| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

Sanat 22.12.2005 - netyorum.com / Sayı: 166

FEVZİ KARAKOÇ
Resim Sergisi

27 OCAK - 26 ŞUBAT 2005
TEM SANAT GALERİSİ
Vali Konağı Cad., Prof. Dr. Orhan Ersek Sok. 44/2,
Nişantaşı 34365, İstanbul
Tel: (212) 247 08 99
Faks: (212) 247 97 56

Fevzi Karakoç, son yağlıboya resimlerini 27 Ocak - 26 Şubat 2005 tarihleri arasında Nişantaşı'nda Tem Sanat Galerisi'nde sergiliyor. 1947 yılında Çankırı'da doğan Karakoç, 1968-72 yılları arasında İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'nda okudu. 1974 yılında aynı kuruma asistan olan sanatçı, 1979 yılında Salzburg Yaz Akademisi'nde çalıştığı litografileri ile Salzburg Şehir Ödülü'nü aldı. 1983 yılında Özgün Baskıresim dalında Sanatta Yeterlilik alan Karakoç, 1986 yılında Doçent, 1993 yılında Profesör oldu; şu anda Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde öğretim üyeliği yapmaktadır.

Fevzi Karakoç resimleriyle bir olayı veya öyküyü anlatmaya çalışmamaktadır aksine bundan özellikle kaçınmaktadır. Resimlerinde kullandığı nesneler her ne kadar tanıdık olsalarda, sadece "kendileri"dir. Karakoç'un resminin temelinde doğu resminin uzay-mekan olgusu olmayan, insanların ve nesnelerin üst üste sıralandığı, öndekiyle arkadakinin aynı mesafede olduğu, düz yüzeyler üzerinde boyanın türükleri ve boya hamurunun oluşturduğu espasların yanında aynı nesnelerin farklı resimlerde farklı anlamlar yüklendikleri gözlemlenir. Karakoç'un resim serüveniyle beraber bu düşünce kendini resmin arka planında fazla belirtmeden hissettirir. Bunun dozu fazla abartılmadan gizemli bir söylem olarak hep kendisini göstermiştir. Fevzi Karakoç çağdaş, avangart olmak için belli formülleri benimseyip kullanmak yerine, kendi değerlerimizden de çıkışlar yapılabileceğine inanarak çalışmalarını sürdürmektedir. Temelde yok oluşlar sanatçıyı gizemli hüzünleri resmin alt katmanlarına gömmeye götürmektedir. Daha önceki eserlerinde kullandığı atlar göçebeliği, kültürün taşınmasını ve dostluğu sorguluyordu ancak atın yerini motorlu araçların alması atları yaşamımızın daimi bir parçası olmaktan çıkardı. Şimdi meyveler ve sebzeler de aynı şekilde başka bir yokoluşun serüvenini yaşamaktalar.

Tanınmış Sanat Tarihçisi ve Eleştirmen Kaya Özsezgin Fevzi Karakoç için şöyle diyor:

"Fevzi Karakoç' un geleneksel tasvirlerdeki konu ve mekan ilişkisini kavramaya yönlendiren bakış açısı , yeni resimlerinde de varlığını sürdürüyor. Eski atlı figürlerinin boşlukta dört nala koşmaları gibi, meyve nesnelerini de konu alan yeni resimlerinde de soyut bir espas, bu nesneleri salt "kendileri" olmaktan koparmakta, onları kendi içinde yüzer-gezer düzeye getirmektedir. Doğu dünyasına özgü tasvirciliğin pentürle yorumlanması olarak tanımlayabileceğimiz bir yaklaşım, kavram ressamlığının yolunu genişletecek ve özgün bir çizgi getirecek değer ayrımlarını içermekten de uzak değil. Mekanın reddini amaçlayan, ama aynı zamanda mekan kavramına gönderme yapmayı da ihmal etmeyen böyle bir sanatçı yorumu ilginç olduğu kadar kendi tür yapısını sorgulama bilincini de gündeme getirmektedir. Karakoç, böylece kendini aktarmacı bir üslup özentisinden uzak tutmaya çalışıyor. "

Bu ilginç sergiyi galeride izleme olanağı bulamayanlar, Tem Sanat Galerisi'nin www.temartgallery.com adresinde devamlı güncel tutulan sayfalarında sergiye, galeri sanatçılarına ve geçmiş sergi arşivlerine ulaşabilirler.

fevzikarakoc-1.jpg (9102 bytes)

fevzikarakoc-2.jpg (6711 bytes)


Yorum Ekle Yorumları Listele
166. Sayı önceki yazı 166. Sayı sonraki yazı
Sanat Önceki Yazı Sanat Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye