| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 17.03.1998 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 83

YİNE CeBIT'TEYİZ

Geçen sene CeBIT'e giderken ilk gidişin verdiği duygu ile, biraz heyecanla, neler olacağını görmek üzere gitmiştik. Bu sene nelerle karşılaşacağımızı aşağı yukarı biliyor konumunda gidiyoruz. Bu düşüncelerim henüz değişmese de, son günlerde, Almanya ile ilgili ilişkilerin tırmandığı bir dönemde, bazı sıkıntılar yaşanması olası. Siz bu yazıyı okurken, Türkiye'den yirmi sekiz firma Almanya'nın Hanover kentinde düzenlenen CeBIT fuarında olacağız. Şimdiden randevular alındı, organizasyonlar düzenlendi.

Günlük basından da izlemiş olmanız gerekir. Katılımcı şirket sayısı olarak ilk yirmi beşin içerisindeyiz. Ağırlık yine yazılım firmalarında. Sektörün dış ticaret sermaye şirketi olan Tursoft'un koordinasyonundaki stand'ta, onaltı şirket yer alıyor. Bu sene stand alanı daha büyük ve her firmanın kendine ait bir bölümü var. Fuar süresince oluşan izlenimleri önümüzdeki haftaların bir yazısında aktaracağım.

Geçen sene edinilen bilgiler ışığında hazırlıklar yapıldı. Bu sene de öğreneceklerimiz çok. Her sene, öğrendiklerimizi, bir önceki seneye göre en az iki kat artırmalıyız. Böylece, giderek bu eksiklikler azalacak ve bir gün, diğer katılımcıların bizlerden öğrenecekleri çok şey olacak.

Bu sene iyi bağlantılar yapılacağından hiç kuşkum yok. Şirketlerimiz, güzel haberlerle Türkiye'ye dönecek. Türkiye'den gelecek ziyaretçileri, "Hall 6 Stand F18" 'e bekliyoruz. Özellikle, yurt dışı şirketlerle çalışan firmalardan gelecek kişilerin uğramasında ve oralardaki yetkililerle randevu sağlamalarında yarar var.

* * * * *

Türkiye Bilişim Derneği'nin, Semor aracılığı ile düzenlediği, Bilgi İşlem Merkezi Yöneticileri Semineri'nin beşincisi "BİMY'5" bu sene de, 26-29 Mart tarihleri arasında Antalya'da düzenleniyor. Yeniliklerden haberdar olmak, sektördeki diğer çalışanlarla bir araya gelmek, keyifli bir hafta sonu geçirmek istiyorsanız, kaçırmayın. Biz orada olacağız. Bekleriz. Geçen sene belirttiğimi tekrarlayayım. Gelirken spor kıyafetlerinizi getirmenizde yarar var.

* * * * *

John Grisham'ın romanından beyaz perdeye, ünlü yönetmen Francis Ford Coppola tarafından uyarlanmış bir film, "The Rainmaker - Yağmurcu". Filmin seansları arasında uzun süre gözükmesi sizi yanıltmasın. İki saat onbeş dakikalık bir film. Coppola'yı, "Godfather - Baba" ve "Godfather II - Baba II" ile aldığı Oscar'lardan anımsayacaksınız. Grisham'ı ise, "The Firm - Şirket", "The Pelican Brief - Pelikan Dosyası" gibi romanlarından tanıyoruz. Bu iki usta bir araya gelince de, özellikle ikinci yarısında, izleyici sürükleyip götüren bir film ortaya çıkıyor.

Matt Damon, Claire Danes, Jon Voigt, Mickey Rourke ve Danny DeVito başlıca rolleri paylaşıyorlar. Danny DeVito olağanüstü bir performans sergiliyor. Matt Damon, henüz bizde gösterime girmeyen; "Good Will Hunting" filminin başrol oyuncusu ve yazarı olarak, iki dalda 1998 Oscar'larına aday gösterilmiş durumda.

Lösemi teşhisi konulan bir gencin tedavisi için gerekli para, primlerin zamanında ödenmesine karşın, sigorta şirketi tarafından ödenmeyince, devreye giren genç ve hırslı bir avukat tarafından dava edilir. Bunun yanında, alt konularla desteklenen filmde, bir de aşk öyküsü var.

Duruşmalar, hukuk sistemi, sigorta şirketleri, idealler, para kazanma hırsı, insanlarla oynayan şirketler üzerine kurulmuş bu film, keyifle izlenebilecekler arasında.

* * * * *

İngiliz matematikçi ve bilim adamı Sir İsaac Newton (1642-1727) demiş ki; "Dünyanın beni nasıl gördüğünü bilmiyorum. Ancak, ben kendimi bu zamana kadar bulunanlardan daha parlak bir çakıl taşı veya daha güzel bir istiridye kabuğu bulan bir çocuğa benzetiyorum. Yoksa, gerçeğin o büyük okyanusu hala bütün karanlığı ile keşfedilmemiş olarak karşımda duruyor."

Siz kendinizi kime benzetiyorsunuz? Bunun sonucunda, nereye erişmeyi ümit ediyorsunuz? Yoksa, günlük yaşamın monoton temposunda bir o yana, bir bu yana sürüklenip, gidiyor musunuz?

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
83. Sayı önceki yazı 83. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye