| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

22.12.2005 İlker Özlük - netyorum.com / Sayı: 166

SENDEN UZAKTA NELER OLUYOR...

Sen yokken, buraların tadı tuzu kalmıyor damağımda. Öyle yavan, yalın, çıplak ayak dolanıyorum sokakları. Sen yokken, gözlerim divane oluyor hayallerimde. Birden kayboluyorum kendi gizemimde. Sen birde geceleri görmeye dur, bir bir damlıyor gündüzün serinliğine. Sanki tanrıçanın, ayaklarıyla ezdiği üzüm gibi kararıyor doldukça. Her dolduğunda kırk yılı aşmış, her damladığında asırlaşıyor gündüzün üzerinde. Sen olmadığında ben uçurum kenarında, sen olmadığında ben masmavi bir boşlukta, sen olmadığında, ben çukur arıyorum kendime, senin doluluğunda. Senden uzakta bir şehir var kendi sarhoşluğunda, bir rüzgar dolaşır başıboş, bir soluk adımlar kendi sokağındaki kaldırımları.

Senden uzak olunca, bir yağmur damlası alay eder tüm ıslanmışlığımla. Uluorta bir Pazar kurulur, sere serpe çarşaflar düğün yeri gibi, düğüne geç kalmış bir yemeni sarkar, tezgahtan rüzgara, kınalı ellerin göz bebeklerine doğru. Senden uzakta belki de burada. Tüm yaşanmış hikayeler anlatılır akılların namuslu yerlerinde, kimi aşkı arar merdiven dayamış, kimi hayra yorar kendini. Sabahın erkeni makbul kılar aşkı, gün olup geçse de, kervanı arar gözlerim. Her kervan seni taşır gönlümün yelkeninde, bir deniz kızı misali. Senden uzakta, uzak siyah ve yabani bir at şahlanır, şehrin yokuşlu yollarına, kimi atsa sırtına aşka kurban edecekmiş gibi. Senden uzakta aşka merdiven dayadım seninle aynı yaşta.

Bir lamba muma çevirmiş geceyi, bir bekçi mesaisi dışında, biri ney çalar yavaş yavaş yudumlar geceyi, bir sarhoş kendini mektuba adar. Hoş sarhoşun mektubu da okunmaz gecenin bir yarısında, ama içtikçe güzelleşiyor insan yarı boyalı duvarın kenarında. Senden uzak olunca her şey yeniden başlıyor. Senin boşluğun öyle kolay dolmuyor. Senden uzak olunca insan hiç adres sormuyor, senden uzak olunca bir gece daha ansızın iniyor, sen uzak olunca senden ancak bu kadar oluyor. Sen ne zaman gelsen gözüm kulağım dudaklarım doyuyor. Seni öyle özledim ki daha otobüsün kalkmadan, seni öyle özledim ki daha yüzüme bakmadan. Gel sen dön şimdi bir başına koca şehre, yolları boş duvarları boyasız, gözleri kısık, yağmurları ağlayan. Gel sen dön şimdi. Kim dönerse dönsün aldırış etmeden, gel sen dön senden uzak, yalın ayak, arkana bakmadan gözlerinin akşama düştüğü yoldan. Senden uzakta ben kaybolmadan. 

Bursa…

Dönmesi zor olan bir yerden… sağlıcakla kalın.

İlker Özlük - 26/09/2004
e-posta: ilkerizm@yahoo.com 


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
166. Sayı önceki yazı 166. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2006 İstanbul-Türkiye