|
24.11.2005 İlker Özlük - netyorum.com / Sayı: 164
EŞKİYA ÖZLEMLERİM...
Bana beklesin dedin, ben özledim. Tıpkı bulutların arasına saklanan
titrek AY ışığı gibi düştün, gecenin telaşlanan gölgesine, her bir yerimi
sardın aslında,
her bir yerim senin zamanında, seni yaşıyor artık. Bana özle dedin, ben özledim,
aslında bekledim, gidip geldiğin zamanların içinde büyüttüm seni, özlemime
bıraktım: o da eşkıya oldu...
En yükseğine çıktı senin, rüzgarın önünü kesti, güneşine dikildi, sonra çok
yavaş duruldu, içinde kız olan deniz gibi, özlemim eşkıya oldu benim...
Tam üzerine kapı alacaktım, kalbimin kapıları açıldı ardına kadar. ben senin
rüyalarını gördüm aslında, içinde uyuyordum öylece yarı uykulu masal gibi, şimdi
her yerim seni arıyor, her bir kolda gülen bir yüzle, ne yana baksam açıyorum
kendimi, her bir yer seninle dolu, avucuma güldüğün zamanları çizdim, yüzümün
dökülen yanlarına. Ayaklarının karasularına demirledim kendimi, her yürüdüğünde
korsanın oldum, bir eşkıya, bir korsan. Özlemim oldular benim. Elini çalmak istedim
senin öylece yatıp saçlarıma dokunsun diye, gülüşlerinden rüyalar yaptım,
uyudukça görmek için, saçlarının kokusu kaldı, her rüzgarda dalga,dalga, burnumda
tüttün hep, tırnaklarımla kazıdım yürüdüğün sokakları, ne bahar bıraktım
arkandan, nede çiçek. Sen bana özle dedin ben eşkıya oldum...
Araladım gecenin kapılarını, bir içeriye girdim, birde kırdım kapılarını, ne AY
kaldı, nede yıldızlar korkmadık, uçurum oldum düştüm yokluğuna, yokluğun
başıboş sere serpe uzandım yanına, baharı arayan kelebeklere doladım kendimi, kör
düğüm, kör karanlık, yokluğuna kaybettim kendimi. Kendimi yaktım sonra, sonra
gözlerin gibi karardım gözünün ışığında, ben ne zaman düşsem sen kalkarsın
aklımda, sen ne zaman kalksan ben eşkıya olurum aslında...
Ben eşkıya oldukça seni özlerim işte. Kendimi dökerim arkandan, ne dinmek bilirim,
nede durulmak, dizlerimin bağı çözülür dağılırım. Bir seni özlerim, bir
eşkıya, bir korsan...
Vakit geldi artık, ezgiden çınlar oldum, böyle bir yer burası, ne istasyon var, nede
AY’a kıyısı, ne gelen belli, nede kalacak olanların adı gizli peronlarındaki
banklarda, biletleri bile tükenir sen gitmeden, sen gitmeden özlerim ben, sen gitmeden
eşkıya iner yüreğimin dizginlerine, bir şahlanır, bir seni bekler, ve sen ne zaman
gitsen, bir eşkıya geçer
gecenin gizliliğinden...
Sağlıcakla kalan bir yer burası, burası kalan sahalarda uçurmaların uçtuğu bir
yer, burası hep seni bekler...
İlker Özlük, Mayıs 2005
e-posta:ilkerizm@yahoo.com
netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın
organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir.
Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link
verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.) |
|