BİR HIRSIZIN PORTRESİ
Genç Macar sanatçı Arpad Sebesy,
multimilyoner Elmer Kelen'in portresini yapmak için
görevlendirilmişti. Görev özellikle zordu, çünkü, Kelen sadece üç
kısa poz vermeye razı olmuştu. Sonuçta, Sebesy, portrenin çoğunu
ezberden yapmak zorunda kalmıştı. Kısıtlamalara rağmen, Sebesy,
portrenin Kelen'e yeterince benzediği görüşündeydi.
Ancak, Kelen, aynı fikirde değildi. Kibirli milyoner resmin
kendisine benzemediğini öne sürerek portrenin parasını ödemeyi
reddetti.
Genç ressam resmi yapabilmek için saatlerce titizlikle çalışmıştı ve
birdenbire bunu gösterecek hiç bir şeyi olmadığını fark etti.
Milyoner stüdyodan ayrılırken, sanatçı bir ricada bulundu, "Portreyi
size benzemediği icin reddettiğinizi belirten bir mektup yazabilir
misiniz?"
Kelen, bu kadar kolay kurtulduğuna sevinerek razı oldu. Aylar sonra,
Macar Sanatçıları Derneği, Budapeşte Güzel Sanatlar Galerisinde
sergi açtı. Kelen'in telefonu çalmaya başladı. Bir süre sonra
galeriye geldiğinde, Sebesy'nin yaptığı portresinin, üzerinde "Bir
Hırsızın Portresi" etiketiyle sergilendiğini gördü. Mağrur milyoner
resmin indirilmesini istedi.
Müdür reddedince, Kelen resim kendisini topluma alay konusu edeceği
için dava açmakla tehdit etti.
Bunun üzerine müdür, Kelen'in resmin kendisine benzemediği için
almayı reddettiğini belirten imzalı mektubunu çıkardı.
Milyoner, artık resmin parasını ödeyip almaktan başka çare
kalmadığını anlamıştı.
Genç sanatçı sadece son gülen olmakla kalmamış, aynı zamanda güçlüğü
kârlı bir alışverişe döndürmüştü. Çünkü milyoner resmi almaya
kalktığında fiyatın eskisinden on kat daha fazla olduğunu görmüştü.
Gördüğünüz gibi, güçlüklere teslim olmayı kabul etmemişti. Bunun
yerine öfke ve acıya teslim olmaktansa yaratıcı ve yararlı bir kapı
açacak yol düşündü. Kısaca, ressam değerli bir prensip keşfetmişti:
"Yeni fırsatlar bizi genellikle sıkıntılı anlarda ziyaret eder,
çünkü bir kapı kapanırsa, başka bir kapı açılır".
|