|
22.12.2005 Belgin Eryavuz - netyorum.com / Sayı: 166
DOKUNMANIN BÜYÜSÜ (PARMAK UCUNDAN KALBE)
Dokunmak, temas etmek, kendi sıcaklığını karşındakine aktarırken,
ondan da aynı sıcaklığı ve sevgi sinyallerini alabilmek ve bunu içinde, çok
derinlerde hissedebilmek, yaşamak doyasıya ve yaşatmak…
Dokunmak bir anlamda sevgimizi aktarmanın en güzel yolu, belki de en etkileyicisidir.
İçimizdeki sevgiyi ve sıcaklığı sözcüklerle ifade ederken zorlandığımız
anlarda, dokunmanın o tatlı ürpertisinde bir anda bütünlük ve anlam kazandığını
görürüz. Dokunmak büyülüdür, sevgimizi bu yolla aktarırken dokunduğumuz yerde
sanki bir perinin tılsımlı çubuğu değmişcesine etkileşim yaratır. Tokalaşmanın
kuvveti, kucaklaşmanın sıcaklığı, bir öpüşün yumuşaklığı, sımsıkı sarılmanın
içimizi saran hazzı, kısacası dokunmanın her hali ne kadar da keyifli ve büyülüdür.
Parmak uçlarınızla etrafınızdaki nesnelere dokunun, sanki ilk defa algılıyormuşcasına,
ilk defa dokunuyormuşcasına…Hissedin, temasın ve dokunmanın niteliğini…bırakın
sadece temasla hissettiklerinizi diğer uzuvlarınızda algılasın. Sinyallerin parmak uçlarınızdan
bedeninize doğru dalga dalga yayılışını izleyin…Doğaya dokunmayı deneyin; bir gül
yaprağına dokunun örneğin. O kadifemsi yumuşaklığını hissedin parmak uçlarınızda.
Gözlerinizi kapatıp, sadece temasın güzelliğini yaşayın hissettiklerinizin keyfini
çıkarın. Aniden yağmaya başlayan yaz yağmurunda dudaklarınıza birdenbire düşen
minicik bir damlayı düşünün, dokunduğu yerdeki o garip serin ıslaklığı hissedin.
Ne yazık ki çoğu insan hissetmeden dokunur her şeye.Bu tıpkı bakıp da baktıklarımızı
görmemeye benzer. Halbuki algılayıcı şekilde dokunmak, bütün vücudunuzla ve
elinizle, parmak uçlarınızla derinden dokunarak dinlemek ve hissetmek önemlidir. İşte
o büyü o zaman ortaya çıkacak ve hissedilenler unutulmaz anlar olacaktır.
Soğuk bir kış gününde bir fincan sahlep bir başka örnek olamaz mı sizce? Aldığınız
o sıcacık yudumun önce damağınızda bıraktığı tadı, sonra da ılık ılık boğazınızdan
yayılışı da bir tür dokunmak değil midir? Önemli olan hissedebilmek galiba.
Dokunmanın gizemli büyüsünü yakalayıp o sihri yaşamak; an’ın güzelliğini kaçırmadan
hemde.
Kuvvetli, sağlam bir tokalaşmanın verdiği güven duygusu; sımsıkı kenetlenen ve gün
boyu birbirinden ayrılamayan parmakların kalbimize gönderdiği sinyalleri; içten sımsıkı
sarılmanın sevgi ile harmanlanmış büyülü sıcaklığı; yanağımıza kondurulan
yumuşak bir öpücüğün içimizde yarattığı o naif ürpertiyi; belimizi kavrayan güçlü
kolların sarıldıkça bedenimizde yarattığı delice duyguları; ağlayan bir bebeğin
çıplak teninde gezdirdiğimiz elin bize yaşattığı şükran duygusuna karşılık o
temasın, o anda bebeğimize verdiği sevgi dolu huzuru; ve daha nicelerini….Öyle an’lar
vardır ki o anlarda sözler yerine yumuşacık dokunuşların gizemi girer devreye;
duygularınıza, kalbinizde hissettiklerinize tercüman olmak adına.
Dokunun…dokunmaktan korkmayın. Keyfini çıkarın duygularınızın; hissettiklerinizi
anlatın özgürce, anlatımın en güzel ve naif yolları ile.
Sevginizi sınırsız yaşayın, coşkularınızı dokunmanın büyüsüne
katarak aynı coşkuyla iletin sizde sevdiklerinize…şımartın onları keyifle özgürce.
Dokunduğunuz gizemli an’ları yaşam boyu hatırlamanız dileği ile.
Sevgiyle kalın.
Belgin Eryavuz
e-posta: beryavuz@yahoo.com
netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın
organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir.
Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link
verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.) |
|