"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 14.10.1997 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 94

DVD

Yaklaşan yeni yıl nedeni ile, özellikle yurt dışında gündeme gelen ve kullanıcıların önümüzdeki günlerde bilgisayarlarına yapacakları ekler arasında ilk sırada yer alan, bir ek donanım hakkında bilgiler vermek istiyorum.

Geçen sene, DVD konusundan söz ederken; DVD’nin, CD’lerin üstünde bir kapasiteye sahip, 4.7 GB bilgi depolanmış manyetik ortam olduğunu aktarmıştık. Biliyorsunuz, şu anda mevcut CD’lerin kapasitesi 650 MB civarında. Özellikle, çoklu ortamlar için yazılım geliştiren şirketler, ürünlerini daha rahat, kapasite sınırı olmaksızın tasarlayabiliyorlar. Ayrıca, film şirketleri bu konuya girmiş durumda. Mevcut film arşivlerini DVD ortamına aktarıyorlar. Ancak, pazara sunulmak üzere olan uygulamalar, daha önce disketlerden CD’ye geçerken yaşananların bir tekrarı. Disket versiyonların CD ortamına aktarılması gibi, biraz değişiklik yapılarak CD versiyonların DVD ortamına aktarımını izliyoruz. Zaman içerisinde özgün çalışmaların devreye girmesi bekleniyor.

DVD’nin yüksek kapasite dışındaki avantajları ne? Uygun şekilde kayıt yapıldı ise, bir futbol maçını istediğiniz kameradan izleyebiliyorsunuz veya farklı dillerde altyazılarla, seslendirmelerle takip dinleyebiliyorsunuz. Dilerseniz, izlediğiniz filmle etkileşimli olarak, farklı sonlar oluşturabiliyorsunuz.

Bütün bunların yanında, geçtiğimiz günlerde gündeme gelen bir gelişme, yeni tartışmalar başlattı. Yazılabilir DVD standardında, üç farklı çalışma ortaya çıktı. Bir başka deyişle, yazılabilir DVD sürücü alanlar, kendi kaydettikleri DVD’lerin, bir başka sürücüde okunamaması tehlikesi ile karşı karşıyalar. Bunu anlamak olası. Yazılabilir DVD alırken, biraz dikkatli olmakta yarar var. Buna göre, DVD kapasitesi, “2.6”, “3”, “4.7” ve “5.2” GigaByte arasında farklılık gösteriyor.

Buraya kadar iyiydi. Çünkü, yapılan çalışmalar, sürekli kapasiteyi arttırmaya yönelikti. Geçtiğimiz günlerde, “Divx” ortaya çıktı. Aslında; “Divx”, DVD’ye bir alternatif değil. Ancak, DVD’nin özelliklerine bir ek getiriyor. DVD gösterebilen cihazlar, sadece bilgisayara takılmak üzere tasarlanmıyorlar. İsteyen, DVD cihazını alıp, televizyonundan da bunları, izleyebiliyor. Film şirketleri, kiralanarak kullanılacak DVD’lerin takibi ve ücretlendirilmesi için, “Divx” formatına uygun cihazları kullanacaklarını açıkladılar. Bu sisteme göre, kiraladığınız DVD’yi seyretmek için, cihaza koyduğunuzda, cihaz, modem aracılığı ile, merkezi sisteme filmi seyretmek üzere olduğunuzu bildiriyor. Buna göre, kaç seyirlik kiraladıysanız, o kadar izleyebiliyorsunuz. Onun dışında, cihaz buna izin vermiyor. Sorun, “Divx” formatında kayıt edilen DVD’lerin, mevcut DVD cihazları ile okunamayacak olması.

Yeni yıl dolayısı ile pazara sunulacak uygulamalar, mevcut DVD sürücülerde sorun oluşturmayacak. Ancak, ileride nelerle karşılaşacağımız belirsiz. Video’da olduğu gibi, farklı ürünlerin arasında kalabiliriz.

* * * * *

Uzaylıların konu edildiği pek çok film, sürekli sinema’ya gitmeyenleri dahi, salonlara çekiyor. Bu sezonda, farklı bir şey gerçekleşmiyor. “The Fifth Element - 5. Güç”, yeni sezonun uzaylı filmlerinin bir diğeri. Yönetmen; Fransız, Luc Besson. Başrollerde, Bruce Willis, Gary Oldman, Ian Holm ve Milla Jovovich yer alıyor. Filmin, hikayesi, Besson tarafından hazırlanmış. Besson’un daha önceki çalışmalarından birisi, “The Big Blue” idi. Filmin müzikleri, bu tür filmlerden tandığımız, Eric Serra’ya ait.

Uzaylıların kötülerinin, dünya’yı yok etme girişimleri, bir kez daha engelleniyor. Bruce Willis, 23. Yüzyıldaki bir taksi şöförünü canlandırıyor. “Hava”, “Su”, “Ateş” ve “Toprak”, dört element’i oluşturuyor. Uzaylıları engellemek için gereken beşinci elementi, değişik çıkarlar doğrultusunda ele geçirmek ve kullanmak için yapılan mücadele, mizahi bir dille sunuluyor. Beşinci elementin ne olduğuna siz karar vereceksiniz. Ancak, bana göre; “Sevgi”.

Bilim kurgu, komedi ve maceranın bir arada olduğu bu filmi, bir fırsat bulup izleyin. Müzikler güzel. Dekorlar, özel efektler, makyajlar olağanüstü. Özellikle, uzaylılar görülmeye değer.

* * * * *

Müzik dünyasından bir haber. Lady Diana için Elton John’un düzenlediği; “Candle In The Wind” isimli şarkının yer aldığı albüm, satışa çıkarıldı. İki şarkının yer aldığı çalışmanın, arşivlerde bulunması gerekiyor.

* * * * *

Fransız deneme yazarı, Micheal de Montaigne’den (1533-1592) bir alıntı. “Başkalarını, kendi dertleri karşısında soğukkanlı gördük mü, överiz. Ancak, soğukkanlılığı bizim dertlerimize karşı göstermeleri halinde, darılırız, kızarız. Dertlerimizi anlamaları ile yetinmez, üzülmelerini, yanmalarını, yakılmalarını isteriz. Oysa, insan sevinçlerini büyülterek, üzüntülerini ise, küçülterek anlatmalıdır.”

Buna bir şey eklemek gerekirse; bizim dertlerimize karşı gösterilen soğukkanlılığı, vurdumduymazlıkla karıştırdığımız zaman, oluşan diyalogun daha vahim olmasıdır.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com