| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Yansımalar" 10.02.2000 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 7

İSİM HAKKI KİME KALIR?

İnternet en popüler araçlardan birisi olma özelliğini sürdürüyor. Hemen hemen tüm işletmeler, organizasyonlar ve pek çok kişi kendilerini tanıtabileceğini düşündükleri isimleri alan ismi olarak tescil ettiriyorlar. Bunların içinde şahıs isimlerinden, ürünlere, pazarın özdeşleştirdiği kelimelere kadar çeşit bulmak olası.

İngilizce isimlere bakıldığında üç veya dört harften oluşan anlamlı kelimelerle ilgili alan isimlerinde boş bulmak mümkün değil. Kullanılmasa da birilerinin elinde. Bu isimlerin tescillerini ellerinde bulunduranların bir kısmı bir gün birisinin kendilerini keşfedip, zengin olacakları günü bekliyorlar. Bunun sonucunda da atıl durumda bekleyen inanılmaz sayıda sayfa var. Aklınıza gelen bir kelimeyi yazıp o adrese gitmeyi deniyorsanız, büyük bir kısmında aldığınız yanıt; "Bu adres park edilmiştir. Eğer satın alıp kullanmayı düşünüyorsanız, bizimle irtibat kurun" şeklinde.

Şirketlerin isimlerinde olay daha net olmasına rağmen, şahıslar ile ilgili alan isimlerinde işimiz o kadar kolay değil. Acaba doğum tarihine mi bakmak gerekir?

Bütün bunlar bir yana benim dikkatinizi çekmek istediğim konu; İnternet'te kayıtlı alan isimlerinin (domain name) kişi adına tescil ettirildikleri durumda, eğer kişinin başına birşey gelirse, bu isim hakkı kime geçer? Alan isminin geçerliliğinin bitiş süresine kadar herhangi bir şey yapılabileceğini düşünmüyorum. Yalnız, bu süre sonunda ne olacak? Mirasçılar kimler? Diyelim ki, şirket iflas etti, varlıklarına el konuluyor. Alan ismine de el konacak mı? Konacaksa, bu isim kime nasıl verilecek?

Üzerinde düşünülmesi ve cevaplarının bir an önce bulunarak, uygulamaya alınmasını bekleyen sorular. Yaşamın içine bu kadar giren bir konuda karşımıza beklenmedik durumların çıkması kaçınılmaz.

* * * * *

İzleyenlerin sonunu özellikle anlatmadığı beklenen film vizyonda; "The Sixth Sense - Altıncı His". M. Night Shyamalan'ın yönettiği filmin başrollerinde, Haley Joel Osment, Bruce Willis, Toni Collette ve Olivia Williams yer alıyor. Osment'i "Bogus" filminden, Collette'i "Emma" ve Williams'ı da "Postman" filmlerinden anımsayabilirsiniz. Özellikle Osment, "Bogus" filminden sonra bu filmde de iyi bir performans sergiliyor. Willis'i son dönemde izlediğimiz "Fifth Element" ve "Mercury Rising" 'den kolayca anımsayabiliriz.

Osment, ölü insanları gördüğünü, onlarla konuştuğunu ve o kişilerin ölü olduklarını bilmediklerini söylemektedir. Çocuk psikolojisi doktoru Willis bu konuda çalışmaya başlar. Willis'in önerisi ile bundan korkmamaya ve onlara yardım etmeye başlayan Osment'in yaşamı değişir. Aile ve okul ilişkileri, çocukların dünyası ve korkuları izleyicilere yansıtılıyor.

İlginç bir parapsikoloji gerilim filmi. Bazı sahneler izleyenleri yerlerinden zıplatacak düzeyde olsa da bir korku filmi olduğunu söyleyemeyiz. Gerilim dozu yerinde, etkileyici bir film. Vakit ayırıp izleyin. Filmin sonunda ne düşüneceğinizi biliyorum. Ancak şimdiden söyleyerek alacağınız keyfi bozmayalım.

* * * * *

"Toplum iki büyük sınıftan oluşmuştur: İştahlarından çok yemeği olanlar ve yemeklerinden çok iştahı olanlar". Fransız oyun yazarı Nicolas de Chamfort (1741-1794) 'dan bir alıntı.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
7. Sayı önceki yazı 7. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye