| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

Eğlence 21.03.2005 - netyorum.com / Sayı: 161

 

"Taklit"

Adam şehire gelen sirk'te çalışmaya karar verir ve iş müracaatında bulunur. Adamı görüşmeye çağırırlar ve sorarlar; "Ne yaparsınız, ne tür yetenekleriniz var?"

Adam; "Gözlerinize inanamayacağınız şeyler yapabilirim. İsterseniz göstereyim" der ve çadırdaki direğe tırmanmaya başlar.

Direğin tepesine geldiğinde, kollarını çırpmaya başlar ve kendisini havaya bırakır. Bir süre uçtuktan sonra havada bir iki perende atar, direğin etrafında bir iki kez döner ve yavaşça yere iner.

Görüşmeyi yapan adamın yanına gittiğinde müdür anlamsız bakışlarla konuşur; "Bütün yapabildiğiniz bu mu, kuş taklidi?"


"Görev Aşkı"

İki kiralık katil bir ülkedeki üst düzey birisine suikast düzenlemek üzere kiralanırlar. Uzunca bir süre adamı izlerler, nerelere gidiyor, hangi güzergahı kullanıyor, kaçta ne yapıyor filan. Sonunda her öğlen bir dükkana gidip alışveriş yaptıktan sonra yemek yediğini keşfederler.

Ertesi gün öğle vakti dükkanın karşısında yerlerini alırlar, tüfeklerini hazır ederler. Öğle vakti gelir, beklemeye başlarlar. On dakika geçer, adam yok, onbeş dakika geçer, adam yok, yarım saat geçer adam yok.

Birinic suikastçi ikinciye döner ve "Umarım adamın başına bir şey gelmemiştir".


"Yardımsever"

Yaşlıca bir adam şehrin zengin ailelerinden birisinin evine gider ve yardımseverliği ile tanınan evin hanımı ile görüşmek istediğini söyler. İçeri alırlar, evin hanımı  gelir, isteğini sorar.

- Hanımefendi, dikkatinizi çok fakir bir aileye çekmek istiyorum. Baba vefat etmiş, anne hasta ve çalışamıyor. Dokuz çocuk açlıktan ölmek üzereler. Üstelik kiralarını ödeyemezlerse soğuk ve karanlık sokağa atılma tehlikesi ile karşı karşıyalar.

- Ne büyük bir felaket. Siz neleri oluyorsunuz?

- Ben ev sahibiyim.


"Huysuz Müşteri"

Adam pastaneye gelir ve "S harfi şeklinde bir doğum günü pastası istiyorum" der, sipariş eder.

Pastacı "Öğleden sonraya yetiştirebiliriz ancak S şekli olması için ekstra ücret vermeniz gerekir" der.

Adam "Para sorun değil" der, söylenen ücreti kabul eder ve çıkar. Öğleden sonra pastayı almak üzere pastaneye gelir. Pasta güzelce hazırlanmış, hediye olmak üzere pakete konmuş, beklemektedir. Adam pastayı görünce sinirlenir; "Ben sıradan bir S istememiştim, biraz işlemeli olmalıydı" der.

Pastacı "Ancak siz böyle bir şey söylemediniz, işlemeli S ekstra ücrete tabidir. Kabul ederseniz, akşamüstüne hazırlarım".

Adam ücreti kabul eder ve çıkar. Akşamüstü pastaneye gelir, tekrar pastayı görünce; "Bunun üzerindeki Mutlu Yıllar yazısının duruşu hiç iyi olmamış. Yönünü değiştirebilir misiniz? Fiyatı neyse öderim" der.

Pastacı kabul eder, "yarım saat sonra gelin, bu çok zamanımızı almaz" der.

Adam yarım saat sonra gelir, pastaya bakar, mükemmel bir pasta olmuştur, pastacıya teşekkür eder.

Pastacı; "Bir iki dakika bekleyin de pakete koyup, süsleyelim" der.

Adam yanıtlar; "Pakete koymanıza gerek yok, bir çatal bıçak verirseniz yeter, burada yiyeceğim".



Yorum Ekle Yorumları Listele
161. Sayı önceki yazı 161. Sayı sonraki yazı
Eğlence Önceki Yazı Eğlence Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye