| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları


KELEBEK


 

Büyüyorum zalim bir kalbin acımasız atışları arasına sıkışmış duygularımı kurtarmaya çalışırken... büyüyorum zamansız bir dokunuşun gölgesini tenimden atmaya uğraşırken. Salınımına bırakıyorum bedenimi müziğin ritmine kapılıyorum farkına varmadan terk etmek isterken maziye kazıdığım onca güzel resmi. Anlamını yitiren sözlerin büyüsünü ufak tebessümlerin sahteliğine saklıyorum kimse fark etmesin diye. Görmezden geliyorum aynadaki yalvaran gözlerimi, duymazdan geliyorum çığlıklar atan yüreğimin sesini.

Yalan... yaşanmışlığın verdiği tecrübe mi doğru olan yoksa bilinmezliğin verdiği gizem mi? Hangisi toplayacak parçaları dört bir yana saçılmış kalbimi, hangisi uyandıracak beni bu kabus dolu uykudan, hangisi gösterecek ki aslında uğruna savaş verdiğim her şey yalan... inanmak istiyorum sözlerine, bilmek istiyorum ki güvensizliğim boşuna. En saf halimle açtığım kalbimin, bedenimin acımasız bir “yabancı”da olduğunu düşünmek istemiyorum.

Tekrar görmek istemiyorum ağlayan gözlerimi sonu gelmez gecelerde, istemiyorum en tanıdık, en mutlu şarkıları lanetlemeyi, gitmemeyi beraber kocaman bir sevgi büyüttüğümüz o kumsala... istiyorum ki içtiğimiz ilk şarabın tadı gibi bizim olsun her an, her yaşanan. İstiyorum ki en sinsi bakışlara kalkan olsun küçücük kalplerimizde büyüttüğümüz sevgimiz.

İstiyorum ki o kadının sözleri gerçek olsun...

Silmeliyim belki de seni hiç arkama bakmadan geçmişime gömmeliyim hatırladığımda beni mutlu eden anları yaşatmalıyım belki sadece her şey anlamını kaybetmesin diye. Kelebeğimizin ömrü belki de bu kadardır. Rüzgarın önüne düşmüştür belki bu sefer, gücü kalmadığı için kendi yolunu çizmeye.

Ayrılık vakti mi meleğim? Belki....

Ayşe Önder

 

Yorum Ekle Yorumları Listele
161. Sayı önceki yazı 161. Sayı sonraki yazı
Dostluk ve Sevgi Önceki Yazı Dostluk ve Sevgi Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye