| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 05.10.1999 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 14

KAYNAK KAYBI

Bütün örgütler, kurumlar, birey olarak pek çok kişi bir şeyler yapma gayretinde. Tüm bu çabaları alkışlamamak elde değil. Herkes elinden ne geliyorsa felaket bölgesindeki kişilere yardım götürmeye uğraşıyor.

Ancak biraz durup, yapılmaya çalışılanları irdelediğinizde bazı konulara daha fazla odaklanıldığını, pek çok kişinin aynı konuyla ilgilendiğini görebiliyorsunuz. Bu da kafalarda bazı kaynakları efektif kullanmadığımız sorusunu getiriyor.

Merkezi bir koordinasyondan uzak olduğunu düşündüğümüzde, bu tür çalışmaların bir merkezden takip edilerek, ilgilenenlere yön verilmesinin gerekli olduğunu görüyoruz. Özellikle proje bazındaki çalışmaların birbirinin içine geçtiğini söylemek olası. Malzemelerin dağıtımı, izlenebilirliği bir şekle girdiyse de, başka konularda bunun yapıldığına dair kuşkularım var.

Bilgi teknolojileri sektörü bölgedeki projeleri bir bilgi havuzunda toplayıp, gereğince dağıtılmasına ve yürütülmesine yardımcı olmalı. Bunun için gereken alt yapıyı oluşturarak, harekete geçirmeli.

* * * * *

Pazarlamanın gücü. “Blair Witch Project - Blair Cadısı” filmini izlediğimde aklımdan ilk geçenler. Daniel Myrick ve Eduardo Sanchez yönetimindeki filmin başrollerinde Hether Donahue, Michael Williams ve Joshu Leonard yer alıyor.

Üç genç, Maryland’in Burkittesville kasabası yakınındaki ormanda bulunduğu söylenen Blair Cadısı hakkında bir belgesel çekmek üzere 1994 senesinin Ekim ayında yola çıkar. Ormana girdiklerinden sonra kendilerinden haber alınamaz. Bir sene sonra çektikleri filmler bulunur. Bu filmde gençlerin o süre zarfında yaşadıkları aktarılmakta. Konu, teknik ve yaklaşım ilginç. Önümüzdeki dönemde buna benzer filmlerin sayısının artmasını bekliyorum. Amerika Birleşik Devletleri’nde korku filmi olarak iyi izlenimler aldı, yüksek hasılat yaptı. Bizde ne olacağını göreceğiz.

Kanımca bu film için ayıracağınız zamana yazık. Televizyonlarda gösterileceği dönemi bekleyin. Çok geçmeden seyredebileceğinizi tahmin ediyorum. Seksen dakikalık, belgesel havasında çekilmiş bir film. Bütün bunların üstüne filmi AFM’nin Beyoğlu’ndaki Fitaş sinemalarının birinci salonunda izlerseniz, havasızlıktan fenalık geçirme durumuna gelmeyi de ekleyin. Bu salon anlatılacak gibi değil. Sinema izleyicisine ancak bu kadar eziyet edilebilir.

* * * * *

“Dünyada hiçbir şey sebatın yerini tutamaz. Yetenek olamaz; yetenekli ama başarısız insanlar etrafımızda o kadar çok ki. Akıl olamaz; mükafatlandırılmamış akıl adeta bir atasözüdür. Eğitim de olamaz; dünya eğitimli olan, ama bir kenarda unutulmuş insanlarla dolu. Yalnızca sebat ve kararlılığın gücü, her şeye yeter”. Amerika Birleşik Devletleri otuzuncu başkanı John Calvin Coolidge (1872-1933) ‘in bir sözünü aktardım.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
14. Sayı önceki yazı 14. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye