| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

Eğlence 09.01.2003 - netyorum.com / Sayı: 117


"Son Nefes"

Yaşlı Fred, hastaneye kaldırılmış. Yoğun bakımda. Ailesi, aile papazını da kendilerine eşlik etmesi ve gereği halinde görevini yapması için çağırmış.

Papaz ve aile efradı yatağın etrafında beklerken, Fred'in durumu aniden kötüleşmiş. Yatağından yarı doğrularak, el işaretleri ile yazacak bir şeyler istemiş.

Papaz, anlayışli bir şekilde, Fred'e bir kağıt ve bir kalem uzatmış. Fred, titreyen ellerle hızlı hızlı kağıda bir şeyler yazıp kağıdı papaza uzatmış ve aniden ölmüş. Papaz, böyle acılı bir anda kağıttakileri okumanın doğru olmayacağını düşünerek kağıdı cebine sokmuş.

Birkaç gün sonra, Fred'in cenazesi sırasında, Fred'in verdigi kağıdın cebinde olduğunu hatırlamış. Cenazenin gömülmesinden hemen önce, Papaz ileri çıkarak:

"Sevgili Fred, ölmeden hemen önce benden kağıt isteyerek bir şeyler yazdı. Zamanı uygun olmadığı için o anda bakamadım fakat şimdi, hepinizin önünde bu notu
okumak istiyorum" demiş ve cebinden kağıdı çıkararak yüksek sesle okumuş:

"Lütfen bir adım sola çekil. Oksijen hortumuma basıyorsun!" 


"Eğitimsiz"

Kapı çalınca adam yerinden kalkmış ve kapıyı açmış. Arkadaşı yanında kocaman bir köpekle apar topar içeri girmiş. Tam oturmuşlar ki, köpek bir anda yerinden fırlamış ve çamurlu ayakları ile divanın üzerine zıpladıktan sonra, perdeleri ısırmış.

Adam arkadaşına dönerek; "Sence bu köpeği daha iyi terbiye etmen gerekmiyor mu?"

Arkadaşı yanıtlamış; "Ben de onu senin köpeğin sanmıştım".


"İyi Doktor"

Hasta: Doktor, boğazım çok kötü ağrıyor.

Doktor: Yan odaya geçin ve soyunun lütfen.

H: Ama sadece boğazım ağrıyor.

D: Burada kim doktor. Ne söylediysem onu yapın. Yan odaya geçip, soyunun.

Hasta doktorla daha fazla tartışamayacağını anlayarak yan odaya geçer ve soyunmaya başlar. O esnada sandalyede üzerinde sadece şortla oturan ve paket taşıyan bir adam görür. Doğal olarak konuşmaya başlarlar.

- Şu doktor'a bakar mısın? Sadece boğazım ağrıyordu ve bana bu odaya geçip, soyunmamı söyledi.

- O da bir şey mi? Ben sadece şu paketi teslim etmeye gelmiştim.


"İletişim"

Hakim, boşanmak isteyen kadınla konuşuyormuş.

Hakim: Boşanmak için bir zemin var mı?

Kadın: Evimiz 40 metrekare üzerine sağlam bir zeminde kurulu, tek katlı.

- Onu dememiştim. İlişkileriniz ne durumda?

- Kasabada iki teyzem ve kızları var. Ayrıca şehirde de bir amcam yaşıyor.

- Herhangi bir garaz'ınız var mı?

- Hayır. Biz sitenin otoparkı'na park ediyoruz. Bize ait garaj yok.

- Hiç dinlemediği olur mu?

- Kızımın ve oğlumun müzik seti var. Onlar dinler. Biz pek müzik dinlemeyiz.

- Lütfen böyle yapmayın. Hiç size saldırır mı?

- Evet. Bazen sabahları benden önce uyanıyor.

Hakim, iyice kızmış durumda sormuş;

- Bayan, niçin boşanmak istiyorsunuz?

Kadın yanıtlamış: Boşanmak isteyen ben değilim ki, kocam. Benimle iletişim kuramadığını iddia ediyor.


"Unutmaz"

İyice yaşlanmış evli bir çift evdeki pek çok eşyanın yerini unutmaya başladıklarını fark etmişler. Bunun giderek daha da tehlikeli olabileceğini düşünerek, bir doktorla görüşmeye karar vermişler.

Doktor, bu yaşlarda unutkanlığın doğal olabileceğini, bunu aşmak için akıllarına gelen şeyleri minik not kağıtlarına yazabileceklerini önermiş. Bu fikir yaşlı çiftin çok hoşuna gitmiş ve uygulamaya karar vermişler.

Eve döndüklerinde kadın adama "Hayatım, lütfen mutfaktan bana bir kap dondurma getirir misin? Ama istersen unutmamak için bir kağıda yaz" demiş.

Adam; "Ne demek. Artık bu kadarcık şeyi de mi unutacağım. Bir kap dondurma istedin"

- Fakat yanına da biraz çilek istiyorum. Bunu yazsan iyi olur çünkü unutacaksın.

- Niye unutayım. Beni de iyice unutkan yaptın. Bir kap dondurma yanında çilekle getireceğim.

- İyi ama dondurmanın üzerine de bir kaşık krema istiyorum. Bak, şimdi yazman da yarar var yoksa unutabilirsin.

- Yok artık, daha neler. Dondurma yanında çilekle, üzerinde de bir kaşık krema. Getireyim de gör.

Adam bunları söyledikten sonra mutfağa gitmiş. Yaklaşık onbeş dakika mutfaktan çeşitli sesler gelmiş. Daha sonra adam mutfaktan elinde bir tabak, içinde sucuklu iki yumurta ile çıkmış gelmiş.

Kadın bir adama bir de elindekilere bakmış ve

- Peki, tostum nerede?

 


Yorum Ekle Yorumları Listele
117. Sayı önceki yazı 117. Sayı sonraki yazı
Eğlence Önceki Yazı Eğlence Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye