| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | | www.netyorum.com |
|
Eğlence 17.05.2001 - netyorum.com / Sayı: 71
Genç kadın eczaneden içeri girdi. Çarpıcıydı. Fidan gibiydi. Otomatik kantara çıktı, parayı delikten attı. Tartıldı. Kaç kilo oldugunu görünce sıkıldı. Manto ve şapkasını çıkardı. Bir daha para atıp tartıldı. Yine sıkıldı. Süveterini çıkardı. Bir daha para atıp tartıldı. Bu sırada eczacı gelip rica etti: Lütfen devam ediniz. Bundan sonra müessesedendir. "Baba Yüreği" Küçük Temel annesine sorar: - Anne, ben nasıl dünyaya geldim? - Bir akşam baban bir şeker aldı. Şekeri yastığın altına koydu. Sabah bir baktık ki sen varsın. Bunu duyan küçük Temel hiç durur mu, hemen koşup bir şeker alarak yastığının altına koymuş. Sabah kalkınca yastığının altında ne görsun, şekerin kokusunu duyan karıncalar yastığının altına üşüşmus. Bunun üzerine küçük Temel: - Ahhh ahhh. Hepinizi öldürürdüm ama baba yüreği dayanmıyor işte. Not: Sayın Dilek Özel'e teşekkür ederiz. "Düşünceli Anne" Yaz kampının başlangıcında çocukların geldiği ilk gün kamp yöneticisi çocuklar yabancılık çekmesin diye eşyalarını yerleştirmelerine yardımcı olmak istemiş. Bu amaçla bir çocuğun valizini açmasına yardım etmiş. Valizden çıkan şemsiye yöneticiyi şaşırtmış. Biraz müstehzi bir ifade ile, "Bakıyorum çok tedbirlisin. Yaz günü yağmur yağabileceğini düşünerek yanında şemsiye getirmişsin" Yanıt; "Sizin anneniz olmadı mı?" "Tembel Kanunları" 1- İnsanlar yorgun doğar, dinlenmek için yaşar. "Pratik Zeka" Küçük Temel'le arkadaşları sınıfta aralarında kim daha zeki diye
tartışıyorlarmış. - Ben çok zekiyimdur, üç aylıkken yürümeye başlamişum. Oradan Dursun atlar;
|
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye |