| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 21.11.1995 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 42

KOORDİNASYON

Her ne kadar, yapılacak herhangi bir işin zamanında, gereğince yapılmasını organize etmeyi düşünsek dahi, içinde bulunduğumuz ortam, işlerin tasarladığımız düzeyde gerçekleştirilmesini engelleyebilir.

Son günlerde, sektörde bazı yan ürünler, artık stoklara girmeden, gümrüklerden çekildiği gibi, alıcılara satılıyor. Dolayısı ile, spot piyasadan malzeme alarak kullanan firmalar, yeterince işletme sermayesine sahip olmadıkları zaman, stok tutarak çalışmıyorlarsa, ne kadar iyi olurlarsa olsunlar, sözlerini yerlerine getiremiyorlar.

Bu şirketlerde bir koordinasyon bozukluğu mu var diye ara sıra düşünmedim değil. Eğer, koordinasyonun içine, diğer firmalardan temin edilecek malzemeleri gerekli zamanlarda, bedellerini ödeyerek ve ön anlaşmalarını yaparak temin etmeyi de dahil ederseniz, organizasyon bozukluklarından söz edebiliriz.

Herhangi bir bilgisayar şirketinden, markalı veya markasız bir sistem talep ettiğinizde, söz verilen günde teslimat yapılamıyor ise, ileride alacağınız hizmetlerde de, aynı şekilde sorunlar yaşamayacağınızı kim garanti edebilir. Bu firmalara, yazılım şirketleri, danışmanlık kuruluşları da dahil. Eğitim kurumları ile teknik servis şirketlerinin de hakkını yemeyelim.

Bir bilgi işlem sistemi kurmaktan, kapsamlı bir projeye kadar, koordinasyonu sağlayacak firmalara, kişilere ihtiyaç duyulması kaçınılmaz.

Bu durumda "Sistem Entegrasyonu" 'nu sağlayacak firmaların devreye girmesi gerekiyor. Bu kavramı önümüzdeki günlerde sık sık duymaya başlayacaksınız. Özellikle, açık sistem çözümlerinin oluşması, birbiri ile uyum içinde çalışan birimleri, sağlam koordinasyonu içermekte.

Gümrük Birliğinin gerçekleşmesi ile, kullanılmakta olan sistemlerin güncellenmesi gerekecek. Bu durumda, sistem entegratörlerine müracaat edin. Seçiminizi yaparken dikkatli olun. (Biliyorsunuz önümüzde seçimler var.

* * * * *

Geçtiğimiz hafta "Microfocus" firmasının "Cobol" ile ilgili sunumu, "ICS" şirketi tarafından gerçekleştirildi.

"Object Oriented Cobol" ile neler yapılabileceğinin, izleyicilere tanıtıldığı toplantının bir diğer özelliği, hızla yaklaşan 1.Ocak.2000 tarihinde sistemlerin düzgün çalışmasını sağlayacak araçların bilgi işlemcilerin kullanımına sunulması idi.

Sinan Oymacı 12.10.2000 ek: Bu yazının tarihine bakarsanız 1995'in Kasım ayı olduğunu göreceksiniz. O tarihte bir şirket 2000 senesi uyumunu gündeme getirmiş. Anımsıyor musunuz, ulusal plan ne zaman yapıldı?

* * * * *

İnternet ile ilgili yazmayalı epeyce bir zaman oldu. Hafta sonunun aktivitesi, Ankara'daki internet toplantısı idi. Medyadan takip edebildiğimiz kadarı ile, kalabalık bir grubun izlediği anlaşılıyor. Önümüzdeki günlerde, dostlardan aldığımız bilgiler ışığında, neler yapılıp, neler konuşulduğunu sizlere aktaracağım.

Bu arada, Internet'ten gelen elektronik posta sayısında bir artış var. Elektronik postanın en güzel tarafı, ne zaman ne tür bir mesaj ile karşılacağınızı bilememeniz. O kadar hoş bir sürpriz ile karşı karşıya kalıyorsunuz ki, bir sonraki elektronik postanın kimden geleceğini, ne tür bir mesaj taşıyacağını dört gözle beklemeye başlıyorsunuz.

* * * * *

Filmlere gelirsek, Julia Roberts'ın başrollerinden birisini oynadığı, "Aşk ve Yalanlar - Something to Talk About" filmi, haftanın görülmeye değer filmlerinden.

Zamanınızı değerlendirmek, gülümsemek, düşünmek ve klasik kalıpların dışında bir film seyretmek istiyorsanız, izledikten sonra pişman olmayacağınız bir film.

* * * * *

Okunmasının zevk vereceği bir bir kitaptan söz etmek istiyorum. Bozkurt Güvenç'in "Türk Kimliği" isimli kitabı, Remzi Kitabevi tarafından, piyasaya sunuldu.

Kitap, geçtiğimiz senelerde Kültür Bakanlığı tarafından basılmış, ancak, yoğun talep yüzünden, piyasaya çıktığı anda tükenmiş ve pek çok kimse tarafından edinilememişti. Şimdi bu fırsat yakalandı.

Akıcı bir anlatımla, kültür tarihinin kaynakları alt başlığı ile yayınlanan eserin, sözbaşı'ndan bir alıntıyı size aktarmak istiyorum.

"Bilgi hazinesine çok da yeni şeyler katmayan bu çabayla, uzmanlık alanları arasında sıkışıp gölgede kalmış bazı tarihi gerçekleri gün ışığına çıkarmaya, biz Türklere kim olduğumuzun öyküsünü sunmaya çalışıyorum. Kimdir Türkler? Günümüzün 'Kimlik sorunu veya bunalımı' bu soruya verdiğimiz çeşitli ve çelişik yanıtlardan kaynaklanır..... Köklerimizi arayıp buldukça kendimizi tanıyacağız; kendimizi tanıdıkça, umuyorum ki, karşıt gördüğümüz ötekileri bağışlamayı öğreneceğiz."

* * * * *

Geçenlerde Samuel Johnson'ın bir sözünü okudum. "Bir adam nadiren öğle yemeğini düşündüğü ciddilikte başka birşey düşünür." Siz öğle vakti ne yapıyorsunuz?

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
42. Sayı önceki yazı 42. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye