| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | | www.netyorum.com |
|
"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 04.05.1999 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 36HIRSIZIN SUÇUHerkes "Chernobyl" virüsünden söz eder de, benim köşe bundan mahrum kalır mı? Tabii ki; "Hayır". Yazılanları, konuşulanları inceledikçe aklıma Nasrettin Hoca'nın bir fıkrası geldi. Bir gün Hoca'nın eşeğini çalmışlar. Hoca eşeği aramaya çıktığında etraftakiler konuşmaya başlamış; "Eşeği gözünün önünden ayırmayacaktın", "Eşeği bağladığın ip sağlam olacaktı", "Kapıyı kilitleseydin çalmazlardı". Hoca durmuş, durmuş demiş ki; "Hırsızın hiç mi suçu yok" Deniyor ki; "Eğer gereken önlemleri alsaydınız bu virüs size uğramazdı". Öyle şirketler var ki binlerce dolar'lar harcayıp önleme sistemleri kurmuşlar. Onlarda da bu işten zarar görenler var. Nasıl olmuşsa kullanıcılardan bazıları kendi bilgisayarlarına kimseye danışmadan yazılım kurmuş. Burada en şanslı grup geçtiğimiz dönemde "Melissa" virüsü ile tanışanlar. Çünkü onlar Melissa'dan kurtulmak için çalışırken Chernobyl'i de tespit etmişlerdi. Unutulmaması gereken bir başka hususta yine bir süre önce çok büyük bir bilgisayar üreticisi sistemlerini bu virüsten etkilenmiş şekilde pazara sunmuştu. Yakalandı ancak arada kaçan gitti. Güvenilir kaynaklardan olmayan her türlü yazılıma şüphe ile bakın. Güvenilir dahi olsa eğer ofis otomasyonu kullanıyorsanız makro'ları kapatın. Elektronik posta eklerinde gelen dosyalarda sorun olma olasılığı yüksek. Kağıtsız ofise gidelim derken bilgisayarsız ofise gidecektik nerede ise! Fırsatı bulan ganimetçi bilgisayar şirketlerine diyecek bir şey bulamıyorum. Pazar onlara gereken dersi verecektir. Ticari kazanç düşüncesini bir kenara bırakıp kullanıcılara yardım etmeye çalışan "Çizgi Elektronik" gibi firmalara bravo. Peki, bizim sivil toplum örgütleri nerelerde? Burada çuvaldızı da kendime batırmam gerekiyor. Malum, ben de TBD İstanbul şubesi yazmanıyım. * * * * * "Dangerous Beauty - Tehlikeli Güzellik". Marshall Herskowitz yönetmiş. Catherine McCormack, Rufus Sewell, Oliver Platt, Moira Kelly ve Jacqueline Bisset başrollerde. Margaret Rosenthal'ın "Honest Courtesan" isimli eserinden Jeannine Dominy beyaz perdeye uyarlamış. George Fenton'un müziklerini de unutmadan geçemeyeceğim. Film, Venedik'te bir "Courtesan - Saraylı Kadın" olan Veronica Franco'nun gerçek yaşam öyküsü. Film gerçek bir yaşam öyküsü üzerine kurulup, 1600 senelerindeki Venedik'ten söz edince izleyenler daha büyük bir keyif alıyorlar. Veronica asillerden birisini sevmektedir. Ancak o dönemin kurallarına göre sevdiği erkekle evlenmesi olanaksızdır. Bu çevreye girebilmesinin tek yolu saraylı kadın "fahişe" olmaktır. Bunun için gerekenleri annesi öğretir. Kendini eğiterek zekasını ve güzelliğini kullanarak pek çok şeye sahip olur. Engizisyon'dan sefahat'a, zenginlik'ten savaş'a izlenebilecekleri çok olan bir film. Kadınların neleri nasıl yapabileceklerini gösteren ilginç bir örnek. * * * * * İtalyan şair Ugo Foscolo (1778-1827) 'dan bir alıntı; "Çıkarlar ön planda geldi mi, öteki ihtiraslara susmak düşer". M.Sinan Oymacı
|
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye |