| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

22.12.2005 Ebru Altın - netyorum.com / Sayı: 166

DOĞA VE ALABALIK CENNETİ: MAŞUKİYE

Doğa ile baş başa kalıp o müthiş huzurun ve harika pandomimin tadını doyasıya çıkararak bütün bir haftanın yorgunluğunu üzerinizden atmak istiyorsanız eğer, sizde bizimle buyurun Maşukiye’ye…

Yöre halkının “Buraya gelen aşık olur” dediği ve ismini maşuktan( aşık) alan Maşukiye, Kocaeli’ne bağlı küçük bir belde konumunda. Küçük olmasına aldanmayın sakın çünkü keşfedecek çok şey var bu şirin yerde. Belde temiz havası, 20’den fazla farklı yeşil rengin sayılabildiği yoğun florası, yürüme alanları, şelale, çağlayan ve pınarları, su sesine karışan kuş sesleri ile zihnimizde yalancı bir cennet görüntüsünü canlandırıyor adeta…

Ekonomik günübirlik gezilerin bile lüks olduğu günümüzde İstanbul, Adapazarı, Kocaeli ve Bursa illerinde oturanların son zamanlarda tercih ettiği bir yer olmuştur burası… Orman içinden gelen Yayla Deresi’nin aktığı Alabalık Vadisi, üzerine kurulu piknik alanları, restoranlar ile alabalık üretim çiftliği sevdiklerinizle bir araya gelip hem dinlenmek hem de yemek yiyebilmek için özlenen imkanları ayaklarınıza getiriyor. Bu imkanların içerisinde pastoral bir tablonun temel yapı taşları olan çınar, meşe, gürgen, kestane, fındık ve insanı büyüleyici nitelikte bir kokuya sahip olan ıhlamur ağaçlarını da kattığımızda varın gerisini siz düşünün.

Oksijen diyarı…

Burada ister kuş cıvıltıları ve su seslerinin arasında kiraladığınız ağaç masalarda piknik yapıp kendinize güzel bir ziyafet çekebilir, isterseniz de dere kenarına dizili 7 lokantadan birinde afiyetle alabalıklarınızı yiyebilirsiniz. Artık biraz dinlenme vakti geldi diyorsanız da kendinizi büyük cüsseli ağaçlara kurduğunuz hamaklara atıp güneşin ve doğanın tadını doyasıya çıkararak hülyalara dalabilirsiniz. Emin olun gözlerinizi kapadığınız zaman şehrin dumanının, trafiğinin ve gürültüsünün yerine kuş cıvıltıları, çimen kokuları ve bol oksijenin kanınızın daha da kaynamasına yol açacağını görürsünüz.

Şöyle bir güzel dinlenip uykunuzu da aldıktan sonra sıra şimdi de, neşe içinde şelale yürüyüşüne ve çevre keşfine çıkmaya geldi… Lokantaların bittiği yerde toprak yol sizi tırmanmak istediğiniz yere kadar çıkarıyor. Birbirinden ilginç yeşil dokunun içinde kestane, meşe gibi ulu ağaçlarla yol boyunca selamlaşırsınız. Ayrıca yolun başına geldiğinizde, dağlardan gelen sulardan oluşan bir şelalenin sizleri serinletmek için heyecanını bastıramayan bir çocuk misali yolunuzu gözetlemekte olduğunu da görürsünüz.

Büyüleyici sessizlik

Hazır gelmişken dağa da tırmanmak isterseniz suyun toplandığı yere çıkabilirsiniz. Burası lokantaların bulunduğu yerden yaklaşık yarım saatlik uzaklıkta bulunmakta… Dilerseniz bu büyüleyici sessizliğin kucağında biraz dinlenebilir, ağaçların fısıltılarını da dinleyebilirsiniz. Paşa gönlünüz hangisini isterse anlayacağınız…

Buralara kadar gelmişken şöyle bir iki kilo almadan geri dönmekte olmaz dimi ama…Yörenin eskilerinden olan “Yazıcılar Turistik Tesisleri Yayla Alabalık” vadinin hemen girişinde yer alıyor. Açık ve kapalı bölümleri ile hizmet veren restoran alkolsüz mönüsü, ekonomik fiyatları ile ailelerin tercihi durumunda. Hiç şüphesiz ki ailelerin burasını tercih etmesinin nedenlerinin başında tesis çalışanlarının konukların memnuniyetine verdiği önem gelmekte…

34 plakalı araçlar…

Bu arada unutmadan belirtmeliyim ki buradaki alabalıkların birde özelliği bulunmaktadır. O da bu bölgede satılan alabalıkların büyük bölümünün hemen vadi içinde bulunan üretme havuzlarından alınmasıdır. Havuzlardaki balıklar toprak kokmasın diye özellikle beton havuzlarda yetiştirilmektedirler bunu da parantez içinde belirtmek isterim.

Otoyolla ulaşılan sayılı beldelerden biri olan Maşukiye, gün boyu temiz hava depolayıp ekonomik ve leziz yiyeceklerle dinlenme zevkine varanların olduğu kadar, arsa alıp üzerine birbirinden güzel yazlık ve çiftlik evi yapanlarında gözdesi durumundadır. O yüzden yolunuz bu taraflara düşerse eğer, yol boyunca göreceğiniz 34 plakalı araçlar sizi şaşırtmasın derim ben…

Körfezin mağrur çatısı: Kartepe

Kocaeli il sınırları içinde bulunan, yüksekliği 1606 metreyi bulan Kartepe; çam, kayın, ıhlamur ve daha aklımıza gelmeyecek türde geniş bir bitki örtüsüne ev sahipliği yapan bir piknik alanı konumundadır. Dağın özelliklerinin başında ise insana yalancı cennetteymiş hissine kapılmasına neden olan panorama içindeki yemyeşil bitki örtülü manzara, deniz ve gölün doyumsuz güzelliği yer alır.

Marmara Bölgesi ve Maşukiye, İstanbul gibi dev metropolden 1 buçuk ile 2 saat mesafede, otoyolla kolayca ulaşılan bir konumdadır. Dağ yolu geniş olmasına karşın, keskin ve çok virajlı değildir. Ayrıca tehlikeli uçurumlarda bulunmuyor. Gündelik yaşamda soluduğumuz kirli havadan sonra dağın havası insana inanılmaz derece zindelik veriyor, iştah açıyor ve en önemlisi de enerji depolamanıza yardımcı olarak iş hayatında yaşamış olduğumuz stresi atmamızı kolaylaştırıyor.

Nasıl gidilir?

Özel otomobille: İstanbul’dan özel araçla yola çıkanlar sağı solu yemyeşil ağaçlar eşliğinde İzmit- Adapazarı yoluyla ortalama 1 saat 15 dakikada Arifiye sapağına gelebilirler. Maşukiye yönünde 9 km ilerleyerek yerleşim merkezine gelmeden sola ayrılan Alabalık Tesisleri yazan asfalt yoldan Alabalık Vadisine ulaşabilirler. Vadide her yer ücretsiz otopark… Piknik yaptığınız veya yemek yediğiniz her yerde aracınızı park edebilirsiniz…

Otobüsle: Eğer otobüsü tercih ediyorsanız Harem ve Topkapı’dan saat başı Şehirlerarası Akyazı Birlik otobüslerine binmelisiniz…

Trenle: Demiryolunu tercih edip tıngır mıngır gelmek isteyenlerdenseniz ise Haydarpaşa Gar’ından trene bindiğinizde Maşukiye’de inme şansına sahipsiniz…

Nerede kalınır?

Maşukiye, günübirlik piknik alanı olarak kullanıldığı için konaklama açısından tesis yapımına hız verilmemiş durumda bir beldedir. Buna paralel olarak otelcilik veya pansiyonculuk da gelişip yaygınlaşmamıştır. Ancak illa da burada konaklamak istiyorsanız biraz daha yol katedip The Green Park Hotels & Resort Kartepe Mountain Resort’ta kalabilirsiniz. İstanbul'a en yakın ve ulaşımı en kolay kayak otelinin 250 odası ve 50 apart binası bulunmaktadır. Türkiye'nin 3.500.000 metrekarelik alana kurulu tek kayak kompleksinde, 12 adet kayak pisti, kayak okulu, 3 telesiyej, 1 adet teleski ve farklı büyüklüklerde olmak üzere kongre ile toplantı salonları bulunmaktadır.

The Green Park Hotels & Resort Kartepe Mountain Resort
Maşukiye Beldesi Kartepe Mevkii
Tel: (0262) 315 47 00
Fax: (0262) 315 47 01

Hepinize şimdiden bol keyifler…
Ebru Altın


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
166. Sayı önceki yazı 166. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı  
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye