| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

Eğlence 10.08.2000 - netyorum.com / Sayı: 33


"Ne Alaka?"

Temel, bir gün fotoğrafını çektirmek istemiş.

Fotografçiya; "Ben fotoğraf çektirmek isteyrum. Lakin vesikalık olmaycak."

Fotografçi; "Olur efendim. 24 çarpı 32'ye ne dersiniz?"

Temel; "432 eder de, haçan punin konimuzlan ne alakasi vardur?"


"Bir Konu, Bir Konuk"

Gazetecinin biri yaşlı bir köy korucusuyla röportaj yapıyor.

- Efendim, bu kadar zamanda kimbilir ne güzel olaylar yaşamışsınızdır. Güzel bir anınızı anlatır mısınız?

İhtiyar başlamış;

- Bir gün bizim muhtarın eşeği kayboldu. Bütün köy eşeği aramak için dağa çıktık. Saatlerce aradık durduk. Sonunda bulduk. Başladık dağ yolundan aşağı inmeye. Birden bizim muhtarın eşeği gözümüze bir güzel görünmeye basladi...

Derken, gazeteci;

- Aman efendim, daha enteresan bir anınızı anlatsanız.

İhtiyar köylü söze devam etmiş;

- Bir gün bizim muhtarın kuzusu kayboldu. Bütün köy muhtarın kuzusunu aramak için dağa çıktık. Saatlerce yürüyerek aradık durduk. Nihayet bulduk. Başladık dağ yolundan aşağı inmeye. Birden bizim muhtarın kuzu gözümüze bir güzel görünmeye başladı...

Demeye kalmadan, gazeteci yine adamın sözünü kesmiş;

- Aman efendim, oraya da girmeyelim. Siz en iyisi kötü bir anınızı anlatın.

Adam yeniden söze başlamış;

- Bir gün ben kayboldum...


"Papaz"

Papaz iki metre ilerisinde duran zangoça sormuş;

- Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı?

Zangoç'ta derin sessizlik...

İyice köpürmüş Papaz;

- Sana soruyorum be adam! Duymuyor musun?

- Hayır, buradan hiçbir şey duyulmuyor efendim.

- Olacak şey mi! İki adım öteden beni duymuyorsun.

Zangoç bıyık altından gülmüş;

- İsterseniz yer değiştirelim, anlarsınız.

Yer değiştirmişler. Bu defa Zangoç seslenmiş;

- Kilise için toplanan yardımları kim iç ediyor?

Papaz kendi kendine söylenmiş;

- Hakikaten yahu! Buradan hiçbir şey duyulmuyor.


"Eczacı"

Genç kız genç aşığına telefon açmış;

- Jean, seni çok arzuluyorum, geceleri uyku uyuyamıyorum. Ne olur bu hafta sonu bize yemeğe gel. Seni annem babamla tanıştırayım. Sonra benim odamda ders çalışıyor gibi yapar, doya doya sevişiriz".

Jean ömründe hiçbir kızla sevişmemiş, toy bir delikanlı. Bir eczaneye gitmiş. Babacan eczaciya;

- Bu hafta sonu önce bir aile yemeği , peşinden ateşli bir aşk yaşayacağım. O yüzden iyisinden iki kutu prezervatif istiyorum.

Babacan eczacı kutuları vermiş, oğlanın sırtını sıvazlayıp yolcu etmiş. Jean hafta sonunda bir büyük buket çiçekle Françoise'nin kapısını çalmış. Genç kız kapıyı açmış. Jean'i doğrudan yemeğe almış.

Delikanli çok mahçup biçimde masaya oturmuş.Kızın ana babasının yüzüne şöyle bir baktıktan sonra başını önüne eğmiş, başlamış dua etmeye. Ancak dua bir türlü bitmiyor.

Françoise, sonunda dayanamamış, fısiltıyla;

- Ben senin bu kadar dindar olduğunu hiç bilmiyordum, Jean.

Jean adeta inlemiş;

- Ben de babanın eczacı olduğunu bilmiyordum...


"Temel Banyoda"

Temel, duş almaya girer. Şampuanı saçlarına boşaltıp ovalamaya başlar.

Sırtını keselemeye gelen annesi sorar;

- Oğlum kafanı ıslatmayacak mısın?

Temel cevap verir;

- Yok anne. Bu şampuan kuru saçlar içinmiş!


Yorum Ekle Yorumları Listele
33. Sayı önceki yazı 33. Sayı sonraki yazı
Eğlence Önceki Yazı Eğlence Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye