BU RÜZGAR HER ZAMAN BÖYLE ESMEYECEK
Önce tek elimi, sonra ikisini
birden içime sokup yokluyorum. Duygularım yerli yerinde duruyor.
Kıpırtısız düz bir deniz gibiler bugün... Alışık olmadığım, tarifi
zor garip bir durum bu...
Öfke kapısını çalıyorum. Ses yok.
Sevinçleri tıkırdatıyorum. Hareketsiz.
Sevecenlikleri yokluyorum. Vurdum duymaz.
Kıskançlıklara dokunuyorum. Aldırışsız.
kin tohumlarını gözlüyorum. Açmamış.
Aşkları dürtüklüyorum. Uyanmamış.
Öfke, sevinç, sevecenlik, kıskançlık, kin ve aşk...
Bunlar beni bırakıp gitmiş hiç değiller. Ama bu sabah sakinler.
Tanımadığım bir "ben" ile karşılaşıyorum. Duygularım usul bir uykuya
dalmış gibiler ama ferah bir esinti de okşayarak dolaşmakta
üstlerinde...
Pastırma yazının son ışıklarını parmak uçlarımla toplamaktan gelen
bir ferahlık...
Kasım'da Nisan ılıklığını yaşamaktan gelen bir ferahlık...
"Taze ekmek yemeyi" günün en önemli hedefi ilan eden bir ferahlık...
Rafadan yumurtaların peşine düşmek gibi bir ferahlık...
Çayı yudumlamak gibi bir ferahlık...
Önce tek elimi sonra ikincisini içimden çekiyorum.
Öfkelerden, sevinçlerden, sevecenliklerden, kıskançlıklardan,
kinlerden, aşklardan, her çeşit ve tondan oluşan duygular senfonisi
susmuş...Şimdi sessizlik...
Ama korkacak bir şey yok...
Hepsi yerli yerinde...
Sessizler ama pencerelerini denize vermiş bir yaz evi gibi de sakin
ve şikayetsizler...
Sakin ve şikayetsiz bir yazlık ev penceresi gibiler ama,
istemediklerini de içeri sokmuyorlar.
Beni şaşırtan belki de bu...
Bugün bir tatil gününün sükunetini bozacak herşeye küskünler...
Mutfak tezgahındaki yeşilimsi mandalina ne kadar ciddi ve önemli bu
sabah.
Minik menekşeler pencerelerinin ayrılmaz bir parçası.
Ve aydınlığını içime taşıyan güneş...
Kendi kendime alışıyorum.
Hatta bu tarifsiz sessizlik hoş bile...
Gönlümün kapıları beni dinlemiyor. Kendince açılıp kapanmaktalar.
Ziya Osman Saba'nın "bu rüzgar" şiirini anımsıyorum.
"Bu rüzgar her vakit böyle esmeyecek.
Gökte bulut, suda yelken, dalda çiçek.
Bir gün, bir gün var ki, günden güne gerçek.
Çatır çatır selvi, çıtır çıtır böcek.
-Çek çiğerlerine, bir nefes daha çek.
Bu rüzgar her vakit böyle esmeyecek"
Mehmet Altan
Not: Türk Henkel Dergisi Aralık
1999 - Kaynak gösterilmek şartıyla alıntı yapabileceği belirtilmiş.
Ayrıca Türk Henkel Dergisi'nin adı Cognis olarak değişti.
Not: Sayın Nesrin Kavak'a teşekkür
ederiz.
|