|
24.05.2001 Ebru Türkol - netyorum.com / Sayı: 72
AÇIKLAMA
Gecenin üşüten karanlığında nefesimle buğulanmış camdan dışarı
bakıyorum. Dışarısı epey soğuk olmalı. Bu saatte sokakta kimseler kalmaz zaten,
tek tük yalpalayarak gezen sarhoşlar, bir de sessizliği bozmamak istercesine
ilerleyen arabalar olur. Ben ise bu saatlerde ışığım sönmüş, pencerenin kenarına
oturmuş halde hayaller kurarım. Şu sokak lambasının ışığında görürüm kimi kez
yüzünü.... O öpmek için can attığım ama asla yapamadığım güzel yüzünü... Siyah
saçlarını karıştırırım ellerimi uzatıp, sana seni nasıl sevdiğimi söylerim
defalarca... Mavi gözlerinde ışıltılarla "Ben de seni!" dersin bana... Sonra bir
anda yok oluverir hayalin, yine o dayanılmaz can sıkıntısı başlar...
Pınar'ın arkadaş grubumuza katılmasının üzerinden 4 ay geçti. Delidolu, akıllı,
neşeli haliyle herkesin gönlüne taht kurdu. Ya benim?... O'nu gördüğüm, elini
sıktığım "Merhaba!" dediğim ilk günden beri bu hayaller içinde yaşıyorum. Ama bu
gece çok farklı olacak diğerlerinden, çünkü aşkımı anlatma cesareti var içimde.
Telefonu açacak "Pınar, ben seni çok seviyorum, bugüne kadar arkadaşça hislerle
yaklaştın bana, bu yüzden açıklama fırsatı bulamadım" diyeceğim..." O da "Ben de
aynı durumdayım Aydın, sana hep anlattığım sevdiğim var ya O SENSİN" diyecek
bana...
Bunları düşünürken telefonun sesiyle kendime geliyorum. Merakla uzatıyorum
elimi, acaba benden önce O mu karar verdi sevgisini açıklamaya?
- Alo ben Aydın kimsiniz?
- Selam Aydın,rahatsız etmiyorum ya bu saatte? İçim içime sığmıyor bu gece...
Sana söylemesem rahat edemeyecektim...
- Eee..vett.. Ne diyecektin Pınar?
- Şeyyy, hani hep bahsediyordum ya sana; bir sevdiğim olduğından... Okulu sağ
salim bitirmiş, yarın yurtdışından geliyor. Bütün arkadaşlarımı aradım tek tek,
seni de bu sevincime ortak edemezsem ölürdüm. Sende benimle karşılamaya gelir
miydin? Hem tanışır sohbet ederdiniz. Ne dersin?
- .................................
Cevap veremeden elimden ahizenin düştüğünü farkediyorum. Ama ne onu
kaldırabilecek, ne de Pınar'ın telefondan gelen meraklı sesine cevap verebilecek
gücü bulabiliyorum kendimde... Koskoca bir umutsuzluk ve hayalkırıklığı çöküyor
omzuma, öylece kalıyorum......
Ebru Türkol
e- posta:
barutt@turk.net
netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel
yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine
tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya
link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)
|