| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 08.12.1998 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 55

TAŞINABİLİR

Fuar alanına giden yola çıktığımda yürüyen kişiler dikkatimi çekti. Bir omuzları aşağıda, aynı taraftaki elleri biraz daha uğraşsalar yere değecek şekilde yengeç gibi yürümeye çalışıyorlar. Garibime gitti. Ancak bir de ne fark edeyim. Benim de yürüme şeklim aynı onların stilinde. Nereden kaynaklandığını biraz düşündükten sonra hemen anladım. Seyahate çıkarken işlerimi halledebilmek için yanıma bir taşınabilir bilgisayar almıştım. Benim taşınabilir bilgisayar tam teşekküllü (Bundan sonra TB diyeceğim. Yoksa, üç tane daha taşınabilir bilgisayar yazdım mı, sayfada yer kalmayacak). Disket sürücüsü, CD sürücüsü, ağ bağlantı çıkışı, modemi, anlayacağınız herşeyi var.

Uçaktaki dergide bir yazı; "Seyahate çıkarken yanınıza TB aldınız. Peki, güvenliğini nasıl sağlayacaksınız? Dünyada seyahate çıkıldığında taşınan bilgisayarların büyük bir oranı çalınıyor." Bunu engellemek için bir sürü cihaz geliştirmişler. TB'a bağladığınız bir alarm, bileğe takabileceğiniz bir uç gibi aksesuarlar.

Bunu görünce, TB'ı otel odasında bırakmanız kolay değil. Odada bırakmazsanız ne yapacaksınız? Doğal olarak bir çantaya koyarak yanınıza alacaksınız. Ancak, öyle her çanta olmaz. Sarsıntıyı azaltan, bir yere çarpma esnasında hasar görmesini engelleyen modellerden olmalı. Onlarda doğal olarak hafif değil. TB ile çanta bir araya geldiğinde, ikisini bir arada taşıma süreniz, ne kadar kuvvetli olduğunuzla doğru orantılı. Bir gün belki, ikinci gün neyse, üçüncü gün sabrınızı takdir etmek gerekir. Dördüncü gün, birileri yürütse de ben de rahat rahat etrafı gezsem diye düşünmeye başlayabilirsiniz. Yine de etrafa bir baktığınızda ortalık yengeç yürüme şekline sahip kişilerle dolu. Onlardan daha zayıf olduğumuzu kimse iddia edemez. Bunların yanında koltuğunun altında zarf kalınlığında birşeyler taşıyanlar da mevcut. Oradan oraya müthiş bir enerji ile dolaşıyorlar. İşte onların enerjisinin altında, sahip oldukları TB'ların yeni model olması yatıyor.

TB'lar, incelmekten ve küçülmekten ne olacaklarını şaşırdılar. İnsana keşke biraz daha bekleseydim de, bu çıkan ince modellerden bir tanesini satın alsaydım dedirtiyorlar. Fiyat, performans, görüntü, kapasite olarak çok iyiler. Özellikle Sony'nin Vaio serisindeki taşınabilir bilgisayarlar muhteşem. Aklınızda olsun. Eğer bu sıralarda taşınabilir bilgisayar alacaksanız, çok iyi araştırın. Taşıması çok kolay, çok hafif, özellikleri gayet iyi bilgisayarlar var. Aldığınız herhangi bir taşınabilir bilgisayarı bir gün süresince yanınızda taşımanız gerekebileceğini anımsayın. Tecrübe ile sabittir. Omuzum neredeyse yerinden çıktı. Atsan atılmaz, satsan satılmaz.

Pek çok kişi TB'da disket sürücü ve CD sürücünün aynı anda bulunmasının çok önemli olmadığını düşünüyor. Yanılıyorlar. Gerçekten çok işe yarıyor. Özellikle sergi alanında aldığınız promosyon ürünlerini incelemek için ideal. İnce TB'larda disket sürücü ve CD sürücü gibi parçalar ayrıca taşınmayı gerektiren aksesuarlar sınıfına giriyor. Ancak, modem ve ağ bağlantısı standart. Onun için de pek çok işinizi görebiliyorsunuz.

Sadece bu iki parçayı taşımak bir şey değil. TB'ların cep telefonları ile bağlantı parçalarını yapan şirkette çalışan bir kişi ile tanıştık. Adamın yanında bir çanta var. Bizim çantaların iki katı büyüklüğünde. Çantanın içindekileri hiç abartmadan sayıyorum; "İki adet taşınabilir bilgisayar, beş farklı marka ve model cep telefonu, bir adet el bilgisayarı (Pilot. Elektronik posta için bunu kullanıyor), bir adet Windows CE bilgisayar, cep telefonlarını bilgisayarlara bağlamak için gerekli on farklı ara kablo, bu cihazları standart telefon şebekelerine bağlamak için gerekli çeşitli ülkelerin standartlarında oniki farklı kablo". Tanıtım amacı ile bu cihazların hepsini her an yanında taşıyor. Anında gerçek bir çalışma ortamı yaratabiliyor.

* * * * *

Bu sıralarda vizyona giren yabancı film adedinde azalma var. Ancak Türk filmlerine bakarsanız azalmanın nedenini anlayabiliyorsunuz. Yurt dışında hemen hemen her hafta sekiz ila on arasında film vizyona giriyor. Biz bunlardan bir kısmını izleme şansına sahip oluyoruz. Geriye kalanlardan haberimiz dahi olmuyor. Film festivalleri bu açıdan önemli bir boşluğu dolduruyor. Bu sayede Amerikan sinemasının dışındaki ülkelerin filmlerini de izleyebiliyoruz.

Bunları niye aktardım, geçtiğimiz hafta izlemeye değecek bir film bulamadığımı belirtmek istedim. Yeni bir film vizyona girmemişti. Gösterimde olan filmlerin büyük bir kısmını izlemiş, kalanlarında izlenmek için ayrılacak zamana değmeyeceğini düşünmüştüm.

Halbuki, yurt dışında bu günlerde gösterime giren çok güzel filmler var. Gerçi, haberlere bakarsanız önümüzdeki hafta ardı ardına güzel filmler gösterime girecek. O zamanda hangisine gideceğimiz konusunda karar vermekte zorlanacağız.

* * * * *

İrlanda doğumlu yazar Oscar Wilde (1854-1900) 'dan bir anı;

Oscar Wilde bir akşam oyununun sergilendiği tiyatroya gidiyor. Oyun tamamen başarısız olmuş, seyirciler hiç beğenmemiş.

Bir arkadaşı Wilde'ı yolda görüyor ve soruyor; "Bu akşamki oyun nasıl gitti? Kötü müydü?"

Wilde müstehzi bir şekilde yanıtlıyor; "Oyun ve oyuncular iyiydi. Sadece seyirciler çok kötüydü."

Bizim sektördeki hizmet veren firmalara, ürün veya servis satanlara, kullanıcılara ve alıcılara bakarak, yukarıdaki anıyı zenginleştirin. Bu da, okullardaki edebiyat derslerindeki yazılı sınav sorusu gibi oldu. Yine de siz zihninizde canlandırmaya çalışın. En yeni teknoloji ve metotları verdiklerini belirterek kullanıcıların sistemi kullanmasında sorun olduğunu söyleyen firmaları düşünün.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
55. Sayı önceki yazı 55. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye