| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | | www.netyorum.com |
|
Eğlence 11.05.2000 - netyorum.com / Sayı: 20
Bir turist, Cezayir'de çöl arazisinde kaybolur. Yaşamak için tek şansı hayat belirtisi olan bir yer bulmaktır ve çaresizce yürümeye başlar. Zaman geçtikce susuzluk, açlık derken adam bayılacak kadar yorgun duser. Artık tek adım atamayacak hale geldiği sırada bir çadır görür. Yerlerde sürünerek çadıra ulaşır ve "Su... biraz su lütfen..." diye inlerken bir adam kafasını uzatır; "Üzgünüm efendim, hiç suyumuz yok. Yine de bir kravat almak ister miydiniz?" ve adam turistin önüne rengarenk bir düzine kravat koyar. Turist bunun üzerine çılgına döner; "MANYAK MISIN SEN!!!!!!. ÖLÜYORUM. HALİMİ GÖRMÜYOR MUSUN? BEN SU İSTİYORUM. KRAVATI NE YAPAYIM!!!!!!" Adam hiç istifini bozmaz; "Efendim, madem su istiyorsunuz, buradan 2 km. güneye yürüyün orada bulabilirsiniz." Turist adamın tarif ettiği yönde yürümeye başlar. Gerçekten de 2 km. sonra ikinci bir çadır görür. Artık kalan son kuvvetiyle çadırdan içeri seslenir. Oldukça iyi giyimli bir adam kapıda belirir; "Size nasıl yardımcı olabilirim efendim?" Turist güç bela fısıldar. "Su... lütfen...su..." ve içeri girmek için bir hamle yapar, ama adam onu durdurur. "Üzgünüm beyefendi, buraya kravatsız giremezsiniz..." "Oyun" Temel, bir binanın önünde durmuş, arkadaşları da çatıya çıkmış. Temel aşağıdan arkadaşlarına; "Ula, sen iki kolunu yana aç aşağı öyle atla" demiş. Birincisi atlamiş; GÜMMM. İkinciye "Sen sadece sağ kolunu yana aç, öyle atla" demiş. İkinci de atlamış; GÜMBÜRT. Üçüncüye "Sen iki kolunu yanına yapıştır, öyle atla" demiş. O da; PALDIR KÜLDÜR. Yoldan geçen bir adamın dikkatini çekmiş, sormuş; "Kardeşim siz ne yapıyorsunuz, aklınızdan zorunuz mu var?" Temel cevap vermiş; "Tetris oynayruz". "Patron" Mafya babası sevgilisinin evine gidecek. Kadın evli. Mafya babası adamlarına diyor ki; "Gidin bir bez ayarlayın, pencerenin altında açın. Kadının kocası gelirse pencereden atlıycam". Adamları başüstüne deyip gidiyorlar. Bir süre sonra pat pat kapı çalıyor, patron paldır küldür pencereden aşağı atlıyor. Kadın gidiyor ve kapıyı açıyor, bakıyor ki, patronun adamlarından biri. "Patrona söylermisiniz bez bulamadıkta"..... "Tuzlu Muz" Adamın birisi trene binmiş, kompartımanda oturuyor. Karşısına bir adam gelmiş, oturmuş. Bir süre geçtikten sonra çantasından bir muz çıkartmış, muzu gayet güzel soyduktan sonra, yine çantasından çıkardığı bir tuzluktan muzun üzerine tuz dökmüş, bir miktar yemiş ve muzu pencereden dışarı atmış. Muzun kabuklarını da yanında getirdiği poşete koymuş. Yine bir süre geçmiş, adam çantasından bir muz daha çıkartmış, muzu gayet güzel soyduktan sonra, çantasından çıkardığı bir tuzluktan muzun üzerine tuz dökmüş, biraz daha az yemiş ve muzu pencereden dışarı atmış. Muzun kabuklarını da yanında getirdiği poşete koymuş. Hiç ara vermeden üçüncü bir muz daha çıkarmış, muzu özenerek soyduktan sonra, çantasından çıkardığı bir tuzluktan muzun üzerine tuz dökmüş, küçük küçük parçalara ayırıp, bir tanesini yemiş. Ancak kalan muz parçalarını pencereden dışarı atmış. Muzun kabuklarını da yanında getirdiği poşete koymuş. Diğer adam dayanamamış ve sormuş; "Niçin böyle yapıyorsunuz? Hem soymak için uğraşıyorsunuz, sonra da tuzlayıp, yemeden atıyorsunuz" Yanıt gelmiş; "Tuzlu muz sevmem" "A Poem For Those Over 30" A computer was something on TV Meg was the name of my girlfriend An application was for employment Memory was something that you lost with age Compress was something you did to the garbage Log on was adding wood to the fire Cut you did with a pocket knife I guess I'll stick to my pad and paper (Bu şiir için Zeynep Sönmez'e teşekkürler)
|
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye |