PEKİ YA BİTERSE?
Ne kadar da zor nefes
almak,belirsizlikler içinde hayatı anlamaya çalışmak, şu yazdığım
satırlar bile beynimden çıkıp parmak uçlarıma dökülünceye kadar
belki de binlerce kez değişip şekilden şekile giriyor.
Oysa gözgözü görmeyen bir siste ilerletmeye çalıştığımız
yaşantımızın dışında, berrak bir su birikintisi kadar açık ve net
hayat. Gece olunca yıldızların çıkacağı belli mesela ya da gece
24:00'den sonra saatin 01:00 olacağı, bahar gelince çiçeklerin
açacağı, gök gürlediğinde ise yağmur yağacağı, yanlış yazılan bir
yazının yırtılıp atılacağı, titrek bir mum alevinin üflendiğinde
söneceği ve herşeyin bir gün mutlaka biteceği....
Ya senin, benim ve daha binlerce kilometre uzaklıktaki bir
sevgilinin? Kirpiklerinden süzülen yaşı kimin sileceği, sevginin
tadını yüreğinde hissetmeyi, saçlarına ne zaman ak düşeceğini ya da
mutluluktan uçarcasına damak tadında kalan o eski sevdalara yeniden
ne zaman dönebileceğinizi bilebilir misiniz?
Gece olunca ardarda içilen sigaranın acısını dudaklarınızda
hisettiniz mi hiç, görmeden bir insanı sevebildiniz mi, nedensizce
ağladınız mı, boş boş sokaklarda dolaştınız mı mesela?
Biliyorum o kadar da karanlık değil hayat, her yeni günün ardında
bir umut, umut dolu bir denizde kıyıya ulaşmak için durup
dinlenmeden çekilen kürekler ve gökkuşağının altından bir gün
mutlaka geçmeyi başaracak bir hırs var içimizde.
Peki ya biterse?
Altan Çelik |