıkarır. Pazar kapalıdır. Ama mutlaka tavsiye ederim. Yaklaşık 80 yıllık lokantadır.

3. Kanaat : Üsküdardadır. Bu tarz lokantaların en modern olanlarındandır. Adını bilmediğiniz yemekleri bulabilirsiniz. Tercihinize
göredir fiyatlar ama makuldur. 3-4 milyon TL arası.

4. Zeyrekhane: Koç'un işlettigi lokanta, fiyatlar yuksektir ama bir kereliğine bile gidilir. Halicin en önemli manzarası buradadır. Arkasında Pantokrator İsa kilisesi yani Zeyrekhane Camii vardır. Merak edenlere. Denemek isteyenlere tavsiyem, Hindistandan
hindiba şerbeti olur. Burada vardır.

5. Dar'ulziyafe: Süleymaniye camiini bul. Sağındaki Külliyenin içinde. Ramazan akşamı aileni götürüp nasıl oluyormuş Osmanlıda bu işler geyiğini doğru bir şekilde yapabilecegin tek yer. Fiyatlar pahalıdır. Dikkat adam başı Ramazan fiks menüsü 10 milyon TL ama yok yok. 12-13 çeşit yemek veriyorlar. Çatlıyorsun.

6. Asitane Restoran: Fatih'te Kariye Müzesi vardır Edirnekapı'da. Onun yanındaki Asitane (İstanbul'un eski adi) otelinin restoranı. Yurtdışından turist tanıdığınız gelecekse, beni çağırın beraber gidelim. Daha fazla ipucu yok!

7. Yunus Restoran: Sirkeci'de Doğubank'a walkman almaya giderseniz asansöre binin, en üst kata çıkın, ev yemekleri yapan Yunus
Restoran'a uğrayın. Manzara için bile değer. Çok nazik insanlardır, yemekler de çok güzel. Fiyatlar, 2.500-3.500 arasıdır.

Cafeler:

Bir sürü cafe var bu şehirde ama benim sevdiklerim aşağıda.

1. Koyukahve: Galatasaray hamamından aşağı inen sokakta, yabancılar ve sanatçılar gidiyor. Ama güzel mekandır, rahatsız etmezler.
Fiyatlar biraz pahalı, adam başı, 5.000.000 TL

2. K.V.: Beyoğlunda Tünelin karşı sokağındadır. Havuçlu keki güzeldir. Kışın, pasajın içine soba bile koyuyorlar. Severim. Yazın yer bulmak zor. Adam başı yemek yememek kaydıyla, 3.000.000 TL

3. Kaktüs: Burayı Perihan Mağden gittiği için severim. Cappucinosu iyidir. Beyoğlu Vakkonun karşı sokağı.

4. Yeniköy Kahvesi: Daha önce Emek cafe'yi tarif ettim ya 150 mt. geride (tam benim gibi Karadenizli işi tarif). Manzara çok
iyidir. Fiyatlar makul, tavla bile atabilirsiniz. Menemen'i vardır.

5. Cafe du Levant: Hasköy'de Rahmi Koç Sanayi Müzesinin bahçesinde. Kesesine güvenen gelsin. Ben çok az gittim. Ama, Paris'te bu iş nasıl oluyor diye merak edenlere. Fiyatlar, Koç gibi.

6. Anadolu yakasını pek sevmem ama yine de Modadaki Bahçe Bahçe cafeyi bilmeyenlere tavsiye ederim. Bu arada eski hali daha
güzeldi. Şimdilerde pahalı bir yer oldu. (Sinan Oymacı not: Dolayısıyla tavsiye etmiyoruz)

Hep yemeklerden bahsettim ama benim için önemli olanı en sona sakladım.

Kitapçılar:

En iyisi Simurg'dur. Umut Ocakbaşını tarif ederken anlattım. İçeride en az 10 kedi vardır. Korkanlar için önemli not.

Sonra Kabalcı. Beşiktaştaki gizli mabedim, mutlaka uğrarım. Hiçbirşey almasam bile hangi kitaplar çıktı diye. Beşiktaş
çarşısına girerken.

Mephisto. İstanbul'da ilk gittiğim kitapçılardan biridir. Güzeldir.

Remzi Kitapevi. Akmerkezdeki güzeldir, ama eski hali Sirkecide valilik yokuşundadır. Tavsiye edilir.

YKY. Yapı Kredi Kitapevi. Galatasaray lisesinin yanındadır. Benim favorimdir. Kitap raflarındaki yeni kitapları bile tanırım. Kimse sizi rahatsız etmez.

Sahaflar. Beyazıt meydanının içindedir. Fazla sahaf kalmadı, sadece bir iki tane ama güzel yerdir. Severim.

Bunun yanında; Kadıköyde Akmar pasajı, Beyoğlu'nda balık pazarının yanındaki ve Simurg'un karşısındaki sahaf da iyidir.

Biraz size farklı tadlar vermek istedim. Düzce'yi severiz, İstanbul'u da... 

Zafer Sönmez
e-posta: zafer.sonmez@disbank.com.tr

netyorum not: Bu yazı internet'te geçtiğimiz günlerde bir mesaj olarak elimize ulaştı. Sayın Sönmez yazıyı Ağustos 2001'de yazmış ancak güncelliğinden bir şey yitirmediğini düşünüyoruz. Bu düşüncelerle yazıyı sizlerle paylaşmak istedik. Söz edilen tüm mekanlar çok keyifli yerlerdir.


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
109. Sayı önceki yazı 109. Sayı sonraki yazı
  Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye