| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

 

GECİKMEDEN SÖYLEYİN

Rahip, mezarlıktaki işini bitirmek üzereydi.

O anda elli yıllık karısını kaybeden 78 yaşındaki adam:
"Onu ne kadar çok sevdim"
diyerek çığlık çığlığa ağlamaya başladı.

Yaşlı adamın yaşlı sesi törenin asil sessizliğini bozmuştu.
Mezar başındaki diğer aile bireyleri ve dostlar
şok olmuşlardı, utanç içindeydiler.

Yetişkin çocukları alı al moru mor
babalarını yatıştırmaya çalıştılar:
"Tamam, baba. Seni anlıyoruz"

Yaşlı adam gözlerini dikmiş
kazılan mezara yavaş yavaş inen tabuta bakıyordu.
Rahip törene devam etti.
Törenin sonunda, aile bireylerini
törenin kapanışı olarak tabutun üstüne toprak atmaya çağırdı. Yaşlı adam hariç hepsi sırayla toprak attılar.

Yaşlı adam hala:
"Onu ne kadar çok sevdim"
diye yüksek sesle konuşuyordu.

Kızı ve iki oğlu konuşmasını engellemek istediler,
ama o devam etti,
"Onu sevmiştim!"

Kalabalık mezarlığı terk etmeye hazırlanırken,
yaşlı adam gitmemekte direniyordu.
Gözlerini mezara dikmiş bakıyordu.

Rahip yaklaştı:
"Kendinizi nasıl hissettiğinizi biliyorum,
ama gitme zamanı geldi.
Buradan ayrılmalı ve kendimizi
hayatın akışına bırakmalıyız" dedi.

Yaşlı adam çaresizlik içinde bir kez daha
"Onu ne kadar çok sevdim" diyerek söylendi.
"Beni anlamıyorsunuz" dedi.

"Ben bunu ona sadece bir kere söyleyebildim"

 

 

 

Yorum Ekle Yorumları Listele
68. Sayı önceki yazı 68. Sayı sonraki yazı
Dostluk ve Sevgi Önceki Yazı Dostluk ve Sevgi Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye