| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

04.09.2003 Zeynep Yazıcı - netyorum.com / Sayı: 143

BRE ZAVALLI İNSAN

Merhabalar; bugün Özgür düşüncenin ilk büyük yazarı Montaigne' den bahsetmek istiyorum.

Baktığı ayna artık insanı ürkütmüyor, kuşkusunu artırıyor büsbütün. Özgür düşüncenin ilk büyük yazarı Montaigne (1533 - 1592) insanlığa şöyle seslenmektedir.

Bre zavallı insan, az mı derdin var ki kendine yeni dertler uyduruyorsun? Az mı kötü haldesin ki bir de kendini kötülemeye özeniyorsun? Ne diye yeni çirkinlikler yaratmaya çalışıyorsun, içinde ve dışında o kadar çirkinlikler var ki…O kadar rahat mısın ki rahatının yarısı sana batıyor? Doğanın seni zorladığı bütün yararlı işleri gördün bitirdin, işsiz güçsüz kaldın da mı başka işler çıkarıyorsun kendine? Sen tut doğanın şaşmaz, hiçbir yerde değişmez kanunlarını hor gör, sonra o senin yaptığın tekyönlü, acayip kanunlara uymaya çabala. Üstelik bu kanunlar ne kadar kendine özgü, dayanıksız, gerçeğe aykırı olursa gayretlerin de o ölçü de artıyor senin. Mahalle papazının sana emrettiği gündelik işlere sıkı sıkıya bağlanırsın; Tanrının, doğanın emirleri umurun da değildir. Bak, bir düşün bunlar üstünde, bütün hayatın böyle geçip gidiyor.

Montaigne'e göre biz insanlar, kendimizi kötüleme de gösterdiğimiz zekayı hiçbir yerde gösteremediğimizi dile getirmektedir. Düşünecek olursak bir çoğumuz bunu yapmıyor mu? Hadi biraz dürüst olun kafamızın, o her şeyi bozabilen tehlikeli aletin peşine düştüğü, öldürmeye kastettiği av kendi kendimiz değil midir? İnsanı öldürmek için gün ışığında geniş meydanlar ararız, ama onu yaratmak için karanlık köşelere gizleniriz. İnsanı yapmak gizlenip utanılan bir ödev, onu öldürmesini bilmekse bir çok erdemleri içine alan bir şereftir. Biri günah öbürü sevaptır. Bizi yaratan işi hayvanlık saymaktan daha büyük hayvanlık mı olur? Öbür yandan, birçoklarının yaşamın gayesi saydıkları erdem,ya da Aristippos'un sözünü ettiği haz, katıksız olarak elde edilememiştir. Sokrates der ki; Tanrılardan biri hazla elemi birleştirip karıştırmak istemiş, bunu başaramayınca, bari şunları kuyruklarından birbirine bağlayayım. Dikkat ettiyseniz, gülme son haddine varınca göz yaşlarıyla karışır, ağlayan insanla gülen insanın yüzlerinde beliren çizgiler hep aynıdır .Kendi kendime günahlarımı açarken görüyorum ki en iyi huylarımda bile kötüye çalan bir yön var. Korkarım ki Platon, en sağlam bildiği doğruluğu iyi yoklasaydı, bu doğrulukta insanın karışık yapısından gelen bir bozukluk bulurdu.

Oysa bu bozukluk çok derinlerde gizlidir, onu ancak kendimiz görebiliriz.

Zeynep Yazıcı - Niğde - 27.7.2003
e-posta: yazicizeynep@hotmail.com


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
143. Sayı önceki yazı 143. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye