|
06.06.2002 Daruma - netyorum.com / Sayı: 111
BUGÜN AFFEDİYORUM
Bu gün gayet neşeli ve mutlu bir şekilde evimden işe gitmek üzere çıktığımda,
tabii ki neler olacağını bilmiyordum, ancak gün boyu moralimi bozmamaya çalıştım
ve affederek neşemin devam etmesini sağladım.
İşte bugün olanlar ve üzerine benim ilavelerim;
Evimin önünde duran arabama gece vurup kaçanları
Affediyorum.
İş yerinde yarım saat park yeri aradıktan sonra
Park yapılmaz levhası olmadığı için arabamı park ettiğim yerden çeken çekicileri
“Park levhası koymak onların işi değil” diyerek
Affediyorum.
Ve bir dilekte bulunuyorum; Devlet’e ödediğim vergiler ve bu cezalar inşallah
iyi işlerde kullanılır diyerek, güne devam ediyorum.
Sabahları iş yerinde asansörde tanımadığım insanlara “günaydın” dediğim halde,
bana cevap vermeyen insanları
“duymamışlardır” diyerek
Affediyorum.
Asansörden inerken, iyi çalışmalar, iyi günler dileklerime, cevap vermeyen
insanları
“duymamışlardır” diyerek
Affediyorum.
İşyeri kapısını, arkasından geldiğimi gördüğü halde (selamlaşmıştık), bir iki
saniye tutma zahmetine katlanamayarak ve kapının şiddetle yüzüme çarpmasına
neden olan insanı
“unuttu” diyerek
Affediyorum.
Ofis kapısında, ben girerken, O çıkarken birbirimizi göremeyip aniden şiddetle
çarpıştığım ve özür dileyerek kenara çekildiğim halde,
“önünüze bakmıyorsunuz” diyen üst düzey yöneticimizi !
“kafası karışık herhalde” diyerek
Affediyorum.
Öğlen yemeğini hava çok güzel diye bu gün şirket dışında yemek istedim. Henüz
maaşları almadık ama kalan bütün paramı, kredi kartlarımı, hüviyetimi,
ehliyetimi cüzdanımla birlikte kaybediyorum/çaldırıyorum, ama çıldırmıyorum,
“Hiç farkında değilim, dalgınlık işte” diyerek; kendimi,
“demek ki ihtiyacı varmış” diyerek Sn. Hırsızı
Affediyorum.
Sürekli yardım edip de, çok üzülerek bu gün yardımcı olamayacağımı
belirttiğimde, yaşanan bu güne rağmen
“hiç yardım etmiyorsun” diyen arkadaşımı
“hepsini bilmiyor tabii” diyerek
Affediyorum.
Artık maaşlarımızı ayın onundan evvel alamıyoruz, borçlarımdan dolayı sürekli
faiz yiyorum, bu gün yine yedim.
“Türkiye’nin sorunu” diyerek
Patron’umu da
Affediyorum.
Yılın beşinci ayında hala zam alamadık, duyumlarıma göre almayacakmışız,
“Eh tabiiki, yurtdışı seyahatleri, davetler, alışveriş, vs., bu devirde para mı
yetişir, kim zam yapmış da O yapacak, bütün şirketler böyle” diyerek
Patronum’u yine
Affediyorum.
Biraz keyfim kaçtı ya,
ilave kuruntular ile
Affedecek başka bir şeyler daha arıyorum, arayınca bulunur ya, ben de buluyorum.
Ama, Öncelikle,
Bir süre önce sağlığım bozulduğu için bir ay yatağa bağlı kaldığımı düşünüyor ve
şimdi kendimi ne kadar iyi hissediyorum diyerek Tanrı’ya şükrediyorum.
Kötü günlerimde, tüm dostlarım, arkadaşlarım ve sevdiklerim yanımda olduğu için
ve
hala bir işim olduğu için
Tüm sevdiklerime ve
Patronum’a
Bir teşekkür ediyorum.
İki yıl önce bugün, beni ve tüm ailemi çok üzen ve bu hayattan gitme kararını
kendi veren çok sevgili kardeşimin
İşlerimin yoğunluğundan izin alamayıp,
ziyaret edemediğim için beni affetmesini diliyorum.
Artık iş çığrından çıktı, işi biraz daha ileri boyutlara taşıyıp sızlanmaya
başlıyorum.
Gece gündüz demeden yıllardır çalışıp didinmeme rağmen hala kendime ait bir evim
olamadı vs., vs.,
düşünmeye başlıyorum ama hemen sonra,
İşimi de Affediyorum.
Artık o kadar bunaldım ve her şeyi birbirine karıştırır oldum ki,
Hata yapıp özür dilediğim halde beni affetmeyenleri,
Arada sırada hoşgörüsüz ve affetmeyen biri olduğum için kendimi
Affediyorum.
Ne affedilemez diye düşündüğümde,
Bir daha düşünüyorum.
Sayamayacak kadar çok şey buluyorum.
Moralim bozuk ya...
Sonra neden bu kadar çok “affedilmez” buldum diyerek kendime kızıyorum.
Ama kendimi yine affediyorum.
Bu gün gönlüm yorgun düştü, sıkıldım, bunaldım, yoruldum.
Artık hiçbirşey düşünmek istemiyorum.
İnsanlık halidir diyorum.
Aslında İnsan olduğumuz için hatalar yapıyoruz,
Genelde affedilmeyi bekliyoruz.
Ama sıra affetmeye gelince ne kadar çok zorlanıyoruz.
Oysa affedilmeyi beklerken ne kadar da masum oluyoruz.
En kötüsü de hatalarımızı kabul etmediğimiz zamanlar.
Çünkü ortada ne affedilecek nede affedilmeyecek hiçbir durum olmuyor. Herşey
normal görünüyor.
Özür dilemek ; ”O da ne demek? Ben ne yaptım ki” mantığı.
Bu günü daha ilginç geçirenler de vardır diyerek, ertesi günü merakla beklemeye
başlıyorum.
Çünkü yarına mutluluk ve neşe yüklendi, eğer görmeyi becerebilirsem...
Hayatta herşeyle karşılaşabiliriz ama yaşamak çok güzel, kendimize zehir
etmemeliyiz diye düşünüyorum.
Ve bugün, tüm geçmiş olsun dileklerini gülerek kabul ediyorum.
Daruma
netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel
yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine
tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya
link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)
|