| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 31.10.1995 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 39

TEKNOLOJİ BİR HARİKA

Bu yazıyı kelime işlem programı kullanarak hazırlarken, arka planda bilgisayarıma takılı sürücüde kendi haline bıraktığım CD'de, Vivaldi'nin "Autunno" eserinin, Rondo' Veneziano tarafından yorumlanışını dinliyorum.

Biraz daha uç noktalara yaklaşarak, CD'den gelen müziği, sabit disk'e kaydetmeye de başladım. Elde ettiğim sonuç bir mükemmel. Gerçi sabit disk bir anda dolmaya başladı, ancak deneme de olumlu sonuçlandı. Demek ki, bir süre sonra CD'leri dinlemek yerine, sabit disk'te yerleşik müzik dinlemek için, birbirimizle sabit disk değişimine gidebileceğiz.

Teknolojinin bir harika olduğuna bakmayın. Elinden gelen güçlüğü çıkartıyor. Geçtiğimiz günlerde, kullandığım bilgisayarı, bir üst sınıfa yükseltmeye karar verdim.

MPC Level 2'den sonra MPC Level 3 ortaya çıkarıldığı için, piyasaya yeni sürülen pek çok yazılım, düşük konfigürasyonlu sistemlerde çalışmıyor. Bu durumda benden beklenen, elimdeki sistemi büyütmek.

Başlangıçta, çok kolay bir karar gibi gelmesine rağmen, yaklaşık on günlük bir mücadeleden sonra, yeni sistem çalışmaya başlayabildi. Herşey çok iyi gidiyordu da, eski sistemdeki "Memory" 'nin yeni sisteme olmayacağını öğrendiğimde, işler sarpa sarmaya başlamıştı.

Yeni sistemin tüm parçalarını, Internet, Compuserve gibi yerlerden topladığım bilgiler ışığında seçtiğim halde, bir ana kart'ın muhakkak çift sayıda "Memory" isteyebileceğini aklıma getirmemiştim.

O andan itibaren müthiş bir macera başladı. Elimdeki, tek 16 MB hafıza'yı, iki adet 8 MB'a çevirmem gerekiyordu. Arkadaşlarımız sayesinde, kolay bir operasyon oldu. İki adet 8 MB hafıza ile çalıştığını zannediyorsanız, yanılıyorsunuz. Sistem kendiliğinden kilitlenmeye devam ediyordu.

Bir arkadaştan ilginç bir yorum geldi. Arkadaşım; "Bu ana kartların, iki tane 8 MB hafıza ile çalışmadığından zaten şüphe ediyordum. Sen, en iyisi, en ucuzlarından dört tane 4 MB hafıza al ve kullan" dedi. İnanabiliyormusunuz, hızlı hafızaları geri verip daha yavaş hafızaları alarak, kullanmaya başladım.

Şimdi, hiçbir sorun yok. Ancak, bundan önce yaşadığım diğer örneklerde de izlemiştim, bazı ana kartlar hafızaya karşı çok duyarlı. Uygununu bulmak için epeyce uğraşmanız gerekiyor.

Bazen, bir an önce olsun ve kullanmaya başlayayım dediğiniz sistemin, hiçbir neden olmadan, kullanımının ertelendiğini yaşadınız mı? Yukarıda verdiğim örnek, çok basit olmasına karşın, nelerle karşılaşabileceğinizi, kanımca gözler önüne seriyor.

Önümüzdeki yazılardan birisinde, bu sistem büyütme operasyonunun başka yönlerini de aktaracağım. Gözünüzü korkutmak için değil, nelere dikkat etmeniz gerektiğini belirtmek için.

Bu hafta bilgi teknolojisi sektöründen fazla haber ulaştıramadım, ancak haftaya yazılacak çok haber var. Tanıtım toplantıları, seminerler birbiri ardısıra geliyor.

* * * * *

Clint Eastwood'un Meryl Streep ile başrolü paylaştığı ve aynı zamanda yönettiği bir film olan "Yasak İlişkiler - The Bridges of Madison County", sinemalarda gösterime girdi. İki başrol oyuncusunun da, harika bir performans gösterdiği film, konusu ve oyuncularının yorumuyla, çok iyi eleştiriler alıyor.

Benim önerime gelirsek, izlenmesi gerekli filmlerden. Eğlenebileceğiniz, duygulanabileceğiniz, aile yaşamını ve sorumluluklarını sorgulayan bir film.

Filmlerin orjinal isimlerinin Türkçe'ye çevrilirken niçin yorumlanarak oluşturulduğunu kendime sordum ve cevabını bulamadım. Belki siz bulursunuz?

* * * * *

Mustafa Kemal Atatürk'ün bir deyişiyle, bu haftaki yazımı tamamlamak istiyorum;

"Büyük olmak için hiç kimseye iltifat etmeyeceksin; hiç kimseyi aldatmayacaksın. Ülke için gerçek amaç ne ise onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır; herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır, fakat sen buna karşı direneceksin. Önüne sonsuz engeller de yığacaklardır. Kendini büyük değil; küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın. Bundan sonra da sana büyüksün derlerse, bunu söyleyenlere güleceksin."

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
39. Sayı önceki yazı 39. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye