| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

Eğlence 16.11.2000 - netyorum.com / Sayı: 47


"Televizyon"

Bizim Temel, bir televizyon kanalında yarışmaya katılır ve kazanır. Kazandığı parayı eksik verirler. Temel sebebini sorar. "E, öyle. Vergi kesiyoruz" cevabını alır. Bunun üzerine Temel, avukata başvurur. Avukat ona televizyonu mahkemeye vermesini söyler. Aradan zaman geçer, avukat yolda Temel'i görür.

- Ula televizyonu mahkemeye verdin mi?

- Verdim ama ertesi cün keri ketirdim oni. İnsan yine de televizyonsuz yapamayi!


"Yardımsever Eş"

Adamın birisi yanında karısı ile birlikte otomobilde giderken, trafik polisi çevirir. Aralarında bir diyalog başlar.

A: Sorun nedir, memur bey?

P: 50 ille gitmeniz gereken yerde 90 ile gidiyordunuz.

A: Hayır, memur bey. En fazla 60'la gidiyordum.

K: Hayır, kocacım. 90'la gidiyordun. Ben gördüm.

(Adam karısına şöyle bir bakar)

P: Ayrıca, arka tampondaki fren lambalarınızdan birisi de yanmıyor. Onun için de ceza kesmek zorundayım.

A: Hayret. Arka tampondaki fren lambasının yanmadığını bilmiyordum. Herhalde yola çıktıktan sonra oldu.

K: Hayatım, sen fren lambasının yanmadığını kaç haftadır biliyorsun. Hep bana söylemedin mi?

(Adam karısına biraz daha kötü kötü bakmaya çalışır)

P: Emniyet kemerinizi takmadığınız için de ceza puanı alacaksınız.

A: Siz otomobili durdurduktan sonra yanımıza gelirken çıkarmıştım.

K: Kocacım, sen hiç bir zaman emniyet kemeri kullanmazsın ki!

A: Sen çeneni kapasana.

P: Hanımefendi, kocanız her zaman böyle midir?

K: Hayır. Sadece sarhoş olduğunda.


"Hey, Come Here"

Temel, arkadaşları ile birlikte çay bahçesinde oturuyormuş. Tesadüf bu ya. İki tane Amerikalı turist'te çay içiyorlarmış.

Arkadaşları Temel'e; "Lan Temel hani sen iyi inculuzce pilurdun. İspat et bakalum. Çağur onlari gelsunlar buraya. Saa, bi meyva suyu ismarlayacağuk"

Temel bildiği bir kaç kelimeyle; "Hey, come here" der. Turistler gelir.

Arkadaşları "Tamam Temel. İnanduk senin inculuzce pildiğine. Söylede yerlerine cidip otursunlar"

Temel kafayı kaşır, bir şey söyleyecek gibi olur, içinden çıkamaz. Kalkar, turistlerin daha önce oturdukları masaya gider ve "Hey, come here!"


Not: Sayın Ruhan Özgen'e teşekkür ederiz.


"Hep Böyle"

Genç çift balayılarının ardından evde ilk sabahlarını yaparlarken, adam karısı henüz yataktayken, kalkmış mutfağa gitmiş. Bir süre mutfaktan değişik sesler geldikten sonra, adam elinde mükellef bir kahvaltı tepsisi ile odaya geri dönmüş. Tepsiyi yataktaki karısına vermiş ve sormuş; "Herşeyi dikkatlice görebildin mi?"

Karısı; "Evet, hayatım. Eline sağlık. Herşeyi düşünmüşsün".

Adam; "Güzel. Her sabah, tepsiyi hazırlarken hep böyle olmasına dikkat et".


"Öyle Söyledi"

Yeryüzündeki herkes ölür ve Tanrı'nın huzuruna çıkarlar.

Tanrı der ki; "Erkekler 2 sıra olsun. Bir sırada karıları tarafından yönetilen erkekler, diğer sırada karılarını yöneten erkekler. Ayrıca bütün kadınları cennete aldım. Onlar meleklerle birlikte gidecekler şimdi."

Böylece kadınlar gittikten sonra, Tanrı erkeklerin karşısına geçer. Bir bakar ki karıları tarafından yönetilen erkeklerin sırası yüz kilometre uzunluğunda. Karılarını yöneten erkeklerin sırasında ise sadece bir adam duruyor.

Tanrı, diğer sıradakilere çok kızar; "Kendinizden utanın! Sizi bu dünyada güç ve idarenin temsilcisi olarak yarattım ve şuraya bak, hepiniz güçsüz karaktersiz yüz kilometrelik bir sürü olmuşsunuz. Bakın bir tek erkek kulum şu yan sırada tek başına gururla dikiliyor. Ondan ders alın. Oğlum, sen anlat bunlara. Sen ne yaptın da, karılarını yöneten erkekler sırasında tek kaldın?"

Adam cevap verir; "Bilmem. Karım bana burada durmamı söyledi" 

Not: Sayın Fatma Demirdöven'e teşekkür ederiz. 


Yorum Ekle Yorumları Listele
47. Sayı önceki yazı 47. Sayı sonraki yazı
Eğlence Önceki Yazı Eğlence Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye