| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 20.01.1998 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 87

DAHA NE KADAR?

Bilgisayar fiyatlarının daha ne kadar düşeceğini merak ediyorum? Bu hafta, özellikle yurt dışında, kişisel kullanım amacı ile pazar verilen bilgisayarlarda fiyatların nerelere indiğini irdeleyeceğim. Bilgisayar fiyatları ile birlikte, kullanılan yan cihazlara da biraz değineceğim.

İki firma, pazara sundukları yeni cihazlarla birlikte, 800 Doların altına indiler. Pentium 166 MMX işlemcili bu bilgisayarlar, 16 MB ana hafızaya sahip. Evlerde yapılan işleri bir kenara bırakın, pek çok şirketteki işleri de rahatlıkla görebileceğiniz bilgisayarlar bunlar. Öyle görünüyor ki, artık, kullanılabilecek bir bilgisayar, 800 ila 1000 Dolar civarında olacak. Bunun özellikleri ise, satın alacağınız dönemde pazarda bulunan işlemciye göre şekillenecek. Bir başka deyişle, bilgisayar almaya karar verdiğinizde, ayırmanız gereken bütçe artık belirlenmiş oluyor. Bu rakamın üstüne çıkmak, tamamen sizin özel ihtiyaçlarınıza kalmış durumda. Daha iyi bir ses kartı, grafik kartı, modem ekleyebilirsiniz. Hafızayı 16 yerine 32 MB isteyebilirsiniz. Benim önerim, hafızayı 64 MB yapmaya bakın. İdeal hafıza rakamı 64 MB.

Yazıcılara bakarsak, mürekkep püskürtmeli yazıcılarda çok fazla lüks aramıyorsanız, 200-250 dolar civarında iyi yazıcılar bulmanız olası. Tarayıcılar içinde aynı rakamlar söz konusu.

Bu durumda, eve veya ufak bir ofise kurulacak bilgisayar sistemi, yazılımlar hariç, 1400-1500 Dolara geliyor. Bunun üstüne yazılımları da dahil ederseniz, kullanacağınız yazılıma bağlı olarak değişir ama, 2000 Dolar makul bir bedel.

Bu tür bir sisteme sahip olduktan sonra, her yıl yaklaşık olarak 350 Dolar civarında, sistemi büyütmek için para harcayacağınızı da dikkate alın. Bu da, her üç senede bir, kullandığınız bilgisayarı yeniliyorsunuz, demektir. Bu bedeli ister her sene vererek, parça parça yenileyin, ya da üçüncü sene tamamını yenileyin, aynı yere gideceksiniz.

* * * * *

Ulaştırma Bakanlığı tarafından “İnternet Üst Kurulu” oluşturulduğunu, hepiniz duymuş olmalısınız. Kurul, 27 kişiden oluşuyor. Pek çok kesimden üyenin yer aldığı kurul sayesinde, Türkiye’de İnternet’inde bir “Üst Kurul” ‘u oldu. Herkese hayırlı olsun. Yapacakları çalışmaların ve alacakları kararların hepimiz için yararlı olmasını dilerim. Kurul üyelerinin seçimi ve çalışmaları ile ilgili görüşlerimi, önümüzdeki hafta aktaracağım.

* * * * *

Televizyonlarda izlediğimiz programların neden yüksek rating aldığını, “Jackal - Çakal” filmini izlemek için gittiğinizde, çok rahat anlayabilirsiniz. Bu sinema sezonunda, bu kadar çok seyirci toplayan ender filmlerden birisi ile karşı karşıyayız.

Ancak, film ismini meşhur bir teröristten alınca, üstelik, bu kişi geçtiğimiz dönemde yakalanıp, tutuklanarak, mahkum olunca, bizimde bu konulara olan ilgimiz bir araya geldiğinde, kapalı gişe oynayan bir film izlemeye hazır olun. Filmin, basında çeşitli şekillerde ismini duyduğumuz “Çakal” lakaplı kişi ile ilgisi, sadece, filmdeki kişininde kiralık katil olması. Onun dışında bir benzerlik, bir başka deyişle, “Çakal” ‘ın yaşam öyküsünün anlatıldığı filan yok.

Filmin yönetmeni, Michael Caton-Jones. Başrollerde, Bruce Willis ve Richard Gere yer alıyor. Bu iki başrol oyuncusunun yanına, filmin ismini de “Çakal” koyduğunuzda, gişe başarısı için sihirli formül tamamlanıyor. Oyuncular arasında, Sidney Poitier, Diane Venora ve Mathilda May’i de unutmamak gerekir. Film, ünlü yazar, Frederick Forsyth’ın bir öyküsünden uyarlanmış.Yönetmen Jones’u “Rob Roy” ‘dan anımsayabiliriz. 

Rus mafyasının üst kişilerinden birisinin kardeşi polis tarafından öldürülünce, intikam amacı ile “Çakal” ile anlaşır. Hedef, Amerika’daki, bir kişidir. Ancak, son ana kadar yanlış kişinin peşinde oldukları anlaşılır. Willis, “Çakal”, Gere’de eski İrlandalı bir terörist olarak onun yakalanması için Amerikalılara yardım eden kişi rolünde. Enteresan bir macera, takip, kişisel intikam, terör filmi. Bu türe ilgi duyanların izleyebileceği bir film. Bana sorarsanız, filmin sonu farklı olmalıydı.

* * * * *

Finlandiyalı antropolog, Edward Alexander Westermarck’ın (1862-1939) yaşamını anlattığı kitaptan bir alıntı; “Bir gün, Fas’ta küçük bir dereyi atla geçmek üzereyken, hatırıma Alman felsefesi geldi. Dere, bana o kadar derin gözüktü ki, atı sürmekten çekindim. Sonunda ne olursa olsun bir deneyeyim dedim; bir de baktım ki, su atın tırnaklarını bile örtmüyordu. Dere bulanık olduğu için bana derin gözükmüştü.”

Karşımıza çıkan sorunların aşılmasının ne kadar güç olduklarına, ilk bakışta karar vermemeliyiz. Bir süre inceledikten sonra, ne kadar kolay başa çıkabileceğimizi kavrayabiliriz.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
87. Sayı önceki yazı 87. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye