| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Yansımalar" 27.01.2000 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 5

MAHŞERİN DÖRT ATLISI

Siz de söylenen şeyleri sorgusuz sualsiz kabul eder misiniz, yoksa merak edip ne olduğunu araştırır mısınız? "Mahşerin Dört Atlısı" deyimini okuyunca, az da olsa bilgim olan bu konuda araştırmamı derinleştirmeye karar verdim. Yaptığım bir araştırma bu isimde Türkçe bir kitabın yayınlandığını bana gösterdi. İshak Reyna'nın otobiyografik-deneme olarak nitelendirdiği kitap 1993 senesinde Mitos yayınları tarafından 1000 adet numaralı olarak basılmış. Bu kitabı bulmak için harekete geçtim. İstiklal caddesindeki kitapçılar ilk duraktı. Bulamadım. Beyoğlu, Sultanahmet ve Kadıköy'deki Sahaflar ikinci durak. Sonuç yine aynı. Baskısı yok. Eski bir kitap olduğu için bulmak olası değil. Son çare yayınevi ile irtibat kurmak ve onlara sormak. Bir Cumartesi günü Mitos'un yeni kitaplarından birisinde bulunan telefon numarası ile kendilerine ulaştım. Telefonda yaptığım kısa görüşmede iki üç nüshayı bir yerlerden bulabileceklerini söylediler. Gümüşsuyu'nun arka sokaklarında faaliyet gösteren Mitos'a vardığımda iki nüsha bulabildiklerini ve bana verebileceklerini belirttiler. Kitapların bedelini ödemek istediğimde ise bunların son iki nüsha olduğunu ve ücret talep etmediklerini söylediler. Şu anda 288 ve 492 nolu nüshalar bende. Buradan Mitos yayınları yetkililerine teşekkür ediyorum. Kitabın nasıl bir şey olduğunu merak edip satın almak üzere harekete geçecekleri şimdiden uyarayım. Bulma şansınız çok az.

Her ne kadar bu kitap aracılığı ile "Mahşerin Dört Atlısı" sorusuna yanıt bulamasam da, keyifle okuduğum kitaplar arasında yerini aldı. Yazar günümüzü, iç dünyalardaki fırtınaları son derece net bir şekilde gözler önüne seriyor.

Konumuza dönersek, başka kaynaklarda yapacağınız araştırmalar sizi Hıristiyanlık ve İncil'e götürecek. Dünya'nın sonunda ortaya çıkan kişiliklerden söz etmeye başlayacaksınız. Bu terimi nasıl kullanırsanız kullanın, neyle özdeşleştirirseniz özdeşleştirin, o kimlikleri kabul edip, etmemek size kalmış. Kulağa hoş gelen, şövalye hissi yaşayacağınız bir deyim. İçindeki anlamı dikkatlice incelemenizde yarar var.

Bu konu nereden aklına geldi derseniz; BT/Haber'in 247. sayısında "İnternet'in Yaramaz Çocukları Hacker'lar" başlıklı yazının sonunda Wideman'in söylediği  "bir bakanlık kurulmalı ve Mahşerin Dört Atlısı: Mustafa Akgül, Ethem Derman, Attila Özgit ve Ufuk Çağlayan'dan biri Bİlişimden Sorumlu Devlet Bakanı olmalı" cümlesi ile yine BT/Haber'in 248. sayısında "Mektubunuz Var" köşesinin sondan ikinci paragrafındaki "Mustafa Akgül Hoca tabii ki bu yıl da Bilişim'deydi. Daha doğrusu mahşerin 4 atlısı olarak tanımlanan Mustafa Hoca'nın yanında Attila Özgit, Ufuk Çağlayan, Ethem Derman'ı da anmadan geçemeyeceğim" cümleleri çağrışım yaptırdı.

* * * * *

"Austin Powers: The Spy Who Shagged Me - Avanak Ajan: Cazibesi Yeter". Jay Roach'ın yönettiği filmin başrollerinde, Mike Myers ve Heather Graham yer alıyor. Myers, Austin Powers, Dr. Evil ve Fat Bastard'ı canlandırıyor. Bu film 1997'deki filmin devamı. Roach, ilk filminde yönetmeniydi. Myers'i çeşitli ödüller aldığı "Wayne's World" filminden de anımsayabilirsiniz. Graham'ı "Boogie Nights" ve bu sene "Bowfinger" 'da izlemiştik.

Dr. Evil zaman makinesi yaptırarak 60'lı senelere geri döner ve dondurulmuş olarak bekleyen Austin Powers'ın seks gücünü "Mojo" çalar. Ardından istediği para verilmezse Ay'a yerleştirdiği bir silah aracılığı ile Dünya'yı yok edeceği tehdidini savurur. Bundan sonra, Austin'in Dr. Evil'e karşı müthiş mücadelesini izliyoruz. Bond filmlerini hicveden bir film karşımızda. Mini Me süper.

Jerry Springer şovla başlayıp, yine aynı şovla biten, Amerikan toplumunu ve yaşam tarzını yakından bildiğiniz taktirde çok zevk alabileceğiniz bir film. Bazı espriler var ki, çok anlamsız gözükse de, altında büyük bir kara mizah içeriyor. Birbuçuk saatlik kısa süreli bu filmi herkese öneremiyorum. Çok uçuk bir film olarak bulanlar olabileceği gibi, çok güzel olduğunu da söyleyebilirsiniz. Ben güzel olduğunu söyleyenler arasında olacağım.

Önümüzdeki iki haftanın filmleri belli. İlk hafta Arnold Schwarzenegger'in "End of Days", ondan sonraki haftada Bruce Willis'in "The Sixth Sense - Altıncı His". Kaçırmayın. "The Sixth Sense" 'i seyredenler özellikle son sahneyi söylemiyorlar. Bakalım nasıl bir film? Bunlardan sonra da "Stigmata". Gerilim filmleri ardı ardına gösterime giriyor.

* * * * *

Uzun zamandır müzik dünyasında neler var yazmıyordum. Gündemimde iki albüm var. İkisi de çok iyi. Almanızı öneririm.

İlki, Santana'nın "Supernaturel", ikincisi de, Sting'in "Brand New Day" albümleri. Santana'nın albümünde Smooth'u bulabilirsiniz. Sting'in albümünün ise ilk iki şarkısına dikkat.

* * * * *

"Dünyanın düz olmadığını, küre olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Ancak, eğer dünya küre olduğu için düz olamayacağını düşünüyorsanız, yine yanılıyorsunuz". Rusya doğumlu Amerikalı bilim adamı Isaac Asimov (1920-1992)

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
5. Sayı önceki yazı 5. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye