|
24.11.2005 Zeynep Yazıcı - netyorum.com / Sayı: 164
TANCA DA GEZİNTİLER
Burası herkül mağarası rivayete göre; herkül önüne çıkan
güçlü kuvvetli yaratıkları yendikten, tüm engelleri aştıktan sonra burada,
Akdeniz’ in okyanusa açıldığı bu kıyıda ki mağaraların serinliğinde
dinlenmiş. Bağrına bastırarak hakkından geldiği Ante ise, Roma döneminden kalma bir
villanın yıkıntıları arasında bulunan seramikteki Latince ibareye bakılırsa, Tanca
yı kurmuş. Arapların Tanga dedikleri kentin adı ’taşıma toprak ‘anlamına
geliyor. Bir hikayeye göre kuşların getirip kıyıya bıraktıkları topraklar üzerine
kurulmuş. Kuşlar, ebabil kuşları, Kuran da anlatıldığı gibi, Uhud şavaşında
düşmana nasıl taş atıp müşrikleri öldürmüşlerse, Tanca’ nın toprağını ta
uzaktan, kuzeyin uçsuz bucaksız düzlüklerinden buraya dek taşımış olabilirler.
Tanca da bir gün batımı diyebilirim. İşte o kış ortasında
güneşli bir günün bitimi güneş tüm ihtişamıyla karşımda. Uzaklar da belli
belirsiz görünen ispanya kıyıları.Kimler gelip geçmemiş ki buradan. Winston
Churchill örneğin, Hollywood yıldızları Rita Hayworth, Douglas Fairbanks, Anthony
Quinn, Gina Lolobrigida, Rock Hudson ve elbette, uzun bir transatlantik yolculuğundan
sonra Amerikaya bir daha dönmemek üzere Tancaya ayak basan Bowles çifti, her sabah
güneşle uyanıp yazmaya oturan Tennessee Williams, Truman Capote, Jean
Genet.....Kasbah’ın kör duvarları ile sokakların labirenti andıran şekli insan
adeta kayboluyor. Ve denizin, Akdeniz mi demeliyim yoksa Atlas okyanusu mu?-lacivert,
yeşil, yakıcı bir öğle güneşinde beyaz sulardan mor günbatımına. Bu yöreye
özgü o yumuşak ışığı Matissenin keşfettiği gibi bulmak zor değil aslında.
Matisse 1912-1913 yıllarında bu yerlerde geçirmiş. Derin mekanların hacminden,
ağırlıktan arınmış, birbirinden yalnızca renkle ayrılan kompozisyonu, doğu
egzotizmine kaçmadan yeni bir gölge- ışık anlayışıyla çizilen figürler, ayakta
duran rifli arap, sere serpe uzanmış zohra ve elbette mavinin her tonunu yansıtan
Kasbahın o kemerli kapısı. Matisse ‘den çok önce 1932 yılının başlarında
Delacroix de gelmiş Tancaya okuduğuma göre amacı güneyin ışığını aramak değil,
Fas sultanı Mülay Abd el Rahmana dostluk elini uzatan Compte de Mornay’e refakat
etmekmiş. Nevar ki, oda etkilenmiş gördüklerinden, sürekli notlar alıp eskizler
çizmiş.
Cafe Arenadayım kahvemi yudumluyor ve uzun uzun bakıyorum etrafa ve çalan bu müzik ne
kadarda hoş...en sevdiğim seslerden biri edith piaff ve en sevdiğim şarkısı o
büyüleyici sesiyle gözlerimi kapatıp doyasıya dinliyorum.
La vien en rose- güller içinde hayat
Des yeux qui font baisser les miens/ Bakmaya utandığım gözler
Un rire qui se perd sur sa bouche/ Dudaklarında kaybolan bir gülüş
Voilà le portrait sans retouche /İşte ait olduğum adamın
De l'homme auquel j'appartiens/ El değmemiş portresi
Quand il me prend dans ses bras,/ Beni kollarına aldığı zaman
Il me parle tout bas/ Benimle alçak sesle konuşur
Je vois la vie en rose, /Güller içinde bir hayat görürüm
Il me dit des mots d'amour/ Bana aşk sözcükleri fısıldar
Des mots de tous les jours, /Tüm zamanların sözcüklerini
Et ça me fait quelque chose /Ve bana yaptıklarıyla
Il est entré dans mon coeur,/ Kalbimin içine girdi
Une part de bonheur /Sebebini bildiğim
Dont je connais la cause,/ Bir parça mutluluk,
C'est lui pour moi,/ Onun için benim olduğumu
Moi pour lui dans la vie/Benim içinse onun olduğunu söyledi bu hayatta
Il me l'a dit, l'a juré pour la vie/ Hayatı üzerine yemin etti
Et dès que je l'aperçois/ Ve ben onu gördugümden beri
Alors je sens en moi/ Çırpınan kalbimi
Mon coeur qui bat. /İçimde hissediyorum
Des nuits d'amour à plus finir/ Artık biten aşk gecelerinin yerini
Un grand bonheur qui prend sa place/ Büyük bir huzur alır
Des ennuis, des chagrins s'effacent/ Sıkıntılar, acılar silinir
Heureux, heureux à en mourir /Mutluluk, mutluluktan ölerek
Ve doğudan esen, kentin caddelerinden geçip Medina’nın, kasbah’ın sokaklarına
duvarların ardında ki bahçelere, odalara dolan bir rüzgar misaliyim.... .
Zeynep Yazıcı
e-posta:yazicizenyep77@hotmail.com
netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın
organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir.
Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link
verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.) |
|