| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

29.03.2001 Görkem Çetin - netyorum.com / Sayı: 64

SERBEST YAZILIM

- Serbest yazılım mı? Korsan yazılım mı?
- Serbest yazılım Türkiye'nin yazılım sorununa çare olur mu?

Eminim ki büyük bir çoğunluğunuz işletim sistemlerine, bunlar arasındaki farklara, fiyatlarına, becerilerine kafa yormuyorsunuz. Ancak yazılımsız bir hiç olan donanımı kullanabilmek için, daha açık belirtmek gerekirse donanımla birey arasındaki deliği kapatabilmek için işletim sistemlerine
ihtiyacımız var.

İşletim sistemleri çeşit çeşit (sayabildiğim kadarıyla 200'ün üzerinde). Her birisi genellikle belli bir ihtiyacı kapatmak üzere yazılmış. Bir çoğu yılların getirdiği olgunluk ve ticari başarıyla çok yönlü kullanılıyor.

İşletim sistemleri alanında sürekli duyduğunuzu tahmin ettiğim bir konu da serbest yazılım. Çok kısa tanımlamak gerekirse serbest yazılım, "kaynak kodu açık" yazılımdır. Kavram kargaşasına girmeden, kaynak kodunun açık olmasının yazılımı serbest yapmaya yetmediğini de belirtmek istiyorum. Ürettiğiniz yazılımın serbest olması için ürününüzün başkası tarafından değiştirilebileceğini, düzenlenebileceğini, hatta yeniden satılabileceğini de kabul etmiş olmalısınız. Elbette bunu yapacak kişi de yazarlık hakkınıza gereken özeni göstermeli. Kısacası elinize geçen bir serbest yazılımı medya ücreti karşılığı satabilir, karşılığında milyon dolarlık hizmet sözleşmesi imzalayabilir, ancak kaynak kodunu da beraber sağlarsınız.

"Piyasada" bu tür serbest yazılım türevi oldukça fazla, ancak yarattığı etki nedeniyle Richard Stallman'ın GNU lisansı en çok kullanılanı ve belki de en çok tepki göreni. Her ne kadar bazı özgürlüklere davetiye çıkarsa da, getirdiği kısıtlamalarla uç sosyalistleri oldukça sinirlendiriyor.

"Peki serbest yazılım ücretsiz ise parayı nasıl kazanıyor bu şirketler?" sorusunun aklınıza takılacağına eminim. Yıllar boyunca en aklı başında kişilerden bu tepkiyi alınca konunun sandığımdan daha bulanık olduğu sonucuna varmıştım. Yukarıda da ipucunu verdiğim gibi serbest yazılım belli bir ücret karşılığında satılıyor. Her ne kadar kaynak kodunu ücretsiz (erişilebilir) bir halde tutmanız gerekse dahi, bu yazılımı kutulayıp, yanında kitabı, 60 günlük kurumsal desteği ile satışa sunabiliyorsunuz. Hatta Stallman iğneli bir ifadeyle "Tutturabildiğine fahiş fiyatla sat!" diyor. Ve hemen ekliyor: "Kaynak kodunu vermeyi unutma!".

Ürettiği yazılımların neredeyse tamamı açık kaynak kodlu olan Red Hat firması geçtiğimiz yılı 19 trilyon lira ciroyla kapattı. Pasifik ülkelerinde faaliyet gösteren TurboLinux ise bu yıl 5 milyon doları sadece VC çalışmalarına ayırmış durumda. İşletim sistemleri fiyatı sürekli aşağı inerken, servisin ve hizmetin karşılığı da yerinde durmuyor, aksine artıyor. Saydığım kurumların kazancının gözardı edilebilecek bir bölümü işletim sistemi satışlarından oluşuyor.

Bu mektup size ulaşırken en az iki kaynak kodu açık sistemden (yazılımdan) geçti. Bunlardan birisi benim kullandığım ve kişisel bilgisayara kurulu olan Linux, diğeri de Yahoo'nun kullandığı e-posta yazılımı. Dünyadaki web sunucularının %60'ının kaynak kodu açık. Tüm e-posta MTA (mail transfer
agent) sistemlerinin ise %65'i. Bu istatistikleri vermemin sebebi, serbest yazılımın

A) Korsan yazılım olmadığı ve korsan yazılımla ilintili tutulmaması gerektiği
B) Güvenilir bileşenlerden oluştuğudur.

Bir başka şok daha yaşıyoruz. Kaynak kodu açık, ancak güvenliği kaynak kodu kapalı olan sistemlerden daha ileride. Aklı başındakilerin kabullenemediği bir başka gerçek. www.attrition.org adresi, İnternet bağlantısı olan işletim sistemlerinin saldırıya uğrama oranlarına bakıyor ve birinciliği kapalı bir işletim sistemi çekiyor. Sayıca önde olmamasına rağmen "hacker"ların gözdesi Windows açık ara önde.

Kapitalist ekonomi içinde serbest yazılımın rolü hep gizlendi ve unutuldu. Ancak çözümler üzerine yoğunlaşan serbest yazılımın da, kurumların ihtiyaçlarını pekala karşılayabildiği farkedilince son 3 yılda en büyük holdingler, bankalar, eğitim kurumları, donanım tedarikçileri, hastaneler ve diğer sektörün önde gelenleri Linux kullanmaya başladı. Ancak bu kuruluşların önemli bir bölümünün benzer ortak noktaları vardı: Bilgi işlem müdürleri kurumda Linux kullanıldığından bihaberdiler. Dünya bu gerçeği 5 yıl önce farketti, ancak Türkiye hep geriden geldi. İlker Temir'in işletim sistemi sayım sonuçları Türkiye'deki tüm sunucu sistemlerinin %33'ünün Linux olduğunu göstermesine rağmen bu rakam Almanya'da %60 ve Polonya'da 2/3 oranındadır (http://www.ilkertemir.com/OSSurvey/current/)

Aynı adreste yeralan başka bir bilgi de, serbest yazılım kullanmayan kurumların başında .gov.tr, yani kamunun gelmesi. Ancak Almanya'da kamu kuruluşlarında güvenlik nedeniyle Windows kullanımının yasaklanma sürecinde olduğu (henüz doğrulanmayan haberlere göre), Fransa Milli Eğitim Bakanlığının bünyesinde serbest yazılım araştırma grubu kurduğu, Meksika'da yeralan 120.000 (yüz yirmi bin) laboratuvarda 5 senelik bir plan sonucunda Linux çalıştırılacağı biliniyor. Diğer yandan, Amerika savunma bakanlı menşeli ve kendi ülkelerinde üretilen yazılımların övüldüğü ve önerildiği bir mektup, milli savunma bakanlığımıza gönderiliyor.

Hanginiz eve bilgisayar alırken üzerindeki yazılım için 100 milyon lira verdiniz? Aslında bu tür yazılımların tamamının çok kolay bir şekilde, ucuz ve zahmetsiz kopyalamaya karşı korunabileceğini biliyor muydunuz? Buna rağmen alışkanlıkların insan bünyesini ufak ufak kemirdiğini bilen kurumlar yazılım teknolojisi konusunda uzmanlık sahalarını sürekli geliştirirken neden kopyalamaya karşı alınabilecek basit önlemlere ilgisiz kalıyorlar? Alışkanların sonucu olarak damı akan evinizi, hayatınızın gidişatını değiştiren eşinizi, az kazandıran işinizi terkedemiyorsunuz.
Her gün kullandığınız yazılımı terketmeniz mümkün mü?

Çok mu zor?

Sonraki çalakalemimde serbest yazılımın Türkiye ekonomisi ve teknolojik gelişimi için neden bir şans ve fırsat olarak algıladığımı dünyadaki örneklerle karşılaştırarak aktarmaya çalışacağım.

İyi çalışmalar

Görkem Çetin
Gelecek A.Ş
e-posta: gorkem@gelecek.com.tr


Yorum Ekle Yorumları Listele
64. Sayı önceki yazı 64. Sayı sonraki yazı
   
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye