|
Sanat 06.05.2005 - netyorum.com / Sayı: 163
KADINLAR İÇİN
http://www.angelfire.com/alt2/kadinlar_icin/
Biz Kimiz?
100 kadın fotoğrafçıyız. Bir duyuru yaptık ve kısa sürede zoru başardık. Bu yola
çıkıp da "en az 50 kadın fotoğrafçıyı bir araya getirmeye çalışıyoruz,"
dediğimizde bir meslektaşımız bize "Türkiye'de 50 kadın fotoğrafçı var mı?" diye
sormuştu hayretle.
Daha fazlası var!
Bir veritabanı da oluşturduk bu proje sayesinde. Türkiye'li
kadın fotoğrafçıların kendi aralarında bundan sonra projeler üretebilecekleri,
fikir alışverişinde bulunacakları bir de e-posta grubumuz oldu.
Listeyi ilk oluşturmaya başladığımız günlerde elimizde 100'ü aşkın isim vardı.
Bunlardan 70'i hiç düşünmeden "Evet!" dedi. Daha sonra kulaktan kulağa yayıldı
mesaj ve şimdi tam tamına 100 kadın fotoğrafçı olduk!
Sadece Türkiye'den katılımcı yok aramızda! Singapur'dan, Japonya'dan,
Amerika'nın çeşitli eyaletlerinden de fotoğraflarını bize ulaştırmaya çalışanlar
mevcut. Bu arkadaşlarımız inanılmaz bir özveri ile bize baskılarını ulaştırmanın
yollarını arıyorlar. Bazıları elimize geçmeye başladı bile. 50 kişinin var
olmadığına inananlar, belki bu kadar kısa zamanda bu işin altından
kalkamayacağımıza da inandılar. Amacımız biraz da onları şaşırtmak.
Ama sadece şaşırtmak icin şaşırtmak değil. Bu tarz etkinliklerle gündeme
gelebileceğimizi kanıtlamak. Kendimize ve herkese.
Dolayısıyla önceden bize güvenmeyenlere de yapabileceklerimizi ispat ederek
büyümek. Yeni projeler üretmek, geliştirmek ve bunları hayata geçirmek.
İlk aşama önceliğimiz!
Ne Yapacağız?
Kadınlara yönelik şiddete karşı bir duruşu 3 aşamada gerçekleştirmek amacımız,
bir basın kampanyası, bir açık artırma ve bir sergi.
Açık artırmada sunulacak fotoğraflara Nisan sonunda bu siteden
ulaşabileceksiniz. Açık artırma zaman ve mekanı bu haftasonu itibarı ile buradan
duyuracağız.
Etkinlik İstanbul'un merkezi noktalarından birisinde gercekleşecek ancak
detayları hali hazırda oturtmaya çalışıyoruz.
Nasıl Yapacağız?
14 Mayıs 2005 Cumartesi günü saat 14:00 - 18:30 arası Tarihi Darphane Binaları
büyük salonunda bir müzayede düzenleyeceğiz. Müzayedenin geliri hemen o gece
önceden belirlemiş olduğumuz bir kadın dayanışma kuruluşuna sığınaklarını ayakta
tutabilmek amaçlı takdim edilecek. Düşüncemiz paranın gerçek yerini bulması. O
yüzden bu işle birebir ilgileniyoruz.
Müzayede sonrası fotoğrafları Diyarbakır Kültür ve Sanat Festivalinde 26 Mayıs -
30 Mayıs 2005 tarihleri arasında sergileyeceğiz. Temmuz sonu Darphane-i Amire'de
bir sergi daha gerçekleştirmek amaçlarımız arasında.
Kimler katılıyor?
Aramızda çok farklı tarzlardan, çok farklı konulardan fotoğrafçılarımız var.
Farkımız bizim güçlü noktamız. Çağrımız, "nasıl isterseniz öyle gelin, yeter ki
gelin," idi. İsimler arasında fotoğraf dünyasının yakından tanıdıkları dışında
bu dünyaya yeni yeni giren arkadaşlarımız da var.
Niçin Yapıyoruz?
Artık bir noktada birşeylerin degişmesinin vakti geldiğine inandığımız için
bugün buradayız. Bizler fotografçıyız. Karelerimizle anlatırız dünyamızı.
Elimizdeki en değerli varlıklarımızdır onlar. Kameralarımız hayatımızın
vazgeçilmez bir parçasıdır. Ürettikçe büyürüz. Kendimizi tanır, benliğimizi
buluruz. İfade edebiliriz. Anlatabiliriz. Şimdi de bu güçlü malzemeyi
değiştirmek için kullanıyoruz.
En değerli varlıklarımızı satıyoruz ki, bizim kadar şanslı olmayanlara destek
olabilelim.
Şiddetin her türünün karşısında olduğumuz için bugün buradayız. Ama daha
önemlisi bu coğrafyada senelerdir yaşanan kadına karşı şiddetin karşısında
duruyoruz bu seferlik. Çünkü artık birilerinin "Yeter!" demesinin zamanı geldi.
Sokakta rahat yürüyebileceğimiz, kendilerini ifade ettikleri için hayatlarının
tehlikede olmadığını hissedecek genç kızlarımızın özgürce yaşayabileceği,
gelişebileceği, öldürülmeyeceği, hangi taraftan ve ne sebeple olursa olsun,
kendini nasıl ifade etmeyi seçerse seçsin, insanlara insanca davranılacak bir
günü başlangıcını oluşturmak bizim elimizde. Hakkımızda meta gibi bahsedilen
demeçlerin olmadığı bir ülke istiyorsak eğer, birşeyler yapmamız lazım. Biz bu
işe fotoğraflarımızı satarak başlamaya karar verdik. Yeter ki bir yerlerden
başlayabilelim diye. En zoru başlayabilmektir ya!
Amacımız, hiç kimsenin hayatının ucuz olmadığını anlatmak. Birşeylere geç de
olsa sahip çıkabilmek, savunabilmek onları. Saf, temiz, güzel şeyleri.
|