Eğlence 29.06.2000 - netyorum.com / Sayı: 27

"Doktorlar"

Çok şişman bir adam, çok şöhretli bir doktora gidiyor, konu zayıflama.

Doktor, bir hafta kullanmak üzere, isimsiz bir hap veriyor kendisine.

İlk kullandığı gece, uyur uyumaz rüya görmeye başlıyor adam. Bir saray içinde, etrafında onlarca cariye, sabaha kadar bir onla, bir bunla. Sabah uyandığında kan ter içinde. Her gece aynı şey, bir haftanın sonunda bütün fazla kilolar atılmış durumda.

Günler sonra yolda şişman bir arkadaşına rastlıyor ve tabi,nasıl kilo verdiği soruluyor.

Arkadaşı anlatıyor, doğru doktorun yanına, aynı tedavi.

İlk gece, adam rüyasında yine bir sarayda. Etrafında onlarca adam, bir o yatırıyor adamı, bir bu. Hele en son gelen bir zenci var ki, adamı mahvediyor.

Üçüncü gün sonunda adam dayanamıyor ve telefon ediyor doktora. Neden arkadaşı ile kendi rüyalarının farklı olduğunu öğrenmek istiyor.

Doktor biraz düşündükten sonra soruyor; "Siz hastaneye mi gelmiştiniz, muayenehaneye mi?"

"Fil ve Karıncalar"

Bir fil devamlı olarak karıncaların yuvasını bozmaktadır. Bu duruma çok kızan karıncalar durumu Kral karıncaya söylerler.

Kral karınca; "Eğer fil gene yuvaları bozarsa hep birlikte filin üzerine saldıracağız" der.

Karıncalar kabul ederler.

Fil gene karıncaların yuvalarını bozmak için gelir, etrafina bakar, "kih kih kih" gülerek bir yuvayı bozar.

Kral karinca; "Saldırınnnnnnnnn"

Birden milyonlarca karınca filin üzerine saldırır. Fil bir silkelenir, karıncalar filin üzerinden düşer. Yanlız bir tanesi filin boynunda kalır.

Aşağıdan bütün karıncalar bağırır; "Boğ onu, boğ onu, boğ onu...."

"Ses"

Uzun seneler önce şehir yaşamını terkederek bir kasabaya yerleşen adam tekrar şehri ziyaret etmeye karar vardır. Ancak artık yaşlı bir adam olmuştur.

Şehre geldiğinde yürürken bir sinemanın önüne gelir. Film seyretmek için bilet alma üzere gişeye gider ve "Bana bir bilet"

Gişedeki görevli bileti verir. Yaşlı adam bileti kapıdaki görevliye verdikten sonra içeri girer. O sırada patlamış mısırları görür ve satın almak ister.

Büfeci "Bir milyon lira" der.

Adam bunun üzerine; "Sinemaya geçen gelişimde patlamış mısır beşbin liraydı"

Büfeci; "O zaman bu akşam çok eğleneceksiniz. Artık filmler sesli" 

"Başarı"

Adamın birisi ünlü bir kişi ile tanışmış. Sohbet etmeye başlamışlar.

- Başarınızı neye borçlusunuz?

- İki kelime.

- Onlar nedir acaba?

- Doğru kararlar.

- Doğru kararları nasıl aldınız?

- Bir kelime.

- O kelime nedir?

- Tecrübe.

- Bu tecrübeye nasıl sahip oldunuz?

- İki kelime.

- Nedir acaba?

- Yanlış kararlar.

"Büyük Yalan"

Orta yaşlı bir adam sokakta yürürken on, oniki yaşlarında bir grup çocuğu tartışırlarken görür. Grubun yanına gittiğinde ortalarında bir köpek yavrusu olduğunu fark eder. Çocukların köpeğe bir zarar verebileceğini düşünerek sorar; "Bu köpekle ne yapıyorsunuz?"

Çocuklardan birisi yanıtlar; "Bu bizim komşunun bahçesinde duruyordu. Sahipsiz. Hepimiz onu almak istiyoruz. Ancak anlaşamadık. Onun üzerine kim en büyük yalanı söylerse onun olmasına karar verdik."

- Sizlerin köpeğe sahip olabilmek için en büyük yalanı kim söyleyecek yarışması yapması çok kötü. Yalan söylemenin günah olduğunu bilmiyor musunuz? Ben sizin yaşınızdayken hiç yalan söylemezdim.

Çocuklar birbirlerine bakar, içlerinden en küçüğü "Tamam, köpeği ona verelim".