|
24.11.2005 Ebru Altın - netyorum.com / Sayı: 164
FERRARİ'SİNİ SATAN BİLGE
Küçük bir çocukken babam bana "Peter ve sihirli ip" adlı
peri masalını anlatırdı. Peter, çok hareketli küçük bir çocukmuş. Herkes onu
severmiş; ailesi, öğretmenleri ve arkadaşları. Ama bir zayıflığı varmış."
"Neymiş?"
Peter, asla o anı yaşayamıyormuş. Yaşamın akışından tat almayı bilmiyormuş.
Okuldayken dışarıda oyun oynamak istermiş. Dışarıda oyun oynarken yaz tatilini
özlermiş. Peter sürekli olarak hayal kurar ve hiç bir zaman günlerini dolduran özel
anların keyfine varamazmış. Bir sabah Peter, evinin yakınlarındaki ormanda
yürüyüşe çıkmış. Yorulunca çimenlik bir yer bulmuş ve sonunda uyuyakalmış.
Birkaç dakikalık derin uykusundan sonra, birinin ona seslendiğini duymuş. "Peter!
Peter!" Cırtlak ses yukarıdan geliyormuş. Gözlerini yavaşça açtığında
tepesinde dikilen çarpıcı bir kadın görmüş. Kadın belki de yüz yaşındaymış ve
kar beyazı saçları omuzlarından aşağıya yün bir battaniye gibi dökülüyormuş.
Kadının kırışıklıklarla dolu elinde ortasında bir delik olan sihirli bir top
varmış ve delikten uzun, altın bir ip sarkıyormuş.
"Kadın, "Peter" demiş, Bu senin yaşamının ipi… İpi birazcık
çekersen, bir saat dakikalar gibi geçer. Biraz daha fazla çekersen, aylar hatta yıllar
bile günler gibi geçer. Peter, bu keşif karşısında çok heyecanlanmış. Belki de
ona sahip olabilirim diye düşünmüş. Yaşlı kadın hemen aşağıya eğilerek sihirli
ipi olan topu küçük çocuğa vermiş. Ertesi gün, Peter sınıfta huzursuz ve yorgun
bir şekilde oturuyormuş. Birdenbire aklına yeni oyuncağı gelmiş. Altın ipi biraz
çekmiş ve kendini hızla evde, bahçede oyun oynarken bulmuş. Sihirli ipin gücünü
keşfettikten sonra Peter, okul çocuğu olmaktan sıkılmış ve tüm heyecanları ile
birlikte bir delikanlı olmak istemiş. Sonra altın ipi tekrar hızla yukarı çekmiş.
Birdenbire Elise adlı güzel bir kız arkadaşı olan bir delikanlıya dönüşmüş.
Fakat Peter gene memnun değilmiş. Anın tadını çıkarmayı ve yaşamının her
evresindeki yalın mucizeleri keşfetmeyi hiç bir zaman öğrenememiş. Onun yerine bir
erişkin olmayı hayal etmiş. Sonra ipi tekrar çekmiş ve uzun yıllar bir anda
geçmiş. Derken kendini orta yaşlı bir erişkin olarak bulmuş. Elise eşiydi ve Peter
bir ev dolusu çocuk ile çevrilmişti. Ama Peter başka bir şeyi de fark etmiş. Bir
zamanlar simsiyah olan saçları beyazlamaya başlamıştı. Çok sevdiği , bir zamanlar
genç olan annesi artık yaşlı ve güçsüz bir kadın olmuştu. Ama Peter hala anı
yaşamıyordu. Şimdide yaşamayı asla öğrenememişti....
Yukarıda yazmış olduğum hikayenin devamını merak ediyorsanız eğer; liderlik,
performans ve kişisel gelişim konularındaki bir numaralı kişi olan Robin S.
Sharma'nın kaleminden çıkan Ferrari'sini Satan Bilge isimli kitabını okumanız
gerekiyor. Emin olun bu kitabi okurken aklınızdan sürekli bu kitabi baş ucu kitabı
yapmalıyım düşüncesi geçecektir. Zira ne yalan söyleyeyim ben bu kitabı okurken
direk bu düşünce beyin hücrelerimin kıvrımlarında ki bu düşünceyi
çağrıştırmıştı. Üç kere, beş kere, gerekirse on kere hiç sıkılmadan
okuyabileceğim nitelikte bir kitap...
Yazar Sharma, bu başarılı eserinde sürekli olarak hayattan çeşitli dersler
çıkarmamız gerektiği görüşünde... Bu tezini de zaten çeşitli yazarlardan
yapmış olduğu çeşitli sözlerle de pekiştiriyor. Böyle yapmakla açıkçası iyide
yapıyor. Örneğin kitabının bir köşesinde yer verdiği bu peri masalı öyküsünün
gerçek hayatta ne anlama geldiğini hiç düşüneniniz olmadı mı? Yada ne biliyim
sizde hiç bir şeylerin çağrışımını yapmadı mı? Sizleri bilemem ama bende direk
olarak şu çağrışımı yaptığını söyleyebilirim.
Gerçek dünyadaki BİZLER yaşamı dolu dolu yaşamak için ikinci bir şansa sahip
değiliz. O yüzden, bugün çok geç olmadan yaşam armağanının gözlerini açman
için sana verilen şansı geç olmadan doya doya kullan. Yaşamını anlamlı kılan
insanlara daha fazla zaman ayır. Özel anlara saygı duy..Yağmurda dans et, bağıra
çağıra şarkı söyle... Bu günde yapmak istediğin şeyleri hiç bir zaman erteleme.
Önemli olan hayatı ıskalamadan yakalamaktır nede olsa... Uzun lafın kısası ruhunu
canlandır ve ruhunla ilgilenmeye başla... Bu, Nirvana'ya giden yoldur...
Yalın bir dil kullanarak kıvrak zekasını bir kez daha konuşturan Yazar Sharma'nın
kitabı Goa Yayınları tarafından 10 Ytl'ye satışa sunuluyor... İlgilenenlere
duyrulur... Ve son olarak unutmayın ki bilgiler paylaşıldığı takdirde önem
kazanır. O yüzden daha çok kitap okunan ve okundukça paylaşımların artırıldığı
bir dünyada tekrardan karşılaşmak dileklerimle…
Ebru Altın
netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın
organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir.
Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link
verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.) |
|