AZ KONUŞAN ADAMLAR
Biz, anne ve 4 yaşındaki oğlu
Kuzey Carolina yolu uzağındaki bir yolda karavanımızla duruyorduk.
Ses ve duman motor kapağının altından bir anda yükseldi ve durduk.
Güneş batıyordu ve az araba geçiyordu. Bir polis
arabası umarak saatlerce bekledik. Bize yardım etme teklifinde
bulunan adamlar motorculardı ve onlarla birlikte gitmeye
korkuyordum.
Benim endişemi hissetmeksizin
oğlum yanımda duruyordu. O birinin bize yardım edeceğine inanıyordu.
Sonra, tulumlu iri bir adam kamyonetinden indi ve
bana tamirci bir arkadaşının olduğunu söyledi. O, arkadaşını alacak
ve geri dönecekti. Böylece bir saat daha geçti.
Başka bir pikap durdu ve iki adam indi. İri
görünüyorlardı ve içlerinde t-shirt olmadan tulum giymişlerdi. Onlar
konuşmadı, gülmedi veya beni tanımadılar. Onlar acaba deminkinin
tamirci arkadaşları mıydılar?
Ben gezinirken onlar motoru
kontrol etti. Tamircilerin söylediği bir söz olan alternator'u
duydum. Belki bana bir alternator getirecekler ve onu buraya
yerleştireceklerdi.
Birinci adam geri döndü. Evet, bunlar onun arkadaşlarıydı.
Alternator kemeri ve klima kemerinin her ikisi de kırılmıştı. Birkaç
mil daha sürebilirdim fakat bu beni diğer şehre götürmezdi.
O, tamircilere bizi tamirhaneye götürmeleri için
rehberlik yapmasını söyledi, oğlum ve ben karavanımızla takip
edecektik ve o, bizim durmadığımızdan emin olmak için takip
edecekti. Küçük küçük yollardan geçtik. Görünürde bina yoktu, ev
bile. İhtimal planları
yapmaya başladım. Bu üç adamdan kurtulabilirdim fakat oğlumu
taşırken değil. Oğluma garip şeyler olursa hemen söylediğimi aynen
yapmasını söyledim, koşmak ve saklanmak gibi. Güvenerek bana baktı.
Soru sormadan, panik olmadan sadece ''Tamam anne'' dedi.
Ağaçlıktaki bir ağaç kulübenin önünden çalılık
yol boyunca geçtik, sonra da bir arabalık garaj ölçülerinde bir
binaya geldik. İçerde duvardaki tırnaklara asılı kemerler ve araba
parçaları vardı. Güven veren birşey görmedim.
İki sessiz adam çalışmaya gitti. Kulübelerden
çıplak ayaklı çocuklar etrafımızı sardı. Utançla ''Kedi yavrularını
okşamak ister misiniz?'' diye sordular. Oğlum kedilerin ortaya
çıkmış kirli tenini ve tüylerini okşadı. Onu durduramadım. Sonra
ellerini yıkamak için zaman olurdu.
Ardından kemerler tekrar yerine kondu ve sessiz
adamlar ortaya çıktı. Neredeydiler? Onlara ne borçluydum? Birinci
adam hiçbir ücret istemediklerini söyledi. Bizim yardıma ihtiyacımız
olduğunu görmüşler ve bu yüzden yardım etmişlerdi.
Karayoluna tekrar çıkmamız için önderlik ettiler.
Oğlum ne olduğu hakkında garip birşey görmedi.
Karavanımız bozuldu iyi insanlar yardım etti.
Bu onun umduğuydu.
Bu adamlar bir daha görmeyecekleri iki insana tüm
günlerini harcadılar. Ücret almamışlardı veya teşekkür için bile
kalmayacaklardı. Etkilenmemiş göründüler fakat beni etkilemişlerdi.
Lindance Brownstein
Çeviren: Müge Dağdelen
Not: Bu çalışmayı bize ulaştıran
Sayın Doğugül Kan'a teşekkür ederiz.
|