|
PAPATYA TARLASI
TUTKU, AŞK, SEVGİ
Bir papatya tarlası düşün.
İlkbahar ayı.
Ve sen onun yanından geçen yolda yürüyorsun
ve o papatya tarlasında bir papatya dikkatini çeker.
Binlercesinden birisidir ama sen onun yanına gidersin.
Onda seni çeken bir şeyler vardır.
O papatyayı olduğu yerden koparırsın.
Sadece senin olsun istersin.
Sadece senin.
Öleceğini düşünmeden ve gidersin o tarladan.
İçindeki şiddetin durduramadığı bir bencillik
ama bir o kadar güzel ve hapsedici.
İşte bu TUTKU...
Yine o tarlanın kenarındaki yolda yürüyorsundur.
Yine milyonlarcası arasında bir tanesi seni çeker.
Yaklaşırsın yanına.
Yanına gidersin o papatyanın.
Gözlerin başkasını görmez olur o an.
Onun için her şeyi yapmak istersin.
Dokunmak istersin.
Dokunamazsın, orada onunla ölmek istersin.
Ama birden hafif bir rüzgar eser
ve bir başka güzel çiçek kokusu gelir burnuna.
Dayanamazsın onun kokusuna.
Unutturur her şeyi bir anda
ve o kokunun geldiği yöne gidersin.
O papatya orada kalmıştır.
Yüreğinin bir kenarında.
Paylaşılmamıştır bir çok şey.
Unutulmaz belki ama geri de dönülmez ona.
İşte bu AŞK...
Yine o yoldasın.
Papatya tarlasının yanından geçen.
Ve yine bir papatya.
Milyonlarcasının içinde seni çeker.
Gidersin yanına. Orada kalakalırsın.
O hiç ölmesin diye her şeyi yaparsın.
Tüm gücünle onunla olmak istersin.
Oradan seni koparacak hiç bir güç olmadığına inanırsın.
Ve orada onunla ölene kadar birlikte kalırsın.
İşte bu da SEVGİ...
Her üçünü de birlikte aramayın. Yoksa hayatınızda kocaman bir
yalnızlık kalır.
(Not: Sayın
Canan Karanlık'a teşekkür ederiz) |
|
|