| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları


SERVİS ŞOFÖRÜ


 

Chicago'nun bir banliyösü olan Belwood'daki Pusheck Caddesi'nin sonunda okul servisini beklemek zorunda kaldığım yıllardan bu yana çok zaman geçti. Ama o yıllardan bugün gibi anımsadığım çok özel bir gün vardır.

1963'ün baharıydı. St.Simeon's İlkokulu 2. sınıfa gidiyordum. Her sabah, annem genellikle, fıstık ezmeli bir sandviç ve elmadan oluşan öğle yemeğimi hazırlar ve bir kese kağıdına koyardı.

O özel günde, servisi beklediğim yere geldim ve o zamanlar sırt çantası olmadığından, elde taşıdığım çantamı daha kolay taşıyabilecek bir konuma getirebilmek için, öğle yemeği paketimi yere koydum. Servis geliverince, yemeğimi orada unutup servise bindim. Farkına vardığımda ise neredeyse okula varmıştık. Ağlamaya başladım.

Adını unuttuğum servis şoförü: "Ne oldu?" diye sordu.

Bir çırpıda, yemeğimi unuttuğumu anlattım ona.

Omuzuma hafifçe vurdu ve: "Böyle şeyler için üzülme!" dedi.

Elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim ve şüpheyle ona baktım. Ne yapabilirdi ki?

Zil çaldı ve koşarak sınıfa girdim.

Son derste sınıfta yerlerimize oturmuştuk ki, okul sekreteri sınıfın kapısında belirdi. Öğretmene kahverengi bir kese kağıdı uzattı.

Sekreter gidince, öğretmen elinde kese kağıdıyla bana doğru yürüdü.

Şaşkın bir ifadeyle: "Bu servis şoföründen sanaymış" dedi.

Annemin hazırladığı paket değildi. Ama yemek vakti yaklaşmış olduğu için içine bakmaya gerek yoktu. Ne olursa olsun yiyecektim.

Bugün bile o paketin içindeki harika şeyleri anımsarım. Nefis bir sosisli sandviç, bir portakal ve iki çikolata.

O zaman bazı şeylerin farkına varmamıştım. Sonra anladım ki servis şoförü kendi yemeğini bana vermişti. Üniformalı küçük kızı ağlarken görmüş ve onu mutlu etmek istemişti.

Ve 40 yıldır onun bu inceliğine minnettardım.
 

Joyce Schowalter

internet'ten çeviren: Doğugül Kan
e-posta: gul_kan@hotmail.com

 

Yorum Ekle Yorumları Listele
127. Sayı önceki yazı 127. Sayı sonraki yazı
Dostluk ve Sevgi Önceki Yazı Dostluk ve Sevgi Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye