| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

Eğlence 07.08.2003 - netyorum.com / Sayı: 141

 

"Mantık ve Yasa"

Bir öğrenci, lojistik ve organizasyon dersinin yazılı sınavında kalıyor. Profesörün yanına gidiyor konuşmaya.

- Siz beni cezalandırıyorsunuz. Bunu anlıyor musunuz?

Profesör: "Evet, tabii ki. Yoksa nasıl profesör olabilirdim?"

- İyi o zaman. Size birşey sormak istiyorum. Eğer doğru yanıt verirseniz, ben kötü notumu aliyorum ve gidiyorum. Fakat doğru yanıtı bilemezseniz, bana iyi not vereceksiniz.

- Peki, sor bakalım.

- Aynı anda yasal olup da mantıklı olmayan nedir, mantıklı olup ama yasal olmayan nedir ve ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?

Profesör iyice düşündükten sonra hiç bir yanıt veremiyor ve öğrenciye iyi not vererek, sınıfı geçiriyor. Profesor daha sonra en iyi öğrencisini çağırıyor ve aynı soruları ona soruyor. Öğrenci hemen cevap veriyor:

- Siz 63 yaşındasınız ve 35 yaşındaki bir bayanla evlisiniz. Bu yasal ama bununla beraber mantıklı değil. Karınızın 25 yaşında bir dostu var, bu gerçi mantıklı ama yasal değil. Siz, karınızın dostuna iyi bir not veriyor ve onu geçiriyorsunuz, oysa ki o, sınıfta kalmıştı. Bu ise ne mantıklı ne de yasal.


"Tam Tersi"

Patron fabrikada personelini toplar ve onlara bir konuşma yapar.

-Arkadaşlar, dün rakip fabrikayı gezdim. Gördüm ki onlarda personelin yarısı eşek gibi çalışıyor, diğer yarısı da miskin miskin pinekliyor. Çok şükür bizim fabrikada durum bunun tam tersi.


"Deli, Salak Farkı"

Adamın otomobilinin lastiği tam tımarhanenin önünde patlamış, kaldırıma ancak yanaşabilmiş. Sonraki işlem malum... Kriko, stepne, bijon anahtarı derken bir de bunların yanına talihsizlik eklenince, söktüğü 4 adet bijon yuvarlanıp yağmur mazgalına düşmüş. Mazgal açılır gibi değil, bijonlar görünür gibi değil.

Talihsiz sürücü bir sağına bakmış, bir soluna bakmış, çaresiz duygular içinde kaderiyle başbaşa, kaldırıma çökmüş.

Olayı en başından beri tımarhanenin demir parmaklıklı penceresinden izleyen bir deli, çaresiz adam'ın halini bir süre daha acıyarak izledikten sonra seslenmiş;

- Ulan salaaak! Sen ne yapiyorsun orda öyle?

- Sorma birader, lastik patladı ve değiştirirken bijonları mazgala düşürdüm.

- Düşündüğün şeye bak! Sök öbür lastiklerden birer tane, tak buna, hepsi 3 bijonlu olsun.

Adam bir lastiklere bakar bir de deliye ve sanki aklına birden bir fikir gelmiş gibi işe girişir. Herşeyi tamamlayıp bagaj kapağını kapatan sürücünün aklı deliye takılır. Otomobiline binmeden önce ona seslenir:

- Yahu birader! Bu kadar zekan varken seni o tımarhaneye neden tıktılar?

- Biz burada delilikten yatıyoruz, salaklıktan değil.

Not: Sayın Barış Emek Ergin'e teşekkür ederiz.


"İltifat"

Kadın kocasına her zamankinden daha fazla sinirle bağırmaya başlamış. Koca da kılıbık, ses çıkarmadan dinliyor.

"Sen aptalın tekisin. Sen her zaman aptaldın. Daima aptal kalacaksın. Aptallar arasında bir yarışma yapılsa, o yarışmada ikinci olursun".

Kalbi kırık kılıbık koca fısıldayarak sormuş;

- Niçin ikinci oluyorum ki?

- Çünkü sen bir aptalsın!


Yorum Ekle Yorumları Listele
141. Sayı önceki yazı 141. Sayı sonraki yazı
Eğlence Önceki Yazı Eğlence Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye