| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları


PARFÜM


Parfüm dünyasının gerçek bir uzmanı şunları söylemişti: 

Parfümler doğanın verdiklerine insan ustalığının katılmasının ürünüdür,
ama hiçbir parfüm kadın tenine değmeden gerçek bir koku değildir.

Parfüme kişiliğini veren, kadının özel ten kokusudur.
Onun için parfüm her kadında birbirinden farklı özellikler kazanır.

Parfüm sürmenin ustalığı,
bu karışımın oluşmasına yardımcı olacak ölçüde,
biçimde sürmeyi bilmektir.
Böyle sürülmediği zaman
kadın sadece parfüm kokar,
ama sürmesini bilen kadının kendisi kokar.

Önemli olan da parfüm değil, kadının özel kokusudur.

Bu özel kokuyu kadının giydiği eşyaların durduğu gardropta,
çamaşırlarında, özel yerlerınde bulabilirsiniz.

Dikkat edin,
özel kokusunu tanımadığınız hiç bir kadını
gerçekte tanımış sayılmazsınız.

Ne yazık ki insanın kokusuna önem vermeyi bilmiyoruz.

Sonra bir gün
"mutluluğun kokusunu"
tanıyacaksınız.

Tenin hafifçe pembeleştiğini göreceksiniz.
Güneşin ilk ışıklarına eşlik eden toz pembedir bu.

Mutluluğun biraz utangaç, biraz ürkek, biraz çekingen başlayan,
ama sonra cesaretle yayılan, güç veren, kendini duyuran özel pembesi.

Bu pembeliğin üzerine dikkatle bakacaksınız.
Orada buğulu bir nemlenme göreceksiniz.

Hep uçan, hep havaya karışan, hep yenilenen üçücü bir nemlenme.

Görenlere
"Sende bir şey var, aşıksın galiba"
dedirten bir bahar tazeliği, filiz tadı...

Yaklaşın o tene.
Yaklaşın ve mutluluğun kokusunu duyun.

Birbiriyle uyum içinde binlerce kokunun süzülmüş kokusunu duyun.

Pembeden eflatuna,
deniz mavisinden güneş sarısına
değişen gökkuşağı renklerindeki özel kokuyu.

İnsanı rahatlatan, dinlendiren, coşturan, kıpırdatan, susturan, konuşturan
mutluluk kokusununu duyun.

Dünyanın en güzel kokusu budur.

Bebeğin annesinden aldığı koku budur.

Annenin bebeğinden aldığı koku budur.

Seven insanın sevilen insandan aldığı koku budur.

Ama bu koku kendiliğinden olmuyor.
Buna emek vermek gerekiyor.
Sabahların, gecelerin, gün ışıklarının birbirine karışması gerekiyor.
Umutsuz günlerde, umutlu günlerde birbirinin değerini bilmek gerekiyor.

Mutluluk kokusu dağlarda, ırmaklarda değil.
Bu koku yalnız insanda.

İnsanın insan da yarattığı koku bu. İnsanı insan kılmanın kokusu.
Sevginin kokusu.
Güvenin kokusu.

"İyi ki sen varsın" 'ın kokusu.

"Keşke şimdi yanımda olsaydın" 'ın kokusu.

"Seni Seviyorum" 'un kokusu.

"Beni seviyorum" 'un kokusu.

Bir gün mutluluğun kokusunu tanıyacaksınız.
O zaman daha da mutlu olacaksınız, biliyorum.
 

Not: Sayın Derya İren'e teşekkür ederiz.
 


Yorum Ekle Yorumları Listele
71. Sayı önceki yazı 71. Sayı sonraki yazı
Dostluk ve Sevgi Önceki Yazı Dostluk ve Sevgi Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye