| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

06.06.2002 Daruma - netyorum.com / Sayı: 111

BUGÜN AFFEDİYORUM

Bu gün gayet neşeli ve mutlu bir şekilde evimden işe gitmek üzere çıktığımda, tabii ki neler olacağını bilmiyordum, ancak gün boyu moralimi bozmamaya çalıştım ve affederek neşemin devam etmesini sağladım.

İşte bugün olanlar ve üzerine benim ilavelerim;

Evimin önünde duran arabama gece vurup kaçanları

Affediyorum.

İş yerinde yarım saat park yeri aradıktan sonra
Park yapılmaz levhası olmadığı için arabamı park ettiğim yerden çeken çekicileri
“Park levhası koymak onların işi değil” diyerek

Affediyorum.

Ve bir dilekte bulunuyorum; Devlet’e ödediğim vergiler ve bu cezalar inşallah iyi işlerde kullanılır diyerek, güne devam ediyorum.

Sabahları iş yerinde asansörde tanımadığım insanlara “günaydın” dediğim halde, bana cevap vermeyen insanları
“duymamışlardır” diyerek

Affediyorum.

Asansörden inerken, iyi çalışmalar, iyi günler dileklerime, cevap vermeyen insanları
“duymamışlardır” diyerek

Affediyorum.

İşyeri kapısını, arkasından geldiğimi gördüğü halde (selamlaşmıştık), bir iki saniye tutma zahmetine katlanamayarak ve kapının şiddetle yüzüme çarpmasına neden olan insanı
“unuttu” diyerek

Affediyorum.

Ofis kapısında, ben girerken, O çıkarken birbirimizi göremeyip aniden şiddetle çarpıştığım ve özür dileyerek kenara çekildiğim halde,
“önünüze bakmıyorsunuz” diyen üst düzey yöneticimizi !
“kafası karışık herhalde” diyerek

Affediyorum.

Öğlen yemeğini hava çok güzel diye bu gün şirket dışında yemek istedim. Henüz maaşları almadık ama kalan bütün paramı, kredi kartlarımı, hüviyetimi, ehliyetimi cüzdanımla birlikte kaybediyorum/çaldırıyorum, ama çıldırmıyorum,
“Hiç farkında değilim, dalgınlık işte” diyerek; kendimi,
“demek ki ihtiyacı varmış” diyerek Sn. Hırsızı

Affediyorum.

Sürekli yardım edip de, çok üzülerek bu gün yardımcı olamayacağımı belirttiğimde, yaşanan bu güne rağmen
“hiç yardım etmiyorsun” diyen arkadaşımı
“hepsini bilmiyor tabii” diyerek

Affediyorum.

Artık maaşlarımızı ayın onundan evvel alamıyoruz, borçlarımdan dolayı sürekli faiz yiyorum, bu gün yine yedim.
“Türkiye’nin sorunu” diyerek
Patron’umu da

Affediyorum.

Yılın beşinci ayında hala zam alamadık, duyumlarıma göre almayacakmışız,
“Eh tabiiki, yurtdışı seyahatleri, davetler, alışveriş, vs., bu devirde para mı yetişir, kim zam yapmış da O yapacak, bütün şirketler böyle” diyerek
Patronum’u yine

Affediyorum.

Biraz keyfim kaçtı ya,
ilave kuruntular ile
Affedecek başka bir şeyler daha arıyorum, arayınca bulunur ya, ben de buluyorum.

Ama, Öncelikle,

Bir süre önce sağlığım bozulduğu için bir ay yatağa bağlı kaldığımı düşünüyor ve
şimdi kendimi ne kadar iyi hissediyorum diyerek Tanrı’ya şükrediyorum.

Kötü günlerimde, tüm dostlarım, arkadaşlarım ve sevdiklerim yanımda olduğu için ve
hala bir işim olduğu için
Tüm sevdiklerime ve
Patronum’a
Bir teşekkür ediyorum.

İki yıl önce bugün, beni ve tüm ailemi çok üzen ve bu hayattan gitme kararını kendi veren çok sevgili kardeşimin
İşlerimin yoğunluğundan izin alamayıp,
ziyaret edemediğim için beni affetmesini diliyorum.

Artık iş çığrından çıktı, işi biraz daha ileri boyutlara taşıyıp sızlanmaya başlıyorum.

Gece gündüz demeden yıllardır çalışıp didinmeme rağmen hala kendime ait bir evim olamadı vs., vs.,
düşünmeye başlıyorum ama hemen sonra,
İşimi de Affediyorum.

Artık o kadar bunaldım ve her şeyi birbirine karıştırır oldum ki,
Hata yapıp özür dilediğim halde beni affetmeyenleri,
Arada sırada hoşgörüsüz ve affetmeyen biri olduğum için kendimi

Affediyorum.

Ne affedilemez diye düşündüğümde,
Bir daha düşünüyorum.

Sayamayacak kadar çok şey buluyorum.
Moralim bozuk ya...

Sonra neden bu kadar çok “affedilmez” buldum diyerek kendime kızıyorum.

Ama kendimi yine affediyorum.

Bu gün gönlüm yorgun düştü, sıkıldım, bunaldım, yoruldum.
Artık hiçbirşey düşünmek istemiyorum.

İnsanlık halidir diyorum.

Aslında İnsan olduğumuz için hatalar yapıyoruz,

Genelde affedilmeyi bekliyoruz.

Ama sıra affetmeye gelince ne kadar çok zorlanıyoruz.

Oysa affedilmeyi beklerken ne kadar da masum oluyoruz.

En kötüsü de hatalarımızı kabul etmediğimiz zamanlar.

Çünkü ortada ne affedilecek nede affedilmeyecek hiçbir durum olmuyor. Herşey normal görünüyor.

Özür dilemek ; ”O da ne demek? Ben ne yaptım ki” mantığı.

Bu günü daha ilginç geçirenler de vardır diyerek, ertesi günü merakla beklemeye başlıyorum.

Çünkü yarına mutluluk ve neşe yüklendi, eğer görmeyi becerebilirsem...

Hayatta herşeyle karşılaşabiliriz ama yaşamak çok güzel, kendimize zehir etmemeliyiz diye düşünüyorum.

Ve bugün, tüm geçmiş olsun dileklerini gülerek kabul ediyorum.

Daruma


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
111. Sayı önceki yazı 111. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye