| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 22.10.1996 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 81

KÖREBE

Uzun süredir yazılacak konular arasında bekleyen, ancak, bir türlü sıra gelmeyen; "Kopya Yazılımlar" konusuna değinmek istiyorum.

Kopya yazılım kullanmanın zararları konusunda, BSA, Türkiye'de de yeterince büyük bir kampanya yürütüyor.

Bir başka açıdan yaklaşırsak, kopya yazılım kullanmayı, "Karanlık bir odada, gözleriniz bağlı, körebe oynamaya benzetiyorum". Bunun bir istisnası var. Odayı önceden biliyorsanız, etrafınızda da, size yardımcı olacak yeterince arkadaşınız varsa, durum değişiyor. Herşeyi elinizle koymuşçasına rahat bulup, kullanabiliyorsunuz.

Herhangi bir yazılımı, ticari uygulama'dan, işletim sistemi'ne, özel amaçlı hazırlanmış bir yazılım'dan, sektörel bir uygulama'ya kadar, orijinal satın alıp, kullanmadığınız taktirde, yaşayacağınız tüm zorlukları, aksilikleri kabullenmek zorundasınız. Özellikle, yazılımı üreten şirketten destek alamadığınız taktirde, çıkabilecek sorunların nereden kaynaklandığını tahmin etmek, deneme yanılma yolu ile çözüme gitmek zorundasınız. Bu yeterince büyük bir zaman kaybını beraberinde getiriyor.

Geçenlerde, "shareware" bir yazılımı kurmam gerekti. Otuz gün deneme izni var ve sadece bir kullanıcıya hak veriliyor. Dokümanları yazıcıdan alıp, inceledikten sonra, kuruluş işlemine başladım. Başlangıçta oldukça iyi gitti. Ancak, bir süre sonra, kuruluş bitti gibi gözükmesine karşın, çalıştıramadım. Bunun üzerine, internet'te yaptığım kısa bir araştırmada, yazılımın nasıl kurulacağına dair, yazılımı üreten kişinin de destek verdiği, adım adım kuruluş metodunu buldum. Sorun bir anda ortadan kalktı.

Eğer, bu tür imkanlarınız varsa, işiniz kolay. Bunlara ulaşmak için yeterince vaktiniz yoksa, yapacağınız en güzel iş, yazılımı üreten firma ile temasa geçmek. Size bir çözüm yolu bulacaklardır.

Bunu söylüyorum. Ancak, olumsuz örneklerini, Türkiye'de yaşamak olası. Bir ahbabım, yurt dışı kökenli bir yazılımı satın aldıktan sonra, Türkiye temsilcisinin, yazılımın kuruluş aşamasında başarısız olduğunu yaşadı. Amaç, sadece alıp satmak değil. Birilerinin de yeterli desteği, hem de bilinçli olarak, deneme yanılma metodu kullanmadan vermesi gerekiyor. İthal eden şirket'in kendisi olmasa da, onun belirleyeceği yerler olmak zorunda. Eğer, bu hizmet verilemiyorsa, niye orijinal yazılım almak zorundayım diye soran kişiler, firmalar var. Bu özellikle, yabancı kökenli yazılımlar için geçerli.

* * * * *

Haftanın filmi, izlediğiniz taktirde, çok güleceğiniz; "Birdcage - Kafes". Mike Nichols'un yönettiği filmde, Robin Williams, Gene Hackman başrollerde gözüküyor. Ancak, Nathan Lane ile Dianne Wiest'de eklenmesi gerekenler arasındalar.

Elaine May'in uyarladığı film, 1978'de çevrilmiş olan; "La Cage aux Folles" filminin yeni yorumu.

Konu, toplumda farklı görüşlere, yaşam tarzlarına sahip kişilerin, tutucu kişilere karşı nasıl davranacaklarını görüntülemesi açısından ilginç. Robin Williams'ın oğlunun bir kız ile evlenmek istemesi sonucunda, herşeyi kabullenmiş oğlanın, iki ailenin karşı karşıya geleceği ortamı yaratmak için duyduğu sıkıntıyı, Robin Williams'ın yardımcı olabilmek için neler yapabileceğini izliyorsunuz. Politika yapan kişilerin, topluma karşı görüntülemek istedikleri imajı, çocukları aracılığı ile nasıl vermek istediklerini görüyoruz.

Yardımlaşmayı, dayanışmayı, politika'da nelerin ön plana çıktığını, değişik yaşam tarzlarını anlatan bir film. Bunu aktarırken son derece komik bir anlatım ortaya çıkarılmış. Doyasıya güleceğiniz, eğleneceğiniz bir film. Sinemaya zaman ayırmakta zorlanıyorsanız, bu filmi izleyip, çıktıktan sonra, ayırdığınız zamana acımayacağınız bir film.

* * * * *

"Fabrikalarda atom bombaları yığınlarla üretiliyor. Polisler, şehirlerde sessizce dolaşıyor. Her tarafta yalanlar söyleniyor. Bunlara karşı, dünya, hala güneş etrafında dönmeye devam ediyor." İngiliz yazar, George Orwell (1903-1950) söylemiş.

Bazı olayları ne yaparsak yapalım, etkilememiz olası gözükmüyor. Doğanın düzeni kendi kuralları içerisinde yaşamını sürdürmeye devam edecek. Çok zorlarsak, çevreye dikkat etmezsek, gelecek kuşakların nelerle karşılaşacağını tahmin etmeye gerek yok. Bizim yaşadığımız çağda neler olduğunu görüyoruz. Nereye kadar dayanacağını merak ederek, geriye dönüşü zor olacak bir yola girebiliriz. Dikkatli davranmalıyız.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
81. Sayı önceki yazı 81. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye