| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

Eğlence 26.06.2003 - netyorum.com / Sayı: 138

 

"Uyanık Köpek"

Adamın birisi Afrika'da safariye çıkarken yanına minik köpeğini de almış.

Minik köpek bir gün ormanda dolaşır, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kaybolduğunu fark etmiş. Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan bir leopar geliyor ve belli ki günlük yiyeceğini arıyor. "Şimdi başım dertte" diye düşünmüş minik köpek.

Etrafına baktığında yerde kemik parçalarını görmüş. Hemen arkasını leoparın geldiği yer dönerek kemikleri kemirmeye başlamış, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalışıyormuş. Leopar tam saldıracakken minik köpek kendi kendine konuşmuş; "Ne kadar lezzetli bir leoparmış. Acaba etrafta bundan bir başka var mı?"

Bunu duyan leopar bir anda donmuş kalmış ve en yakındaki ağaca tırmanmış. "Tam zamanında kurtardım yoksa bu köpeğe yem olacaktım" diye düşünmüş.

Bütün bunlar olup biterken bir başka ağacın üstündeki bir maymun olanları izliyormuş. Bildiklerini kullanarak bundan sonra leopardan kurtulabileceğini düşünmüş. Leoparın yanına giderek neler olduğunu anlatmış. Leopar çok sinirlenmiş ve maymuna "Atla sırtıma, gidip şunu yakalayalım" demiş.

Ancak minik köpek neler olduğunu ve leoparın sırtında maymunla birlikte süratle kendisine yaklaştığını fark etmiş.

"Şimdi ne yapacağım" diye düşünürken, kaçmaya teşebbüs etmemiş. Bunun yerine arkasını leoparın geldiği yöne dönerek, kemikleri kemirmeye devam etmiş. Tam leopar saldıracakken yine kendi kendine konuşmuş; "Bu aptal maymun nerede kaldı? Yarım saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim hala haber yok!".


"Tavsiye"

Partiye davetli hanımı bir doktorla tanıştırmışlar.

Hanım hemen yakınmaya başlamış; "Ah, doktor bey, sizinle tanıştığımıza çok memnun oldum. Bakın, kolumu şöyle başımın üstüne kaldırdığımda sağ tarafımda büyük bir ağrı oluyor".

Adam:

- Affedersiniz ancak ben tıp doktoru değilim, ekonomi doktoruyum.

- Öyle mi? O zaman hisselerimi satma zamanı geldi mi?


"Hıçkırık"

Adam bankada işlem yaptırmak için sırada beklerken önleyemediği şekilde hıçkırığa yakalanmış. Sürekli hıçkırıyormuş. Bir sürü yöntem denemiş ancak başarılı olamamış. Etraftakiler rahatsız olmaya başlamışlar. Bu arada sıra adama gelmiş. Adam işlemleri yapacak hanım memura yaklaşıp, elindeki çeki uzatarak, tahsil etmek istediğini söylemiş.

Memure bir süre önündeki bilgisayarda birşeyler yaptıktan sonra, adama bakarak; "Affedersiniz ancak çeki bozamayız" demiş.

- Niçin?

- Çünkü kayıtlarımıza göre hesabınızda para yok hatta limitinizi 5 Milyar aşmışsınız.

Adam büyük bir kızgınlıkla bağırmış; "Olamaz, dalga geçiyor olmalısınız".

Memure elindeki paraları sayarken yanıtlamış; "Evet, haklısınız, dalga geçiyordum ama sizin de hıçkırığınız geçti bu arada. Değil mi?" 


"Akıllı Çocuk"

Kapıdan kapıya satış yapan satıcı, bir evdeki işini bitirip diğerin geçerken kapının önünde oturan bir çocuk görmüş. Bilgi alabilmek umuduyla sormuş; "Annen evde mi?

Çocuk; "Evet, evde" derken, satıcı geçebilsin diye biraz kenara çekilmiş.

Satıcı zile basmış, kimse kapıyı açmamış. Tekrar zile basmış, kapı yine açılmayınca, kapıya eliyle vurmuş. İçeriden ses gelmeyince, oğlana dönmüş.

- Annem evde demiştin yanlış hatırlamıyorsam.

- Evet, annem evde.

- O zaman niye kapıyı açmıyor. Duymakta güçlük mü çekiyor?

- Nasıl duysun ki? Ben bu evde oturmuyorum..

 

 


Yorum Ekle Yorumları Listele
138. Sayı önceki yazı 138. Sayı sonraki yazı
Eğlence Önceki Yazı Eğlence Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye