|
Sanat 17.01.2006 - netyorum.com / Sayı: 167
TUNCAY TAKMAZ RESİM SERGİSİ
4 - 20 OCAK 2006
GALERİ ARTİST
Çukurcuma Altıpatlar Sok. No 26
Çukurcuma Beyoğlu İstanbul
Tel: +90 212.2519163
" Takmaz daha başından beri bir tür boşalım terapisi, kendinden
geçme enerjisi ile resim yapıyor. Hatta yaşamı bile salt bu çizgiye çekebildiğinde
yaşıyor. Resim yapma da bu çizginin vazgeçilemezi bir cinsel edim durumunda. Bu edimde
öfke var, taşma, boşalma, içini dışına çıkarma var, bozma, dağıtma, gizleme
var. Takmaz'da resim yapma bir düşünme tasarlama etkinliği olmaktan çok bir tür
"ter atma" ritüeli olarak baş gösteriyor.Bulduğu her yüzeye, tuvale,
kağıda, yatak çarşafına, yemek tabağına, bir teneke parçasına her türden boya
ile dövüşürcesine saldırış, söz konusu yüzeylerde çocuk acemiliğinde meçhul
yüzler, iri gözler, akıntılar,püskürmeler olarak belirir. Geçmişin
birikintilerinden bir dışavurum olarak gerçekleşen bu çala-sürüş portreler birden
çok kişiye aittirler sanki. Bu kural dışı yüzler, her seferinde bir toplam bütün
yüz olmak yerine,yapılış süreci ve nedenine dayalı olarak bir ayrıntının öne
çıkmayı deneyen bir parçasına bağımlı, onun kesinkes iktidarı durumundadır.
(...) Dünya ile aramızdaki ilişki her zaman tanımlanamaz bazen de genel geçer
tanımlamalara uzak durur.
Böylesi durumlarda kırılganlık ve saldırganlık duyumları yan yana
bir birleşik cephe oluştururlar. Bu iki farklı uç duyumun yan yana kullanıldığı
anlarda kullanılan enerji her zaman çapraşık sonuçlara yol açarlar. Tuncay
Takmaz'ın resimlerinin oluşumunda bu çapraşık, pratik, bozulmalar, renk kargaşası
vb. türü yarı çocuksu ifadeler biçiminde kimlik bulur. Bu sonuç aslında
sanatçının ruhunun da çocukluğudur bir bakıma. Her nasılsa büyümüş fakat her
çabaya karşın yine de hep çocuk kalmış...
Takmaz resmi büyüklük ile çocukluk arasında bir yerde
duruyor.Yaramaz, uslanmaz enerji ile bir sonuç oluşturmaya ayarlı çalışma tarzı
yüzeyde sürekli olarak birbirini bozup dağıtırlar. Resmin arenası bu yüzden
sürekli bir gerginlik ve oluşma hamlığı içerisindedir. Takmaz resminin estetiği tam
da bu hamlık üzerindedir. Takmaz'ın takar hale geldiği bir dünya-hayat oluşmadığı
sürece onun resimleri de takmaz olarak devam edeceğe benziyor..." (Ekrem Kahraman)
|