| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 23.09.1997 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 95

DOĞRU KULLANIM

“İzinsiz inşaata girilmez”, “Alkollü araç kullanmayın”, “Uykusuz yola çıkmayın”.

İlk bakışta, yukarıda yanyana sıraladığım cümlelerin doğru olduklarını söylemek mümkün. Ancak, biraz dikkatli incelersek, söylenmek istenenleri farklı ifade etmemiz gerekirdi.

“İnşaata izinsiz girilmez”, “Alkollüyken araç kullanmayın”, “Yola uykusuz çıkmayın” gibi.

Geçtiğimiz günlerde, Remzi Kitabevi tarafından piyasaya çıkarılan, Feyza Hepçilingirler’in, “Türkçe “OFF”” isimli kitabını okurken, karşılaşacağınız yanlış kullanımların, çok küçük bir kısmını aktardım. Kitap, günümüzden alınan örneklerle, Türkçe’nin ne kadar yanlış kullanıldığını, doğrusunun nasıl olması gerektiğini belirtiyor. Kitabın arka kapağında da belirtildiği şekilde; “Medyatik Türkçe”ye ve “Yaygın Yanlışlar”a değiniyor.

Kitabı okumaya başladıktan sonra, okuduğum diğer yazıları, sürekli olarak, inceleme saplantısı oluştu. Türkçe’yi, nasıl daha iyi kullanabiliriz, anlatmak istediğimizi gerçekten ifade edebiliyor muyuz, soruları zihnimi kurcalamaya başladı. Gerçekten, biraz dikkatle incelediğinizde, verilmek istenen anlamın dışında, en azından iki farklı yönden yaklaşabileceğiniz şekilde kurulmuş örnekleri bulmanız olası. Son sıralarda, bilgi teknolojisi sektöründe yayınlanan reklamların metinlerini bir inceleyin. Neler bulacaksınız, neler…

Bir başka enteresan kelime de; “oldukça” kelimesi. Bu kelimenin yanlış kullanımı, istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Örneğin; “Hazırlanan ihale dosyası, oldukça başarılıdır.” şeklinde kurulan cümle, “dosyanın çok başarılı olduğunu ifade etmiyor.” Daha da, başarılı olabilirdi, izlenimini veriyor.

Lütfen, biraz dikkat. Güzel Türkçe’mizi kullanırken, kurallara uymaya gayret edelim. Kitabı edinin. Beğeniyle okuyacağınızdan, eminim. Daha sonra, çevrenizde bulacağınız örnekleri bana iletirseniz, sevinirim. Bu kitaba değinmişken, Ömer Asım Aksoy’un, “Dil Yanlışları” isimli, Adam yayınlarının kitabını da anımsamakta yarar var.

* * * * *

Klavye kepeği’ni duydunuz mu? PC Magazine dergisinin 24 Temmuz 1997 tarihli yurtdışı baskısında yer alan yazıdaki, “uçuk tanımlar” başlığını okuyana kadar ben de duymamıştım.

Kullandığınız bilgisayarın klavyesini tutarak, baş aşağı çevirin ve sallayın. Masanızın üzerine bazı şeyler döküldüğünü görebilirsiniz. Buna klavye kepeği denmekte.

* * * * *

Birinci filmlerin ardından çevrimi yapılan ve devam niteliği taşıyan filmler genelde, ilkinden daha az beğeni kazanır. Galiba, “Lost World : Jurassic Park - Kayıp Dünya” isimli, “Jurrasic Park” ‘ın devamı olarak gözüken film için de aynı olay söz konusu. Michael Crichton’ın kitabından sinema’ya uyarlanan filmin ilkini, 1993’te izlemiştik.

Steven Spielberg’in yönettiği filmin başrollerinde, Jeff Goldblum, Julianne Moore, Richard Attenborough, Pete Postlethwaite ve Arlis Howard yer alıyorlar. Film, bilim adamının, kız arkadaşını almak üzere, adaya gitmesi üzerine başlıyor ve devam ediyor.

Dinozorlarımız, bu defa, daha vahşi, daha yıkıcı.

Daha önce yazdığım yazıları, şöyle bir incelediğimde, Steven Spielberg’in filmlerinden, hiç söz etmemiş olduğumu fark ettim. Beyaz perde’de gişe rekorları kıran, özellikle, bilim kurgu türü filmler veya tarihi filmler yöneten, yapımcılığını üstlenen, Steven Spielberg’i, “E.T.”, Oscar aldığı, “Schindler’s List”, geçtiğimiz sezon izlediğimiz; “Twister” ve bu sezon izleyeceğimiz, “Men In Black” filmlerinden anımsayacağız. O kadar çok filme imzasını atmış durumda ki, tamamını saymak olanaklı değil. Ayrıca, bilgi teknolojisi sektörüne de uzak değil. Pek çok oyunda, fikir veren kişi olarak gözüküyor.

İlk filmi izlediyseniz, devamında ne olduğunu görmek için, ilk’ini kaçırdıysanız, dinozorların neler yapabileceğini, film endüstrisi’ndeki özel efekt yapımının ne kadar geliştiğini izlemek için, gidebileceğiniz bir film. Dinozorların başrolde olduğu, görsel bir bilim kurgu şöleni.

* * * * *

Eski bir Çin şiiri ile haftayı noktalayalım.

“Bir yıl sonrasını düşünüyorsan, tohum ek,
Ağaç dik, on yıl sonrası ise tasarladığın,
Ama düşünüyorsan yüz yıl ötesini,
Halkı eğit o zaman.
Bir kez tohum ekersen, bir kez ürün alırsın,
Bir kez ağaç dikersen, on kez ürün alırsın,
Yüz kez olur bu ürün, eğitirsen milleti.”

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
95. Sayı önceki yazı 95. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye