|
Sanat 06.03.2003 - netyorum.com / Sayı: 124
ARKHE
Arkhe İle Yeni Masallar Keşfederken
Arkhe grubunun serüveni bundan 4 yıl önce başladığında,
sanat camiasında akıllara bir soru takıldı: Diğer genç ressamlar modern ve
popüler temalara odaklanırken, bu dördü neden klasik bir anlayışta ısrar
etmekteydi? 21. yüzyıla merhaba dediğimiz günlerde, antik ve lirik atmosferler
görmeye hâlâ muhtaç mıydık? Bugünü ve burayı anlatmaktansa, neden orayı ve o
zamanı, varla yok arası bir bakir dünyayı anlatıyordu bu gençler?
Aradan geçen zaman, sorunun cevabını net biçimde ortaya koydu: Arkhe elemanları
insanlığın evrensel ihtiyaçlarına çözümler vaad ederken 'ora'nın ve 'o zaman'ın
zenginliğinden besleniyorlar. Bu kayıp zamanı tuvallerinde canlandırıyorlar.
Tasvire kaçmadan görselleştiriyor; masal anlatmaksızın tuvali
masalsılaştırıyorlar... Arkhe'nin kompozisyon ve boya tekniğindeki istikrar,
çıktıkları zorlu yolculukta ilk etabın noktalandığını müjdeliyor. Popülizmden
uzak kalmalarına rağmen, ya da belki, popülizmden uzak kalmaları sayesinde,
boyalarıyla sevişerek, kompozisyonlarıyla boğuşarak kendilerini kanıtlamış
durumdalar şimdi.
Sayat Uşaklıgil, dört yıl önce de aslan resimleri yapıyordu, fakat asıl
kükreme, paletinde "gerçek bir aslandan daha fazla aslansı" dokuları
türetmesiyle gerçekleşti.
Zeynep Akgün'ün masal tutsağı kadınları geçmişte tuvalden
dışarı fırlayacak kadar canlıydı, fakat şimdi bambaşka bir sihre bürünmüşler ve
artık bizi içeri davet ediyorlar.
Reyhan Hoş, insanların heykel yaptığı değil, heykellerin
insan yapmayı tasarlarcasına düşündüğü dingin gerçekliğine şimdi (yer yer
kolajın da katkısıyla) tatlı bir ironi eklemiş.
Erdal Kara'nın şahlanan atları, yerlerini yavaş yavaş kök
salan ağaçlara bırakıyor ve çakılı duran ağaçlardaki gizli dinamizm, atlardan
geri kalmıyor.
Evet, her bir üyesinin kendi taşlarını yerli yerine oturttuğu artık açıkça
görülen Arkhe, "Neden bu resimler?" sorusunun cevabını çoktan verdi, hem
de çok sayıda gerekçe ile verdi: Klasik anlamda pentürle girişilebilecek
serüvenler oralarda bir yerlerde yeni ressamlar bekliyordu, ve sislerin
ardındaki boyalı, girift ve gizemli vadiye Arkhe talip oldu. Şimdi oradalar,
dünden gelen ve yarına koşan bir geleneğin genç temsilcileri olarak... Beyin
olgunluğuna eşlik eden bilek mahareti, yeni bir soruyu gündeme getirecek
şüphesiz: "Nasıl yapılıyor bu resimler? Bu plastik zenginlik nasıl yakalanıyor?"
Sergiyi gezdikten sonra bunu siz de soracaksınız. Cevabı bulmak ise, ne derecede
iyi bir izleyici olduğunuzla ilgili...
Arkhe, masalın tabiata yansıdığı yerde yetişen resim mahsulünü 11 Mart 2003'den
itibaren Bağdat Caddesi'ndeki Mine Sanat Galerisi'nde sergiliyor.
Resim yapmak meydan okumak anlamına geldiğine göre, bu sergiyi gezmek hayli
heyecanlı olacak...
|