| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

Eğlence 24.08.2000 - netyorum.com / Sayı: 35


"Barmen"

Temel otelde kalıyormuş. Kafasından bara inip birşeyler içmek geçiyormuş. Ancak içkiyi ısmarlarken laz olduğunun anlaşılmasından çekiniyormuş. Geçmiş aynanın karşısına, başlamış prova yapmaya;

- Bana bir fisku... Yok böyle anlarlar.
- Bana bir raki... Yok böyle de anlarlar.
- Bana bir cin... Bu da olmadi,anlaşilacak.
- Bana bir bira... Hah, tamam. Böyle anlamazlar demiş.

Bara inmiş, barmene seslenmiş;

- Barmen, bana bir bira.

Barmen, Temeli biraz süzdükten sonra sormuş;

- Sen laz misun?

Temel büyük bir şaşkınlıkla;

- Uyyy uşşağum, nasıl anladun, daa?

Barmen;

- Burası resepsiyon. Bar karşıda.


"Şefkat"

Çocuğun biri annesine gidip dünyaya nasıl geldiğini sormuş.

Annesi çocuğa; "Gece yastığımızın altına bir kesme şeker koyduk, sabaha sen çıktın."

O gece çocuk yastığının altına bir kesme şeker koymuş. Sabah
olduğunda yastığı kaldırıp altına bakmış.Bir de ne görsün, şekere karıncalar hücum etmiş.

Elini kaldırmış, tam vuracakken vazgeçmiş.

"Kahretsin! Baba şefkati işte".


"Siz de Yoktunuz"

Öğretmen, tarih dersinde öğrenciye sorar;

- Bana yüzyıl önce olmayan birkaç şey söyle bakalım.

Öğrenci düşünür;

- Örneğin ben yoktum.

Öğretmen güler;

- Biliyorum senin olmadığını, başka örnekler vermeye çalış.

- Örneğin siz de yoktunuz!


"Tavşan"

Adamın birisi terasta hamakta dinlenirken bir bakmış, köpeği ağzında bir şey, yerde sürüklüyor. Gitmiş yanına, bir de ne görsün? Köpeğin ağzındaki şey komşunun kızının çok sevdiği tavşan.

Adam hemen davranmış, tavşanın ölüsünü güzelce yıkayıp, taramış ve kurutmuş. Sonra çitin üstünden atlayıp, doğal sebeplerden öldüğü sanılsın diye kafesine yerleştirmiş.

Her gün olduğu gibi komşunun arabası bahçeye girmiş ve küçük kız tavşanla oynamak için kafese koşmuş ama yaklaşınca, "BAAAABBBAAAA", diye çığlık atmaya başlamış.

Babası hemen koşmuş. Bizim adam da iyi komşu rollerinde, yardım edebilirmiyim diye çite yaklaşmış.

Kızın babası çok sinirli bir şekilde;

- Nasıl bir sapık zihniyet küçük bir kızın tavşanını gömüldüğü yerden çıkarıp, yıkayarak tekrar kafese koyar anlamıyorum.


"Zenginlik"

İki tane çiftçi, biri Adanalı, diğeri Kayserili, sohbet ederken, başlamışlar zenginlikleriyle övünmeye.

Adanalı;

- Bizim orda sabah güneş doğmadan biniyoruz arabaya, akşam oluyo. Biz hala çiftliğin öteki ucuna yetişemiyoz, demiş.

Kayserili de demiş ki;

- Yav bizim de vardı öyle bir arabamız ama geçenlerde satıp yeni modelini aldık.


Yorum Ekle Yorumları Listele
35. Sayı önceki yazı 35. Sayı sonraki yazı
Eğlence Önceki Yazı Eğlence Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye