| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları


BEBEK ve BEYAZ GÜL


 

Son Yılbaşı hediyelerini almak için aceleyle dükkana girdim. Oradaki insanlara bakıp bakıp kendi kendime söylendim. "Burada sonsuza dek kalabilirim,oysa yapacak o kadar çok şeyim var ki."

Noel büyük bir telaşeden başka bir şey değildi. Noel süresince uyuyup sonra uyanmayı diledim bir an. Sonra acele acele oyuncak bölümüne doğru yürüdüm. Orada fiyatları görünce gene kendi kendime söylendim. Acaba torunlar bu oyuncaklarla oynuyorlar mı?

Kendimi bebeklerin bulunduğu koridorda buldum. 5 yaşlarında bir erkek çocuk elinde bir bebek tutuyordu. Çok yumuşak bir şekilde bebeğin saçlarını okşuyordu. Onu izlemeyi sürdürdüm ve o bebeğin kimin için olduğunu merak ettim. Sonra bir bayana doğru döndü, ismiyle hitap etti ve dedi ki: "Yeterince param olmadığından emin misin?"

Aceleyle yanıtladı bayan: "Onun için yeterince paran olmadığını biliyorsun". Sonra küçük çocuğa oradan ayrılmamasını, kendisinin alacak birkaç şeyi daha olduğunu, birazdan döneceğini söyledi. Ve oradan ayrıldı.

Çocuk bebeği hala tutuyordu. Derken yaklaşıp o bebeği kimin için istediğini sordum.

"Bu kız kardeşimin Noel için çok istediği bebek. Noel Babanın onu getireceğini biliyordu." dedi.

Noel Baba'nın belki de bu bebeği ona getirebileceğini söyledim.

"Hayır" dedi "Noel Baba kardeşimin olduğu yere gidemez. Bunu anneme vereceğim, kız kardeşime o götürecek."

Ona kardeşinin nerede olduğunu sordum.

Gözlerinde son derece üzgün bir bakışla bana baktı ve "Meleklerin yanına gitti. Babam yakında annemin de oraya gitmek zorunda olduğunu söylüyor."

Kalbim neredeyse duracaktı. Sonra çocuk tekrar bana baktı ve "Babama, anneme daha gitmemesini söylemesini istedim. Ben alış verişten dönene kadar beni beklemesini söyledim."

Sonra resimlerini görmek isteyip istemeyeceğimi sordu.

"Memnuniyetle" dedim.

Dükkanın önünde çekilmiş resimlerini bana gösterdi. "Anneme bunları da vereceğim; götürmesi için... Böylece kız kardeşim beni hiç unutmaz. Annemi öyle seviyorum ki, beni terketmesini hiç istemiyorum. Ama babam onun kız kardeşimle olması gerektiğini söylüyor."

Çocuk başını eğdi ve hiç konuşmadan durdu. O anda cüzdanımı çıkardım ve içinden birkaç banknot aldım. Sonra çocuğa, "İstersen paranı bir kez daha sayalım."dedim.

Heyecanlandı ve "Tamam" dedi "İnşallah param yeter!"

Elimdeki banknotları farkettirmeden onun paralarının içine koydum. Elbette şimdi bebek için yeterli parası vardı.

Çok yumuşak bir sesle "Tanrı'ya bana bu parayı verdiği için teşekkür ederim" dedi. Sonra;

"Bana yeterince para vermesi için dua ettim ve benim dualarımı işitti. Şimdi annem bu bebeği kardeşime götürebilir. Aslında anneme de bir tane beyaz gül almak isterdim. Ama onun parası için dua etmedim. Ama bana yine de her ikisini alabileceğim kadar para verdi."

Başladığımdan çok farklı bir ruh hali ile alışverişimi bitirdim. Çocuğu düşünmeden edemiyordum. Derken aklıma birkaç gün önce okuduğum bir gazete haberi geldi; "Sarhoş bir sürücü bir arabaya çarpmış, küçük bir kızın ölümüne annesinin ise ciddi bir şekilde yaralanmasına sebep olmuştu. Aile annedeki yaşam destek mekanizmalarının çekilip çekilmemesine karar veremiyordu".

Bu çocuk o hikayenin içinde olamazdı. İki gün sonra ailenin karar verdiğini ve genç kadının da öldüğünü gazeteden okudum. O küçük çocuğu unutamıyordum ve o hikayeyle bağlantısı olup olmadığını merak ediyordum. O gün daha sonra kendimi tutamadım ve birkaç beyaz gül alıp genç kadının cenaze töreninin yapılacağı eve gittim.

Evet! Elinde beyaz bir gül, bir bebek ve birkaç resimle tabutta yatıyordu.

Göz yaşları içinde oradan ayrıldım ve yaşamım tümüyle değişti. Çocuğun annesi ve kardeşine karşı duyduğu sevgi olağanüstüydü. Ancak bir saniye içinde sarhoş bir sürücü küçücük bir çocuğun yaşamını paramparça etmişti.
 

internet'ten çeviren: Doğugül Kan
e-posta: gul_kan@hotmail.com

Not: Bu öykünün İngilizce şeklini görmek için tıklayın.

 

 

Yorum Ekle Yorumları Listele
123. Sayı önceki yazı 123. Sayı sonraki yazı
Dostluk ve Sevgi Önceki Yazı Dostluk ve Sevgi Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye